Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Varlık tektir. Dünya ise çokludur. Bu ikisinin arasında ise, bölünmüş zihin bulunur. İkilemde kalmış bir zihin. Tıpkı büyük bir meşe ağacı gibi; gövdesi tektir, ama sonra iki ana dala ayrılır. İlk çatallanma. Buradan binlerce farklı çatallanmalara gider ve dallar ortaya çıkar. Varlık, tıpkı ağacın gövdesi gibidir. Tektir, bütündür. Zihin ise, ağacın ikiye ayrıldığı ilk çatallanmadır, orada ikileşir, diyalektik ortaya çıkar. Tez ve anti-tez. Kadın ve erkek. Yin ve Yang. Gündüz ve gece. Tanrı ve şeytan. Yoga ve Zen. Bütün bu dünyevi ikilikler aslında zihinde oluşmuş ikiliklerdir.
+ anti tez
Bununla birlikte, sevgi kavramının cinsel çekiciliğin ya da bunun bilinçte duygu olarak yansıması olan cinsel doygunluğun sonucu olduğu düşüncesinde Freud'un görüşlerinin etkisini abartmak yanlış olur.
Sayfa 85 - Morpa Kültür
Reklam
Dostoyevski yeni romanıyla toplumsal kargaşadaki yasallık­ ları ortaya çıkarmayı umut ediyordu. Olayların akışından, bir baba cinayeti öyküsünden kaynaklanan sorunları yatay eksen üzerinde ve bu sorunların yığıldığı, birbirine karıştığı, çelişkiye düştüğü kişilerin bilincini de düşey eksen üzerinde yansıtıyor­ du. Ancak gerçeklik Dostoyevski için çpktan kavramlmaz bir hale geldiği için, sorunların karakterler ve aralarındaki ilişkiler üzerinde yansıtılışı da rizikolu bir girişim niteliğine bürünmüş­ tür; yani romanın gerçekçi içeriği tehlikeye düşmüş, çağın olay­ larınca güdülenen kahramanlar soyutlayıcı bir yoruma, bir dizi felsefi, psikolojik tez ve anti-teze indirgenmeye yatkın dur u ma gelmişlerdir.
Sayfa 95 - Pencere yayınları Ekim 1994Kitabı okudu
Hegel'in ifade ettiği gibi; önce bir tez gelir ve karşısında bir anti-tez oluşturur ve buradan da giderek sentez olur. Kader tezdir, bu onun anti-tezi olan özgürlüğe yol açar ve bu da senteze götürür. Her biri yalnız öbürünü olanaklı kılmaz, her biri öbür kutuptaki etkinliği harekete geçirir, öbürüne güç ve enerji verir. Böylelikle, kaderin özgürlükten ve özgürlüğün de kaderden doğduğunu söyleyebiliriz.
yaşadığımız duruma dair yanlış bir analizinin üzerine temellendiği sürece siyahlar ile beyazlar arasında da yanlış gidecek olan bu siyasal koalisyonu ortadan kaldırmanın vaktidir. Bunun için bir sebebim daha var: söz konusu koa- lisyon mevcut durumda birliğimizin önündeki en büyük engeli teşkil ediyor. İçlerinden hiç kimsenin hususi olarak emek
Din ve milliyet, zıt değerler değildir. Bu sebepten, «sentez», tez ile anti-tez arasında söz konusu olacağına göre, yıllardan beri kullandığımız «Türk-İslâm sentezi»> yerine, «<Türk-İslâm Ülküsü» sözü daha uygun olur düşüncesi ile kitabımızın adını, «TÜRK-İSLÂM ÜLKÜSÜ» olarak seçtik. Bunu ısrarla kullanacağız.
Sayfa 13 - PdfKitabı okuyor
Reklam
_Binbir Gece Masalları'nı anlatan, Şehrazat’tır. _Eski zamanlarda Hint ve Çin diyarlarında hüküm süren Şehriyar ve Şahzaman adlı iki kardeş hükümdar, eşleri tarafından aldatılmışlar. Bu olayların etkisiyle Şehriyar, kendi ülkesinde, her gün bir kızla evlenip ertesi gün onu idam ettirir olmuş; bu yüzden vezirin güzel, bilgili ve akıllı kızı
Hegel’in aksine ve Kojeveci bir şekilde, Lacan sentez yerine çoğunlukla anti-tez boyutunda kalır.
