Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hatun Kişi Niyetine
(Haziran ayı öykü etkinliği) Bir yakınınızın cenazesinde hayal edin kendinizi (Allah gecinden versin). Namaz kılınmış, cenaze defnedilmiş. Gözde yaş, gönülde hüzün, elde mevtanın hayrına dağıtılan kıymalı kır pidesi. İşte o kıymalı kır pidesi; ölenle ölünmediğini, hayatın her şeye rağmen devam ettiğini simgeliyor. Kıymalı pide deyip
Haziran Ayı Öykü Etkinliği (03-30 Haziran 2020)
#75096300 kapsamında paylaşılan öyküler : ------------------------- 13. İsimsiz- BİR ANNENİN BİR KIZI - #77752885 12.
Çetin Öcalan
Çetin Öcalan
- Hatun Kişi Niyetine - #76077440 11.
Osman Y.
Osman Y.
- Kuyular Dünyası - #76064135 10. https://1000kitap.com/Golgelerpesimizde - Nefes Alamıyorum - #75888922 9.
Sükûnet
Sükûnet
- Eğilmeden Bükülmek - #75831084 8.
Sümeyra Özat
Sümeyra Özat
- SEİNE NEHRİ'NİN MEÇHUL KADINLARI - #75778853 7. https://1000kitap.com/Readandthought - Mustafa'nın Hayali - #75491732 6.
Melike
Melike
- merdiven - #75340385 5.
Zeynep
Zeynep
- ESPÉRER - #75230302 4.
L Büşra A.
L Büşra A.
- Gerçeği bilenler mi,yoksa onu sevenler mi? - #75193759 3. https://1000kitap.com/Herodikos - Yazmak ya da Yazamamak - #75185238 2.
Ramazan Kudat
Ramazan Kudat
- Uğurlu Çoraplarım- #75139051 1. https://1000kitap.com/N____ - Kapkara Sınılarımız Vardı- #75135901
Reklam
Bayan değil kadın da değil cenaze namazında "Hatun kişi niyetine" diyor hoca.
# er ve hatun kişi niyetine #
Bizim şefimiz olduğuna aldırma. Bunun hiç önemi yok. Ölüm karşısında herkes eşittir. İmam: er kişi niyetine Adamın Eşi: ama benim kocam albaydi
••• Yunus Emre, işi biraz köylü dayıların anlayacağı gibi söylemiş: Halkı bostan edinmiştir Dilediğin üzer ölüm. ➤ Üzmek eski Türkçe'de "koparmak" demek. "Halkı bostan edinmiştir. Dilediğini koparır ölüm." ⁠●⁠|| Biz bir bostan tarlası gibiyiz. Kimimiz karpuzuz kimimiz kavun, kimimiz olmuşuz kimimiz kelek! Ölüm dolaşıyor. Kimin vadesi yetmişse koparıp alıyor. Torbasına doldurup götürüyor. Aramızdan boyuna ayrılıyorlar. Her namazda Kâbede, her namazda Mescid-i Nebevîde; "Er kişi niyetine, hatun kişi niyetine, tıfıl için namaz..." Hep namaz kılıyoruz. Gelinlik kızların saçın, Teneşirde yıkar ölüm. ■ Gelinlik kızdır, evlenecekti; ölür. Teneşir tahtasında yıkarlar, kefene sararlar, gömerler. Allahu Teâlâ Hazretleri bu acı hakikati göz önünden hiç uzak tutmayan ve ona göre hayatını tanzim eden, âhiretine ona göre hazırlanan kullarından eylesin. ______________ آمِين وَأَجْمَعٖين _____________ Bu işin şakası yok! Bir kaybettin mi ebedî hayat mahvoluyor. Onun için âhireti kazanmaya çok gayret etmek lazım.
Hatun Kişi Niyetine
İyi biliriz, Geçmiş olanın kalpte bıraktığı o yarayı Söylenmeyen sözlerin kursaktaki acı tadını
Reklam
Yunus Emre, işi biraz köylü dayıların anlayacağı gibi söylemiş: Halkı bostan edinmiştir Dilediğini üzer ölüm. Üzmek eski Türkçe'de "koparmak" demek. "Halkı bostan edinmiştir. Dilediğini koparır ölüm," Biz bir bostan tarlası gibiyiz. Kimimiz karpuzuz kimimiz kavun, kimimiz olmuşuz kimimiz kelek! Ölüm dolaşıyor. Kimin vadesi yetmişse koparıp alıyor. Torbasına doldurup götürüyor Aramizdan boyuna ayrılıyorlar. Her namazda Kabe'de, her namazda Mescid-i Nebevî'de; "Er kişi niyetine, hatun kişi niyeti ne, tıfıl için namaz..."
Bu konudaki bir başka gariplik de kasabadaki bazı yaşlı kadınların aslında Ermeni olduğunun fısıldanmasıydı. Teyzelerin ve halaların o bitip tükenmek bilmeyen mahmur öğleden sonra sohbetlerinde, kimi yaşlı kadınların aslında Ermeni kızı oldukları, o uğursuz günde Ermeniler kasabayı terke zorlandıkları zaman, başlarına ne geleceğini bilmeyen ailelerin, kızlarını Müslüman komşularına bıraktıkları konuşuluyordu. O aileler ise esas adları Ani ya da Anuş olan kızların adlarını Saliha'ya, Fatima'ya çevirerek onları kendi Müslüman kızları gibi büyütmüş, sonra da evlendirmişlerdi. Kasabadaki tartışmalara göre, bu kızlar din değiştirmediğine göre Müslüman âdetlerine göre evlenmeleri, daha da önemlisi namazları kılınarak Müslüman mezarlığına gömülmeleri doğru muydu, değil-mi? Çünkü namazda hoca cemaate soruyordu: "Merhumeyi nasıl bilirdiniz!" Hep bir ağızdan, "İyi bilirdik," diye şahitlik ediyorlardı. Sonra imam, "Hatun kişi niyetine!" diye namazı başlatıyor, onlar da namaz kılıyorlardı. Belki de Hıristiyan bir kadının namazını kılıyordu bu Müslüman erkekler. Hem kadın, hem Hıristiyan. Bu kadarına katlanılamazdı doğrusu.
