"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Birileri bu kitabı okumadan önce söyleyeceğim birkaç cümle var! Kitabı okuduğum için sorumluluk duygusuyla yazıyorum tüm bunları.
Bir lisede rehber öğretmen olarak görev yapıyorum ve öğrencilerimin çoğunun elinde bu ve bu tarz wattpad kitaplar var. Her ne kadar onları iyi edebiyatla tanıştırmaya çalışsam da okuma oranı çok düşük olduğu için bu
İŞTE GENE BEN ve SİZLERE YİNE OKUMUŞ OLDUĞUM ESKİ BİR KİTAPTAN BİR İNCELEME DAHA. :)
Don Kişot ile ilgili bugüne dek ifade edilememiş şeyler hakkında kim ne söyleyebilir acaba? Miguel de Cervantes tarafından kaleme alınan ve yazılan bu güzel roman, dört yüz yıldan bu yana, on sekizinci yüzyıldan kalma edebi akımlara, yirmi birinci yüzyıl
Bir kitapla yaşamaya alışmak!
Gittiğin her yere onunla gitmek!
Onunla aynı yağmurda ıslanmak!
O kahramanlarla uyuyup yine onlarla uyanmak!
Ve eser bittiğinde oluşan o derin boşluk!
22 gün olmuş
Anna Karenina serüveni başlayalı. Kitaplarına gözü gibi bakan biri olarak yıllar sonra ilk kez bir kitabı eskittim! Ve şimdi o eskilik bana o kadar huzur ve
'sevgi' konusu hep tartışılan, derin, anlaşılmaz ve kişiden kişiye değişiyor derim... Peki 'sevgi' tam olarak nedir/neydi?
Kitap adında 'sevme' var yani 'sevmek eylemi' görüldüğü gibi; sevme, sevilme elbette 'sevgi' den geliyor. Yazarımız üç önemli unsur üzerinde duracaktır; sevme, sevilme, sevgi.. Peki 'sevgi' seven için mi geçerli yoksa sevilen
Shakespearein ustalık döneminin ilk eserlerinden olan Julius Caesar adının aksine aslında Brutusün tragedyasıdır.
Kitabımız tarihte en çok konuşulan suikastin arka planında olan olayları, Romalı bir grubunun (“optimates”) bu suikasti planlayışı ve Brutus'un gelgitlerini anlatıyor.#133603170
Kitap Brütüs anlatır
Nermin Yıldırım 2019’un mart ayında Camino de Santiago’nun Portekiz ayağının kıyı rotasını bir arkadaşı (romanda da aynı ismi taşıyan Ogo karakteri) ile beraber yürümeye başlar.
i.hizliresim.com/lnzjz0h.jpg
Sırtında
Kemal Tahir in okuduğum ilk kitabı. Sanırım diğer kitaplarını da okuyacağım. Özellikle en çok övülen kitap serisi olan
Esir Şehrin İnsanları serisini. Kemal Tahir, yalnızca yazar değil, aynı zamanda da iyi bir senaristtir. 13 tane de dizi ve filmi yayınlanmıştır. Marksist yazarlardandır. Babası 2.Abdulhamid in yaveri, annesi ise 2.Abdulhamid in kızının
Okumada geç kalmış olduğum bir kitap. Armand Davul ile Marguerita Gautir’in tutkulu ve bir araya gelmelerinin nerdeyse imkansız olan aşklarını akıcı şekilde anlatan Kamelyalı Kadın eseri okuduğunuzda siz etkisi altında alabilecek güzel bir kitap.
Kitap şimdiye kadar okuduğum en güzel kitaplar arasında ilk 10’a girebilecek bir eser. Aşkın yanında
Sadece sıradan bir aşk romanı olarak ele alınmaması gereken bu önemli eser; akıcılığı, anlaşılırlığı, olay örgüsü ve özellikle de derin kişilik tahlilleriyle oldukça etkileyici bir kitap
Romanın iki önemli karakteri var: Maria Puder ve Raif efendi. Maria Puder'i bu kara kaplı defter açılıp sırlar ortaya dökülmeye başladıkça tanıyacaksınız. Yaşadığından şüphe edilecek kadar silik biri olan Raif efendi'nin iç dünyasında ne büyük fırtınalar koptuğunu, bunları kimseyle paylaşamayarak tek çare kara kaplı defterine aktardığını göreceksiniz ve bir tablo ile başlayan büyük bir aşkın, saf tertemiz duyguların anlatıldığı belki de şimdiye kadar böylesini okumadığınız çok büyük bir aşk romanıyla karşılaşacaksınız.Kim bilir belki de sonu boğazınıza bir yumru gibi takılacak ve bu kitabı aradan 10 sene geçse bile unutamayacaksınız...
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
Kişinin biri kişinin birine ‘senin yerin yurdun neresi’ diye sormuş. Kişinin biri ‘nereyi seversen orası senin dünyandır. Ben edebiyatı severim, edebiyatlıyım’ demiş. Güya edebiyat günlük yaşamdan kaçmak için en iyi ülkeymiş. Kaybolmak isteyenler en iyi orada kaybolurmuş. Sevmek isteyenler en iyi orada severmiş. Orada hayallerimize ulaşmak istesek