Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Biz de profesör derler. Kitap yüklü merkebe.
Sayfa 50 - Büyük Doğu Yayınları, 10. Basım/ Şubat 2018Kitabı okudu
Biz halsiz ve yakarış renksiz. Sevginden bir tebessüm yap, koy dudağımıza. Bir terennüm çıkar belki dinleyeceğin. İzlemenin gizli çekirdeğiyiz biz. Bir bulut yap tecellîden, gönder ki yağsın başımıza Belki yarılırız coşkuyla, gelişiriz belki katılırız güneşine.
Reklam
Hayat bir bahar rüyası gibi arkasında hiç iz bırakmadan geçiyor ve artık biz seninle bir şey ve iki gölgeyiz.
Sayfa 315 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Hayat dertlerle doluydu, acılarla, biri bitince öbürüne alışırken bir yenisi bastıran ve yüzlerimizi birbirine benzeten derin acılarla. Birdenbire de gelseler, bu acıların çoktan beri yolda olduğunu biliyorduk biz, onlara kendimizi hazırlamıştık, ama gene de dert, bir kabus gibi üzerimize çökünce bir tür yalnızlığa kapılıyorduk; başka insanlarla paylaştığımızı sandığımız zaman mutlu olacağımız umutsuz ve vazgeçilmez bir yalnızlık.
Nübüvvet, peygamberlik demektir. Peygamber kelimesi Farsça bir kelime olup "haber getiren, elçi ve aracı" anlamına gelir. Terim olarak; Allah'ın kulları arasından seçtiği, emirlerini, yasaklarını, insanların dünya ve âhiret saadetlerine vesile olacak şeyleri vahiy yoluyla kendisine bildirdiği ve bu vahiyleri insanlara ulaştırmakla görevlendirdiği elçiye peygamber denir. Arapçada, peygamber kelimesinin karşılığı olarak resul ve nebi kelimeleri kullanılır. Resul; bir kitap ve şeriatla gönderilen peygamber; Nebi ise, Allah'tan vahiy almakla beraber, toplum hayatındaki kurallar, kanunlar yönünden kendisinden önceki resulün şeriati ile amel eden peygamber demektir. Musa (as)'dan sonra İsrail oğulları içinden çıkan -Davud ve Süleyman (as) gibi- peygamberler, Musa (as)'ın şeriatıyla amel etmişlerdir. Bu konuda bir ayet şöyledir: "İçinde hidayet ve nur olan Tevrat'ı biz indirdik. Kendilerini (Allah'a) vermiş olan nebiler onunla Yahudilere hükmederlerdi." (Maide, 44)
Sayfa 67 - Süeda Yayınları
Diyaloglu Şiirler-4) Bir Okuma Grubu- Bir Kitap - Bir Sevgi - Bir Tanışma...
Erkek- Merhaba biz “ Alıntı karşılaştırması " konusunda iyi bir çift olabiliriz bence:) Kız- Neden olmasın ben de Okuma Grubumuza yeni katıldım henüz kimseyi tanımıyorum zaten teşekkürler:) Erkek- kitabımız “ Masumiyet Müzesi" :) “ Bir gülümseyiş bazen bir yüzyıl yetecek kadar mutluluk verebilir,.." Kız- Aynı yerin ben de altını
Diyaloglu Şiirler Dizisi- 4)Kitabı okudu
Reklam
Ermeni tehciri hadisesi Almanya’nın ürünüdür
“Ermeni tehciri hadisesi başta Almanya’nın ürünüdür. Bunu iki şekilde yapmıştır: bizzat hadisedeki rolüyle ve akabinde iddiaları yayarak. Alman kurmaylarının stratejisi içerideki Ermeni ayaklanmasını, Ermeni hareketini bastırmaya yatkındı. Buna göre mevcut hükümeti kullandı ve İngiltere orada olanları bire beş katarak anlattı. ‘Mavi Kitap’ yazarı Arnold Joseph Toynbee askerlik görevinden dolayı oradaydı ve açıklamaları var. Tehcir, ‘göç ettirme’ demektir. Burada bir ırkı ortadan kaldırma gibi ırkçı bir düşünce yoktu, ama mesela Almanya böyle bir şey yaptı: jenosit. Soykırımın özgün tarihî örneğini Almanya’da Yahudi ve Çingenelere uygulanırken gördük. Almanya bugün bu suçu insanlığa yaymak istiyor. Yani yaygın bir insan kusuru, sapkınlığı, birçok toplumda görülen kötü bir eğilim olarak göstermek istiyor ki, kendine yöneltilen suçlamaları hafifletsin! Önce kendi gençliği ve halkı nezdinde aklanmak istiyor. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’daki gençler bir öğretim programında şunu sorguladılar: ‘Biz Schiller’in, Goethe’nin, Schopenhauer’in, büyük filozofların torunları değil de, kamp komutanlarının, insan kasaplarının, canilerin torunları mıyız?…”
Hangi köprüle­rin güçlü olacağına ve rahat geçileceğine, hangilerinin eksik ve boş ka­lacağına biz karar veririz.