88 syf.
·
Puan vermedi
Not: 9 yıl evvel yazılmış bir inceleme, o nedenle cümle hatalarını ve anlamsal bozuklukları hoş görünüz. Ansızın yola çıkarır mı birileri sizi! Yollara olan düşkünlüğünüze katılan esrar, ömrünüzde köşe taşı niyetine kalbinize oturur mu ya da! Bu kitap böylesi sorular sorduruyor işte insana. Rasim Özdenören'in elimde tuttuğum "Ansızın Yola
Ansızın Yola Çıkmak
Ansızın Yola ÇıkmakRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 2022940 okunma
Reklam
Er kişi niyetine, hatun kişi niyetine!
Biz bir bostan tarlası gibiyiz. Kimimiz karpuzuz kimimiz kavun, kimimiz olmuşuz kimimiz kelek! Ölüm dolaşıyor. Kimin vadesi yetmişse koparıp alıyor. Torbasına doldurup götürüyor. Aramızdan boyuna ayrılıyorlar. Her namazda Kâbe'de, her namazda Mescid-i Nebevi'de; "Er kişi niyetine, hatun kişi niyetine, tıfıl için namaz..."
Sayfa 18 - Server YayınlarıKitabı okudu
GERÇEK HAYAT.. Dünya hayatı, ezan ve kameti okunmuş bir vakit namazına başlamak için, İmam'ın Allahü Ekber demesini beklemek kadar kısa bir zaman dilimidir. Hayata gözlerini ilk açtığında, ezan ve kameti okunan âdemoğlunun dünyadaki kalan süresi, sadece ve sadece "namaza niyet edilme süresi" kadardır. İşte uğruna birbirimizi yediğimiz, yaradılış gayemizi unutup insanlıktan çıktığımız o süre, ansızın musallada İmam'ın "er kişi" veya "hatun kişi" niyetine Allahü Ekber demesiyle iki bölümlü filmin ilk bölümü tamamlanmış oluyor. Zaten ebedi bir sefâ için, birkaç günlük vefâ değil mi dünya dediğin...
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Er kişi ya da hatun kişi niyetine!
Renk cümbüşünü andıran bir seyirlik. Kısa kısa ve birbirinden tamamen bağımsız gibi görünen ama aslında adına lanet olası bilinç akışı denilen bir teknikle yazılmış. Bu inanılmaz terennümleri hissedebilmek, kesinlikle her er ya da hatun kişinin  harcı değil. Baş karakterenin mutsuz ve yapayalnız dünyasına bir haykırış niteliği taşıyan, kendi halinde sade ve yapmacıktan uzak bir kitap okudum. Dokunsanın ağlayacak sanki, ha düştü ha düşücek derken, habire gülümseyen, insana adeta umut aşılayan bir karakterdi o! Esasında sahip olduğu mutluluğu da yansıtmıyordu, insanların küçük şeylerden mutlu olmasını sağlamak için de onlara  var gücüyle sümkürüyordu adeta. Hatta zaman zaman çırpınıyor ve belki de her defasında asla başaramayacağını da biliyordu. Oysa ki gerçek mesele: buradaki eşsiz güzelliği duyumsamakta.Dedim ya, her er kişi ya da hatun kişi  fark edemez bunu, etse de zaten neyi farkettiğinin farkında değildir!...-ne demekse bu ben de saçma buldum...- Bu gerçeği  farklı bir havaya sokup insana bambaşka şeyler uyandıran bir biçimde sunmayı başarmış yazar. Bu arada, adeta  kitabı mukaddes  niteliği taşıyan  bu romanı tam olarak idrak edemeyenler için de  son olarak şunu  eklemeliyim:  er kişi ya da hatun kişi niyetine ruhuna el fatiha!
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159bin okunma
"Halkı bostan edinmiştir. Dilediğini koparır ölüm."
Biz bir bostan tarlası gibiyiz. Kimimiz karpuzuz kimimiz kavun, kimimiz olmuşuz kimimiz kelek! Ölüm dolaşıyor. Kimin vadesi yetmişse koparıp alıyor. Torbasına doldurup götürüyor. Aramızdan boyuna ayrılıyorlar. Her namazda Kâbe'de, her namazda Mescid-i Nebevi'de; "Er kişi niyetine, hatun kişi niyetine, tıfıl için namaz..."
Herkesin bir son anı olacak. Hepimizi musallaya koyacaklar. Eğer ölümü kendimize yakıştırır, cenaze safında iken son hâlimizi düşünür, "Dört tekbirle uyduk hazırda bulunan İmam-ı Azize. Er (ya da hatun) kişi niyetine, Allah-u Ekber!" der, müezzine kulak verebilirsek en derin uykudan uyanmış olacağız. 950 yıl Hakk'ı tebliğ eden Hz. Nuh da, Allah'ın en sevgili kulu Hz. Muhammed de ölümü tattı. Biz de öleceğiz.
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.