“Bu ismi daha evvel hiç duymamıştım. Meşhur bir zat olabilirdi ama külliyen sırdı benim için. İsmini pare pare ayırdım, harf harf yüreğime yazdım: Kudretli, vefalı, dimdik kendinden emin R harfi; kadife gibi yumuşak, uysal ve merhametli U; yaratıcı, girişken ve gözü pek M ve henüz bir muamma olan, çözülmeyi bekleyen bir sual gibi esrarengiz İ harfi. Tekrar ve tekrar söyledim bu ismi. Ta ki "su" gibi, "ekmek" gibi, "süt" yahut "bal" gibi, "Hak" yahut "Hu" gibi, dilime dost olana değin...”