Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Gözlem yapmak, sözsüz iletişim ve davranış işaretlerini okumanın en önemli anahtarıdır. Peki, bu özellik nasıl geliştirilebilir? Öncelikle iki resim arasındaki farkları çözmeye yönelik bulmacaları bol bol çözerek işe başlayabiliriz. Daha sonra belirli bir alana yönelik planlı gözlemlerle kendimizi geliştirebiliriz. Örneğin bir gün sadece araç plakalarına dikkat edebilir, bu plakalardan örneğin 55 ya da 888 gibi art arda aynı rakamların dizilişinden elde edilenleri tespit edebiliriz. Kalabalık bir kafeterya ya da lokantada oturan müşterileri gözlemleyerek hareketlerini ve yüz ifadelerini takip edebiliriz. Bu aynı zamanda sözsüz davranış bilgisine de ciddi katkılar yapacak olan bir alıştırmadır ancak insanlara fark ettirmeden yapılması gerekir. Aksi halde bunu fark eden kişinin davranışlarına yapaylık gelebilir ya da rahatsız olarak sizinle kavga edebilir.
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Reklam
İki resim arasındaki tek fark...
"Olur mu öyle şey? Hükümet her ittihatçıyım diyenin peşine düşse, kimse kurtaramaz yakasını bu işten bizzat Reisi cumhur'umuz, Başbakan'ımız, Bakanlarımız, Mebuslarımız... Neredeyse devlet kademesindeki herkes eski ittihatçı değil mi?"
Lewis-Williams'ın Mağaradaki Zihin (The Mind in the Cave) kitabı, Batı sanatının, özünde bir toplumsal ayrım aracı olduğunu öne sürer. Lewis-Williams'ın konusu Al­tamira, Lascaux ve diğer yerlerde keşfedilen Buzul Çağı sonlarından kalma mağara resimleridir. Bu resimlerin ya­ pıldığı tarihte, yaklaşık 40.000 yıl önce, Batı Avrupa'da iki insansı tür (humanoid) yan yana yaşıyordu: iki bin yıldan beri var olan çatık kaşlı ilkel Neandertaller ve yakın doğu­dan ve evveliyatında Afrika'dan gelen ve kendi türümüz Homo Sapiens'e ait olan göçmen yeni insanlar. Lewis-Wil­ liams ve diğer bazı antropologların görüşüne göre, bu iki tür arasındaki önemli bir fark, Neandertallerin beyin­ lerinin nörolojik yapısı nedeniyle zihinsel imgeler oluş­turamamalarına ya da bu imgeleri hatırlayamamalarına karşılık, yeni türün bunları yapabilmesidir. Bu da demek oluyor ki, yeni insanlar sembolik düşünebiliyordu ve bu sayede Neandertallerin resim ve heykel olarak bir hayvan­ dan daha fazla ayırt edemedikleri resim ve heykeller yapa­ biliyorlardı. Lewis-Williams'ın kuramına göre, yeni insan­ ları mağara sanatı yaratmaya iten şey Neandertallere olan üstünlüklerini kaydetmekti. Neandertallerin sonsuza dek giremeyecekleri bir imgelem dünyasına girdiklerinin bir kanıtıydı bu. Bir tür olarak üstünlüklerini kaydettikten sonra yeni insanlar vicdan rahatlığıyla Neandertallerin kökünü kazıyabilirlerdi, zaten muhtemelen de bunu yap­tılar.
Sayfa 173 - Pdf - 4. Bölüm: Sanat Bizi Daha İyi İnsanlar Yapar mı?Kitabı okudu
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
( Rüya Yorumlama Sanatı )
_Yorumlanmamış bir rüya, okunmamış bir mektuba benzer. Talmud _Çevremizin bize zorla giydirdiği kıyafeti, rüyada çekip atarız. Rüyasal gerçeklik içinde artık her arzumuz gerçek olabilir. Usta bir insan, kendisini anlayabilmek için, rüyalarını anlamaya çalışır. Bu, kişiliğin genel kalitesini anlamaya yöneliktir. Emerson _Rüyamda kelebek olduğumu
Reklam
_Kalbin yolu güzeldir ama tehlikelidir. Zihnin yolu sıradandır ama güvenlidir. Erkek en güvenli ve en kestirme yaşam tarzını seçmiştir. Kadın duyguların, hislerin, ruh hallerinin en güzel ama en sarp, en tehlikeli yolunu seçmiştir. Ve bugüne kadar dünya erkekler tarafından yönetildiği için kadınlar muazzam şekilde azap çekmiştir. O, erkeğin
Aktörlük Sanatı, Sanat Kuramları, Görme Biçimleri
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
Sanat Felsefesi, Estetik, Schiller, Ressamlar
_Alçak bir takım ihtiyaçların tatmini için kullanılan yetenek, güya artistik bir şekil verir kirli bir muhtevaya. Sanatçı, zayıflık ve kötülükle insanları aldatır ve kendilerini aldatmalarını kolaylaştırır. Sahtekârdır çünkü manevî susuzluklarını temiz bir kaynaktan doyurduklarına ikna eder onları. Sanat’ın nimetinden mahrum kalınan böyle zamanlar
_Hayat öylesine sürprizlerle doludur ki, sırtındaki küfeyi alır kiminden, elmasları yükler taş yerine. _Onların zırvalara inanmalarının sebebi, cahillikleri. _Sefil egolarının değer ölçüleriyle ölçüp, gerçeğe, güzele ve iyiye ağızlarından salyalar saçarak nutuk çekiyorlar. _Köle tiplerden oluşmuş hiçbir devlet yasayamaz. Köleden doğan yine köle
Reklam
_Oturarak başarıya ulaşan tek yaratık bir tavuktur. _Seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş kişiye entelektüel denir. _Eğer doğru kullanırsan sözcükler X ışınları gibi her şeyi delip geçebilirler. _Dertlerini gözyaşlarında boğmak isteyenlere, dertlerin yüzme bildiğini söyle. _Dertten kim öImüş sanki bırak her şey dağınık kaIsın.
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
_Maske takarak yaşıyoruz ve maskenin içindeki gerçek beni unutup, ideal benliği gerçek sanıyoruz. Gerçek benliğimizle çatışma sonucu hastalanıyoruz. _Ortaçağda felsefesinde Tanrı, insanı kurgulayarak yaratır ve insan, tanrıya ulaşmak için uğraşır. Bu kurgu dünyası bir sınavdır. Ortaçağ ilkel insanı bu yüzden bir maske takar. Rönesans özgür
98 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.