İnsanlık da arzularla dolu, hayata aç ve aşka susuz, günlerini rüyalarla ören genç bir kız gibidir ve bekler, daima bekler, durmaksızın ebedi âşık için umutlanır, zira bu âşık geçmişe uzanan evvelden evvel, en uzak hatıralarından çok evvel, beşiğinde ötesinden beri kendisine mukadder olduğu için, onunla ve onun için yaşaması, geleceğe uzanan sonradan da öte, en uzun umutlarından da çok öte, mezardan da ötesine kadar kendisiyle yaşaması gerekir.