Osamu Dazai 1929'da ilk intiharına kalkıştı ama başarısız oldu.
Ertesi yıl Tokyo İmparatorluk Üniversitesi'nin Fransızca Edebiyatı bölümüne kayıt oldu.
O yılın ekim ayı bir geyşayla(dansçı ve şarkıcı japon kadın) kaçtı, ailesi tarafından resmen evlatlıktan reddedildi ve okuldan atıldı.
Okuldan atıldıktan dokuz gün sonra Kamakura sahilinde bir kadınla beraber intihara kalkıştı.
Kadın boğularak hayatını kaybetti ama Dazai bir balıkçı teknesi tarafından kurtarıldı.
1935 yılında hayata veda niteliğindeki eseri Son Yıllar'ı yazdı ve kendini asarak üçüncü intiharına kalkıştı ama başaramadı.
Üç hafta sonra geçirdiği apandis ameliyatından sonra morfin bağımlısı oldu, bir yıl boyunca bağımlılıkla mücadele etmesinin ardından akıl hastanesine kapatıldı ve bir ay tedavi gördü.
1948 yılında en bilindik eseri "İnsanlığımı Yitirirken"'i yazdı.
Aynı yıl, metresiyle birlikte evlerinin yanındaki Tamagava Kanalı'nda intihar etti ve hayatını kaybetti.
İnsan kendini tamamen kaptırmadan nasıl roman yazsın? Şayet tek bir söz, tek bir cümle, on farklı anlamda yüreğinde yankılanıyorsa kişi kalemini kırıp atmalıdır.
“Artık ne mutlu ne de mutsuzum. her şey geçip gidiyor. Bu zamana kadar yaşadığım, soğuk bir cehennemi andıran sözde "insan" dünyasında tek gerçek şey bu. Her şey geçip gidiyor.”