Sanat, din ve felsefe Tin'in evrim sürecinde ulaştığı en yüksek aşamalar
Hegel, var olan tek şey olarak Ruh veya Tin (Geist) dediği bir ilkeden hareket eder. Platon’ dan farklı olarak, bu Ruh veya Tin’in statik ve değişmez bir yapıda olduğunu düşünmez. Tersine o Herakleitos gibi herşeyin sürekli bir akış ve oluş içinde olduğu fik­rindedir. O halde Tin veya Ruh bir oluş, gelişme, evrim içindedir. Hegel’e göre bu evrimin kendisine göre cereyan ettiği yasa veya evrimin mantığı, daha önce işaret ettiğimiz gibi diyalektik­tir; yani tez, anti-tez ve sentez adımlarıyla ilerleyen çatışmacı bir mantıktır. Yalnız Herakleitos’tan farklı olarak Hegel, bu gelişme­ nin bir ereği veya hedefi olduğu görüşündedir. Bu hedef, Tin’in tam özgürlüğü, kendisini tam olarak gerçekleştirmesidir. Çünkü Tin’ in özü, özgürlüktür. Şimdi bu görüşün idealist olarak adlandırılmasının nedeni Hegel’ in, varlığı temelde tinsel bir töz olarak görmesidir. Hatta görüldüğü gibi Hegel’e göre doğa veya doğal dünya, Tin'in ge­lişim sürecinde ancak bir aşamadır, Tin'in kendisini gösterme, açma safhalarından biridir. O halde materyalisderin düşündükle­ri gibi Tin, Ruh veya Zihin’ in, maddenin değişik bir biçimi olması şöyle dursun, madde Tin'in aşağı dereceden bir görüntüsüdür.
Sayfa 128 - Adres YayınlarıKitabı okudu
Siyasal Siyonizm doğuyor,
Modern siyasal Siyonizm (Filistin'e odaklanmış Yahudi milliyetçiliği) anti-Semitizmin en şiddetli haliyle gözlendiği Rusya'dan çıkmıştır. 1880'li yılların pogromlarının ardından Filistin'de Yahudi yerleşimine yardım etmek amacıyla Yahudi grupları kuruldu. Bu dağınık gruplar 1884'te merkezi bir koordinasyon birimi altında
Sayfa 267 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Reklam
BÜYÜK DOĞU NESLİ...
Sabık Şair'in strateji-metod ve politikası açıktır: Büyük Doğu idealini, tezatsız bir fikriyat hâlinde ve "İdeolocya Örgüsü" başlığı altında gergefleştirirken, bir şey sanılan çoğu kof şöhretlerden faydalanmak, bunlara dâvanın kıyıcığından, köşeciğinden, (anti tez) tarafından olsun, roller vermek; komünist olsalar bile, gizli içleriyle değil, açık dışlarıyla ideale ters düşmeyecek yazılarını memnuniyetle neşretmek, böylece onlara Büyük Doğu'yu teslim etmek yerine onları görünebildikleri kadarıyla teslim almak ve istikbâlin yeni neslini, o tarihten en aşağı 20 yıl sonraki Büyük Doğu neslini beklemek...
Sayfa 237 - Büyük Doğu, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Masonik Hiyerarşi _LUCİFER(İblis) : Mason İlahı _RT : 3 Kabbalistten oluşan En Üst Komuta Kademesi. (Tüm ezoterik bilgilere sahip Baş Hamam ve iki yardımcısı) ___ _13’ler Kraliyet Konseyi (Varlıklı Aileler) _33’ler Konseyi (Kıdemliler) _300’ler Konseyi - SANHEDRİN En Üst Yönetim Meclisi(Olimposlular) ___ _B’NAI B’RITH & BILDERBERG
_İnsanın varlığı sırlarla kuşatılmıştır. Bizim dar bilgimiz ve tecrübemiz sınırsız denizlerde bir küçük adadır sadece. _Birçok gerçek vardır ki insanın, kendi başından geçip de kafasına dank etmedikçe, bunların tam manalarını anlaması olanaksızdır. _Bilgelik, aklın yolundan ayrılmayan, yeniliğe açık ve her türlü farklı bakış açılarına karşı
_Çok defa hem kendimden hem de her şeyden bıkmış bir haldeyim. _Aşık olan körleşir ve evlendikten 8 gün sonra gözleri açılıp gerçekle yüzleşir. _Espri, ince zekalıları ve avanakları ortaya çıkarır. _Dürüstlük, en mükemmel politikadır. _Ahlak bir şahsiyet meselesidir. Kişinin kusurlu olduğunu fark edebilmesi için ahlaklı olması şarttır. _Doğada
Mit, hem tarihin arketipi, hem de anti-tezidir.
Mit, hem tarihin arketipi, hem de anti-tezidir. Arketip olarak, zaman-dışı hikayelerle ilgilidir. Tıpkı James Joyce’un Odyssey’yi 20. yüzyıl Dublin’inin, sokaklarında tekrar kurması gibi, olayların arka-planı ve mitik örgüyü tarihin içinde kurgulayabiliriz. Bu algılama gücünü kaybettiğimizde mit, tarihin an-ti-tezine dönüşür; tıpkı formun kaos, anlamın nihilizm için anti-tez, olması gibi. Tabii bu konvansiyonel zekanın görebileceği bir anti-tez değildir, çünkü o, miti hayal, tarihi olgu olarak görecektir. Buradan bakıldığında da mitin öneminin kaybolması hakikat ve mantığın zaferi olarak yorumlanacak, şeyleri artık olduğu gibi görebilme yeteneklerimizin arttığına kanaat getirilecektir.
Sayfa 169Kitabı okudu
153 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.