Büyük bir kitap gibi düşünüyorum bazen hayatı. Her sayfasında başka, diğerlerine benzemez bir resim var. Her sayfa gerçek ama tek başına değerlendirildiğinde aslında kocaman bir yanılgı belki de. Sayfaları tek tek açıyoruz. Her sayfada yeni ve başka bir resim. Ve, açılan her sayfayla biz biraz daha solgunlaşıp eksiliyoruz..
Sayfa 73 - Everest YayınlarıKitabı okudu
''Homo sapiens, insanların biz ve onlar olarak ayrıldığını düşünecek şekilde evrildi.''Biz'' hemen yakınımızdaki insan grubu, ''onlar'' da geri kalan herkesti.''
Sayfa 176Kitabı okudu
Reklam
Yerleşik Hayat ve Anadolu’da Kalkınma
Evet, biz bin yıldır sahiplendiğimiz bu Anadolu topraklarına savaşmaktan galiba henüz yerleşememiştik. Fakat artık bu toprağa yerleşmek, onu şekillendirmek lazımdı. Boş, bakımsız, harap ve SON DEFA bir de düşman ayağıyla çiğnenmiş olan bu son kalan Vatan parçasının baştan başa inşası lazımdı. Artık bu toprağın üzerine eğilmek ve aradığımızı bu toprakların üzerinde bulmak gerekti.(1926)
Sayfa 337Kitabı okudu
Anadolu’nun Uyanışı ve aydınlığa giden yolu
“Efendi, bize niçin böyle konuşmazlar? Niçin böyle anlatmazlar? Bu milletin bütün derdi cahilliktir efendi. Bunu bil, bunun suçu ise bizim değil, hükümetindir. İmam o. Biz cemaatiz. İmam öğretmeyince cemaat nereden bilecek?” Bu sözleri hiç unutamam. Bu milletin inancına göre hükümet “ her şey” di. Her şey hükümetten bekleniyordu o verecekti. Bir bakıma halk bu inanışında haklıydı. Çünkü hükümet yüzyıllar ve yüzyıllar boyunca sadece almıştı. Şimdi ise bu aldıklarını, anlaşılıyor ki artık ödemesi lazım geliyordu. Asayiş şeklinde, yol şeklinde, mektep şeklinde, iş sahaları, refah şeklinde…
Sayfa 336Kitabı okudu
"Dünya başka bir yere gitti üstadım; savaşlar ve işgaller , gayri ­ menkul ticaretine dönüşüverdi, işte biz bunu tam kavraymadık galiba."
Biliyorsunuz, kredi borcuyla, rüşvet ve sadakayla satın alınmış bir topluluk var, kısaca "halk" diyoruz biz bunun adına. "Kum gibi" oldukları da söyleniyor, yaz sıcağında bazı plajlara ya da dört mevsim tüm dünya nüfusuna bakıldığında. Popülizm tuza­ğına düşmemek adına bakmayalım şimdilik biz buralara. Halk düşmanlığı da yapmayalım ama, "halkımız" için kullanılan kü­çümseyici ifadeleri de bırakalım bir kenara.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.