Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Lord Janos. Size Bozkalkan’ın komutasını veriyorum.” “Bozkalkan... Bozkalkan, yabanıl arkadaşlarınla birlikte Sur’a tırmandığın yerdi...” “Öyleydi, Kabul etmem gerekir ki kale acınacak durumda. Onu mümkün olan en iyi şekilde onaracaksınız. İşe ormanı geri iterek başlayın. Hâlâ ayakta duran yapıları tamir etmek için, çökmüş olanlardan taş çalın.”
Derviş
Șimdi gül deyince insanın aklına tuhaf şeyler geliyor. Ben mahallede iki tur dolanıp mezarlık duvarından aşınca gül mü kopardım Ayșe'ye vermek için? Değil. Ayşeler çoktur da onlara çiçekçiler de çoktur, benim işim olmaz. Hayatta bi kere çiçek taşımışlığım var, onu da poșete koydum da yürüdüm. Lisede hem de rezillik. Okulun müdürüne
Reklam
Tokat'ta Ortaokul: İlk Gazetem Yaltırık'ı Çıkartıyorum Tokat'ta en büyük kazancım Yekta [Güngör Özden] olmuştur. Yekta ile Tokat'ta tanıştık. En eski arkadaşım Türkiye'de halen Yekta'dır benim. Yekta da Tokat Lisesi'nde. Ben ortaokul 3'deyken o Lise 1'deydi, leylîydi [yatılı]. Oradan ahbap
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
_Her şeyden önce insan olunmalı; ondan sonra doktor. _Öfkeni aklınla yenemiyorsan, kendini insandan sayma. _Kendisini başkalarının kurtarmasını bekleyen kişiler yalnızca kölelerdir. _Sen hiçbir şey söylemeden çok konuşmanın sırrını biliyorsun _Düşüncelerine katılmıyorum, ama senin düşüncelerini savunma hakkını sonuna kadar destekleyeceğim.
_Bir halden yoksun olmak veya sahibi olmak, yoksunluk veya sahip olma ile aynı şey değildir. Sahip olma, söz gelimi, görmedir. Yoksunluk ise körlüktür ama ne görme sahibi olmak görmedir, ne de kör olmak körlüktür. Körlük herhangi bir yoksunluktur. Halbuki kör olmak, yoksun olmaktır, yoksunluk değildir. Üstelik, körlük, kör olmanın özdeşi olsaydı
Reklam
Benim milletimden Avrupalıları yanlış tanıyan,
Müslümanlar 16. yüzyılın ortalarına kadar bilimde Avrupalılara nispetle daha ilerdeydiler. Fakat Avrupalılar Müslümanlardan bilgiyi 10. yüzyıl- dan itibaren aldılar. Bu alış merhalesi tam 500 yıl sürdü. Bizim Türklerin çoğu bunu bilmezler. 17. yüzyılın başlarında Avrupalı- lar önderlik konumuna geçtiler. Ve üstünlük duygusu, böbürlen- me merhalesi başladı onlarda. Manevi bilgiler sahasına baktığımız zaman ki, manevi bilgi derken İslam dinini kastetmiyorum, felse- fe tarihi ve coğrafya bilimlerinde Müslümanlar daha ilerde idiler. Müslümanlarda da siyasi gerileme başlamıştı. Yavaş yavaş da bu gerilemeleri görüyorlardı. Ve onlar geçmişteki ileri konumlarını unutmuşlardı. Bilimler tarihi diye bir alan da olmadığı için geliş- melerin nasıl olduğunu bilemezlerdi. Müslümanlar onların tekno- lojik sahada gelişmekte olduklarını, onların üstünlüklerini görmeye başladılar. Müslümanlar Avrupalıların bu noktaya nasıl geldiklerini bilemiyorlardı. Ama 17. yüzyıldan itibaren onların bilimdeki üs- tünlüklerini kabul etmeye başladılar. Benim milletimden Avrupalıları yanlış tanıyan, İslam dünyasını bilmeyen bazı kişiler olabilir, onlar benim bu sözlerimi yadırgayabilirler ama ben bu anlattıklarımı sürekli tekrar ederek, o muhteşem aletler ile onların yanlış fikirlerini değiştirmeye çalışacağım.
Sayfa 44
_Anormal bir duruma karşı gösterilen anormal tepki, normal bir davranıştır. _Korku, korkulan şeyi çeker, aşırı arzu da arzulananı yok eder. Korku, olayın anası, arzu, düşüncenin babasıdır. _İnsanlar kendilerini yaratırlar. Bazıları domuzlar gibi bazıları azizler gibi yaşarlar. İnsanın içinde her iki potansiyel de vardır ve hangisinin
_Aşırı tutku, büyü’dür ve olayları istediği yönde değiştirebilir. Güçlü bir tutkuya kapılanlar, herkesi büyüsel olarak etkileyebilir. Ruh, şiddetle istediği her şeyi böyle üretir. Sinkronistik (Büyüsel) olayların, duygu patlamalarının etkisine bağlandığını açıkça gösterir. Hepimizde elektiriksel, manyetik güçler var. Karşılaştıklarımızın,
Düşler - Histeri Üzerine
_Düşler, bilinçaltına giden kraliyet yoludur. Freud _Düşlerde akıl hastalarının yaşadıklarını yaşarız. Wundt _Deli, uyanık bir düş görendir. Düşler bize, gizli doğamızı göstermek ve ne olduğumuzu değil, eğer başka bicimde yetiştirilseydik ne olabileceğimizi ortaya koymak için vardır. Kant _Düşte insanın gerçek karakteri ortaya çıkar. Düşler, kısa
Reklam
Güzel (to kalan), o halde eros'un kendisine yöneldiği, çirkin(to aiskron) ise, eros'un kendisinden kaçtığı şeydir. Güzel, eros'unobjesidir; yani sevilen, kendisine yönelinilen bir şeydir. Bu eros aktı, özü gereğince güzele yönelir, onu kavramak ereğini güder. Ancak, eros'un kendisine yöneldiği güzel, bir çeşitten olan bir güzel
Kur'an Tercümesi Tartışması
Karabekir'in, Atatürk'le ilgili çok tartışılan iddialarından biri de Kur'an tercümesiyle ilgilidir. 15 Ağustos 1923 Çarşamba günü Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi (Tanriöver) Darü'l Muallim'in salonunda bir heyeti ilmiye toplantısı düzenlemiştir. İki gün önce yeniden TBMM Başkanı seçilen Atatürk'ün "şeref
Sayfa 100 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Din ve Namus Tartışması
Tarih: 10 Temmuz 1923 Yer: Ankara Tren İstasyonu Karabekir, anılarında o gün orada Atatürk'le aralarında din konusunda bir tartışma yaşandığını belirtip şunları anlatmıştır: "Mustafa Kemal Paşa, 'Dini ve namusu olanlar aç kalmaya mahkûmdur. Dini ve namusu olanlar kazanamazlar, fakir olmaya mahkûmdurlar. Böyle kimselerle memleketi
Sayfa 94 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Küçük Çocuklarda Tipik Kabahatlar
ÖFKE NÖBETLERİ Öfke nöbetleri geçiren çocuğunuzla dışarı çıktığınızda başınıza neler gelebileceğini önceden planlamanız gerekir. Diyelim ki çocuğunuz en çok, günlük işleri yapmak üzere dışarı çıktığınızda öfke nöbeti geçiriyor, bu durumda yanınıza çocuğunuz bir şeyler tutturduğunda vermek için atıştırmalık bir şeyler veya oyuncak almalısınız.
Sayfa 442Kitabı okudu
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.