Listeler diye bir başlık yok burada , ama internette bolca mevcut. Bu reddit kullanıcılarının listesi - Hayatta en az bir kere okunması gereken 35 kitap. En azından reddit kullanıcıların genel profili hakkında bir fikir veriyor insana.
1.
Uzun bir aşamadan sonra (Geçmişini öğrenmek isteyenler #39501741 , #39692156 ve #39905161 iletilerine bakabilirler) Okurken Zorlanılan 100 Kitap listesini tamamladık, katkıda bulunan herkese çok teşekkürler. Liste sadece edebi eserleri kapsamakta. İlerleyen
Hasan Ali Toptaş KİTAPLARI VE DİĞER GÜZEL KİTAPLARI OKUMA ETKİNLİĞİ****
“Bugünkü dünyanın uğultusu, anlamların yerinden oynadığı, araya silah patırtılarının girdiği, kalın ve rahatsız edici bir şey.”
Değerli arkadaşlar, hepinize merhabalar. Hiç lafı uzatmayarak bu uğultudan biraz olsun uzaklaşmak için sizi
Liste #39905161 iletisinde son aşamaya geldi, iletiye bakıp görüşlerinizi söylerseniz sevinirim
------------------------------
#39495551 iletimden fark edebileceğiniz gibi öz be öz sitesel bir kitap listesi oluşturma çalışmalarına başlıyorum. Bu listenin konusu - haliyle- zor kitaplar
#39501741 iletisiyle başladığımız "Okurken Zorlanılan Kitaplar " listesinde son aşamaya geldik. #39692156 iletisindeki oylamayı bitiriyorum .Bir sıralama oluşturdum kendimce. Az okunan kitapları da göz ardı etmemek için oy sayısına değil, beş anketteki yüzdelere göre yaptım
Palyatif Toplum
Dilerim 2024 yılı daha verimli geçer. Çoo beğendiğim kitaplar arasında seçim yapmak epey zordu, aylık ikişer favori belirlemeyi yeterli buldum. Tüm kitap tutkunlarının güzel kitaplarla buluştuğu bir yıl olsun. 🎄🎄🎄
Zihinsel kalıplar inorganik doğadan kaynaklanmaz. İnorganik doğadan kaynaklanan toplumdan köken alırlar. Ve antropologların çok iyi bildiği gibi, bir zihnin düşündüğü şey, toplumsal kalıpların biyolojik kalıpların baskın olması ve biyolojik kalıpların inorganik kalıpların baskın olması gibi biyolojik kalıpların egemenliğidir. Zihin ve madde arasında doğrudan bilimsel bir bağlantı yoktur. Atom bilimcisi Niels Bohr, "Dilde askıya alındı" dedi. Entelektüel doğa tanımımız her zaman kültürel olarak türetilmiştir.
Bir eğitim kurumunda öğretirsiniz, öğretirsiniz, öğretirsiniz, araştırma için zaman yoktur, düşünmek için zaman yoktur, dış olaylara katılmak için zaman yoktur. Salt öğret, öğret, öğret ve sonunda zekanız söner, yaratıcılığınız körelir ve neden böyle sönük olduğunuzu anlamayan, olan bitenden habersiz, masum öğrencilerden oluşan ve birbiri ardınca gelen dalgalara tekrar tekrar aynı sıkıcı şeyleri anlatan bir otomatik makine olursunuz.
Hani elinizdeki muhteharika bir kitap biter ve sıradaki ne kalite, ne içerik, ne kurgu olarak onu yakalayamaz…ama normal bir zamanda o kadar da çöp bir metin değildir de…talihsizlik okuma sırası olmuştur ya…