Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Şu pazartesi günleri galiba herkes mendeburlaşır. Cumartesi öğleden sonra, bütün bir pazar, gece yarılarına kadar gez, dolaş, eğlen, çok geç yat. Pazartesi sabahı dinlenmeye vakit bulamadan kalk gel işe. Bütün püf burada işte. Yoksa hiç kimse mendeburlaşmazdı!
Sayfa 63 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Neyse ki bunda da istisnalar vardı elbette; çoğunlukla sessizce acı çektiğin, sevgi ve iyiliğin karşılarına çıkan her şeyin güçleriyle üstesinden geldiği ve doğrudan duygulandırdığı zamanlardı bu. Ama nadirdi bu, ancak olağanüstüydü. Mesela eskiden sıcak yaz günlerinde öğlen vakti yemekten sonra seni mağazada yorgunluktan dirseğini tezgaha dayamış biraz kestirirken gördüğümde; ya da pazar günleri kan ter içinde yanımıza yazlığa geldiğinde; ya da annem ağır bir hastalık geçirdiğinde kütüphaneye tutunup sarsılarak ağladığında; ya da geçirdiğim son hastalık sırasında usulca yanıma, Ottla'nın odasına gelip, ama eşikte durup beni görebilmek için yalnızca boynunu uzattığında, ama saygıdan yalnızca elinle selam verdiğinde böyleydi. Böyle zamanlarda yatağıma uzanıp mutluluktan ağlardım ve şimdi bunları yazarken yine ağlıyorum.
Reklam
Bu evde her şey satılıktı ve sadakat, olsa olsa, tembellik edilen pazar günleri görülen bir gündüz düşüydü.
KIEN ,ertesi pazar gezentiden döndüğünde çok neşeliydi. Pazar günleri sabahın bu erken saatinde sokaklar bomboş oluyordu.
Sayfa 49 - SelKitabı okudu
Hafta içindeki günahlarınızdan kurtulmak için pazar günleri Tanrı'yı ziyaret etmek yeterli sandınız. Diz çöküp birkaç yakarış bu suçlu kayıtsızlığın bedelini rahatça öder diye düşündünüz.
Sayfa 101Kitabı okudu
Kahvaltıdan önce ve öğle yemeklerinde çocuklara vaaz verilirdi; pazar günleri din bilgisinden sınanırlar, Kitabı Mukaddes'i ezberlerlerdi; her akşam o günlük suçları toplanıp değerlendirilerek altısı birden, kız erkek ayrılmadan yaş sırasına göre dizilirler, balina kemiğinden bir sürücü kamçısıyla çıplak popoları dövülürdü.
Sayfa 145 - İthaki YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
…pazar günleri genelde kasvetli, sıkıntılı geçer, ama bazı pazarlar vardır ki insan dünyaya geldiğine şükreder.
Eğlenmek için sadece cumartesileri vardı,pazar günleri pazartesiye fazla yakın oldukları için çok sevilmiyordu, pazartesiler haftanın güneş sistemindeki dev kütle çekimli çökmüş yıldızlardı sanki.
Sayfa 191
Günaydınnn
Pazar günleri, hayatın intikam günleri. Neşeli başlasın ve öyle geçsin diye gayret edildikçe insanı koyu bir yalnızlığa, anlaşılmaz bir kedere iten günler.
Çelişkilerle doluyuz
Doğal bilimlerde bir araştırmacı hayvan türünün en küçük biriminin Tanrı'nın bir eseri olduğu fikrini saçma bulurken, kafasındaki bir başka bölüm onu Pazar günleri ayinlerde Hıristiyan inancını göstermeye yöneltebilir.
İlhan Yayınevi
Reklam
Zindanın içinde esirlerin ibadet edecekleri bir kilise bulunmakla kalmaz, pazar ve bayram günleri gelen pederler Aşai Rabbani ayini yapar, günah çıkartır, onları teselli eder ve dini bilgiler verirler. Hatta 1765 yılında zindan içinde tam üç kilise vardır. İstanbul Papa Vekili Monsenyör Biagio Pauli rahiplerin burada yaptıkları faaliyetleri aynı yıl kaleme aldığı anlatısında dile geti- rir. Rahip burada iki ayin yapar; sabah erkenden işe gidenler için gece ayini, büyük zindanda kalanlar içinde sabah ayini. Geceyi zindanda esirlerin yakınmalarını dinleyerek geçirir, onları teselli eder. Aziz Antoine'a atfedilen bu kilisede günah çıkartma kabini bile mevcuttur, kendi sözleriyle "ayinlerin uygun bir biçimde icra edilmesi için her şeye sahiptir." Esirler hasta oldukları zaman da yine iş rahiplere düşer; onları tedavi ederler, ilaç sağlarlar, hatta vebaya yakalandıkları zaman bile onları yalnız bırakmazlar. Senede iki defa kadırgalara biner, -Noel'de ve Paskalya'da- kutsal ayini icra eder, esirlere sadaka, ilaç ve ihtiyaç duydukları şeyleri dağıtırlar.
Pazar günleri millet gelip karnınızın üstüne bir sürü çiçek falan koyacak, daha bir sürü zırvalık. Öldükten sonra çiçeği kim ne yapsın? Yani...
Bütün büyük ahlâk sistemlerine bak. Ta doğu dünyasından başlayarak. Hepsi de kişisel zevki feda etmeyi öğütlemiyor mu? O laf kalabalığın altında hep aynı amaç yok mu? Feda et, kapılma, kendini inkar et. Yalan mı? Hep tekrarlayıp durdukları nakaratı bilmiyor musun? ‘Vazgeç, vazgeç, razı ol, razı ol.’ Günümüzün manevi atmosferine bir bak. Keyifli
Sayfa 892 - Plato Film YayınlarıKitabı okudu
Gençken, diye konuştu, romanı sevdiğim kadar başka hiçbir şey sevmiyordum. Pazar günleri bir köşeye çekilip, bütün kalbimle bir Miss Janny'nin mutluluğunu ve musibetini paylaşmaktan ne kadar hoşlandığımı, tanrı biliyor. Türün benim için daha başka çekicilikleri olduğunu da inkar etmiyorum. Ama elime öylesine seyrek bir kitap geçiyor ki, o zaman da bunun benim zevkime uygun olmasını istiyorum. Ve en sevdiğim yazar, kendimi, dünyamı bulduğum, etrafımdaki olayların meydana geldiği ve hikâyesi pek tabii bir cennet olmamakla birlikte, tanımsız bir saadetin kaynağı olan kendi ev yaşamımdaki gibi ilginç ve içten olan yazardır.
Dış tehditlerden korunaklı dünyalar yaratmak isteyen kimi kişiler, fazla ileri gidip dış dünyaya karşı abartılı yüksek duvarlar örerler. Yeni insanlara, yeni yerlere, farklı yaşantılara karşı yükselen bu duvarlar onların iç dünyasını da yoksullaştırır. İşte Acılaşmak burada devreye girer. Acılaşma'nın (ya da Dr. Igor'un tercih ettiği
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.