Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Özge 리비

"Zamanın beni artık hiç bir yere götüremeyeceği duygusu; beni sadece yaşlandırıyordu"
Reklam
Doğanın parçası olmak ve dolayısıyla onun yasalarına tabi olmak bizim özgürleşmemize engel olmak bir yana doğadaki gücün ve şeylerin sonsuzluğu nedeniyle bize sonsuz şeyle sonsuz tarzda ilişki kurabilmenin ontolojik olanağını temin eder.
"İyi olanın, benim için iyi olması gerekmediğini öğrenmem zaman aldı."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Biz kozmik bir yolculuktaki gezginleriz, yıldız tozuyuz, girdaplarda dönüyoruz ve dans ediyoruz ve sonsuz anaforlarız. Hayat ebedidir. Biz birbirimiz ile karşılaşmak, tanışmak, sevmek ve paylaşmak için bir anlığına durduk. Bu değerli bir an. Bu sonsuzluk içinde küçük bir parantez."
20 yaşında ben, 35 yaşımda ben, 40 yaşımda ben ve bugünkü ben dördümüz. Birden 20 yaşımı, 35 yaşımın karşısına oturttum. 40 yaşımın karşısına da, ben geçtim. yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu. Kırk yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi. Yatıştırayım dedim. "Sen karışma moruk" dediler. Büyük hır çıktı. Komşular alttan üstten duvarlara vurdular. Yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı. Evin de içine ettiler. Bende kabahat. Ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine ... Can Yücel
Reklam
"Faber Est Suae Quisque Fortunae." /"Herkes kendi talihinin zanaatkarıdır."
Güçlü rüzgârlar seni oraya buraya sürüklüyorsa, onlara direnme: Onlar, sen direndiğin için güçlü görünüyorlar. Rahatla ve bırak seni götürsünler. Onlarla git, bütün olarak git.
Zayıf insanlar affedemezler. Affetmek güçlülere has bir özelliktir. 
"Neden önce kendimiz dururken, başkalarını anlamak isteriz ki! İyi bir öğrenciysek, benliğimiz üzerine edindiğimiz görgü, bizi adam etmeye yeter de artar bile."
"Vicdan azabı dedikleri şey, ancak bir hafta sürer. Ondan sonra en aşağılık katil bile yaptığı iş için kâfi mazeretler tedarik etmiştir."
Reklam
"Ben aşktan daima kaçtım.hiç sevmedim. belki bir eksiğim oldu. fakat rahatım. aşkın kötü tarafı insanlara verdiği zevki eninde sonunda ödetmesidir. şu veya bu şekilde.. fakat daima ödersiniz… hiçbir şey olmasa, bir insanın hayatına lüzumundan fazla girersiniz ki bundan daha korkunç bir şey olamaz.”
"insan kendisinin eksik bir parçasını bulmak umuduyla aşık olur."
her insan kendisi olması karşılığında topluma bir bedel öder. az ya da çok ama mutlaka bir bedel... kimse bedelsiz kendi olamaz. bu bedel çoğu kez yalnızlıktır.
"bir insanın, başka fırsatları olmasına rağmen onları reddedip sürekli aynı kişiyle sevişmek istemesine, bu mutluluk verici duyguya aşk denirdi."
Biz insanların iki sorunu var.Birincisi ne zaman başlamak gerektiğini,ikincisi ise ne zaman duracağını bilememek..
Reklam
"Taştan fışkıran bir pınar ol, suyu tutan bir sarnıç olma. "
"insan neden kendi kendinden nefret eder?" "Korkaklık belki de. Ya da hiç yakanı bırakmayan yanılmak korkusu, başkalarının senden beklediklerini gerçekleştirememek korkusu..."
Uzattığımız saçlarımızı duygularımızı saklamak için kullandık.
Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir.
Yapacağımız her hareketten önce ciddi olarak düşünmeye başlasak, vereceği sonuçları önceden kestirmeye çalışsak, önce kesin sonuçları, sonra olası sonuçları, sonra rastlantısal sonuçları, daha sonra da ortaya çıkması düşünülebilecek sonuçları düşünmeye kalksak, aklımıza bir şey geldiğinde, bulunduğumuz yerde çakılır, hangi yöne olursa olsun bir adım bile atamazdık.
Gerçek hayat kurmaca öykülere benzemez,biraz buruk, biraz hüzünlü değildir; delilik gibi, düşler gibi, saçmalıkla, tuzaklarla, karmaşayla doludur.
Reklam
Yirmi yaş dolaylarında öyle bir an vardır ki; yaşamın geri kalan kısmı boyunca ya herkes gibi olmayı ya da farklılıklarını erdeme dönüştürmeyi seçmen gerekir.
Kitaplar bize ne tür eşekler ve aptallar olduğumuzu hatırlatmak içindir. Kitaplar, tören alayı büyük bir gürültü içinde caddede ilerlerken, Sezar’ın kulağına ‘Unutma Sezar, sen de ölümlüsün” diyen pretoryen muhafızlarıdır. 
Ama ben,ruhumun bütünlüğünde huzur bulacağım, çünkü yaşamımın bir anlamı olacak. Günbatımına bakıp bunun Tanrı'nın işi olduğuna inanabileceğim.
Şunu öğrendim ki balıkların çoğu yaşlanınca ömürlerini boşuna geçirdiklerini söyleyip yakınırlar. Sürekli sızlanıp herkesten şikayet ederler. Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?  
" Eğer yüreğinde başka insanlara karşı kötü duygularla yürüyüp gidersen ve bu çember kapanmamışsa, bu yaşamın başka alanlarında yinelenecektir. Bir kez değil, dersini alana dek defalarca acı çekersin. "