Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
2. DAMLA
Birbirine karışmış bütün öfkeler Yaşam yaralı bir kuş ürkekliğinde Yokluk desem vardan ötürü Açlık desem toktan ötürü Her ünlem bir kahkaha ...
Sayfa 36 - YURTKitabı okudu
Kaldırımlar
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık; Biri benim, biri de serseri kaldırımlar. İçimde damla damla bir
Sayfa 156Kitabı okudu
Reklam
28 Şubat... Her gün yeniden çaresizlik, her gün bir yığın hüsran... Günler ilerledikçe dalgalar şiddetini artırarak büyümeye başlamıştır kalbimizin duvarlarını ve çaresizliğin sesi çığlık çığlığadır içinizde. Ateş düştüğü yeri yakar ve bir serçe olsun, gagasıyla size bir damla su getirmez yangını söndürmeye...
Sayfa 215Kitabı okudu
Yağmurun hüznü
Her yağmur damlasıyla doğada ağlayan, ıskalanmış hayatımdır. Günün hüznünü boş yere toprağa akıtan damla damla, sağanak sağanak yağmurda bendeki belirsizlikten bir şeyler var. Yağmur dinmek bilmiyor. Sesi ruhumu sırılsıklam etti. Ne biçim bir yağmur bu... Sandalyem yağmur duygusuyla sulanıyor, sıvılaşıyor. Sıkıntılı bir soğuk, buz kesmiş elleriyle zavallı yüreğimi sarıyor. Kurşuni saatler uzadıkça uzuyor, zamanın içinde bitimsizleşiyor; saniyeler geçmek bilmiyor. Bu ne biçim bir yağmur! .. Soğuk bir el boğazımı sıkıyor, hayatı solumamı engelliyor. İçimdeki her şey ölüyor – hatta düş kurabildiğime olan güvenim bile! Ne yaparsam yapayım, fiziksel olarak kendimi iyi hissedemiyorum.
Ah! Bu saat sesi kesilmiyecek mi? Her tik takı dört yanimdan duvarları biribirine yaklastriyor, sonunda bir tabut gibi daralacaklar san- ki... - Çocukken bir defa bir kitapta böyle bir hikaye okumustum, saçlarım dim dik olmustu. - Evet ço- cukken! Sanki marifet yaptik da vücudumuzu besle- dik, sicak tuttuk, büyüttük, ölü gömücülere is çıktı. - Bana, simdiden kokmaya başladım gibi geliyor! Sevgili vücudum! Burnumu tutmak, senin, dans etmekten terleyip kokan bir kadin oldugunu düşünmek, sana iltifatlar savurmak istiyorum. Mamafih biribirimizle zaten iyi demler geçirdik. - Yarın kırılmış bir kemansın; son nağmen kesilmis bulunacak, yarın boş bir şişesin son damla sarabin içilmiş....
Üvey annemle tanıştın mı, Komutan?” diye fısıldadım. Öfkemden kalan ne varsa yanağıma düşen tek damla gözyaşına sığmıştı. “Sevimli bir kadındır.” Ravyn’in odasında eklemlerimin üzerinden kayan o nasırlı başparmak, yanağımdaki yaşı yakalayıp sildi. Gözyaşı bir anda yok oldu. Sesi usulca kulağıma doldu. “Gel.”
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
Sessizliğin sesi, karanlığın derinliklerinden bir kıvılcım ışık, bir tutam şavk, bir damla umut ve bir avuç aşk yaratır. Sessizliğin sesi, günü gelince gazap topraklarının karnını yarsın, vuku bulan bütün çirkinliklere rağmen boy versin diye, yanık ve karanlık toprağa küçük bir tohum saçar.
kanatları terli kumru
Yarı açık yakasının ardında Perdelerden sızan bir dolunay göğsü Eğilip usulca kulağımı Sol memesinin üstüne koyuyorum Görmek için yüreğinin ülkesini Sonra doğruluyorum titreyerek Gözleri yemyeşil bir çift yol Uzun bir koşu için uzanıp ağzından Harlı soluğunu içiyorum Ellerim bulutlar içinde rüzgâr Dilimi dişinin dibinde gezdiriyorum. Yedi rengin içinden sıyrılan Bir dünya gülüyor odanın tavanında. Çayın sesi camın buğusu örtüsü somyanın Mutluluk elle tutulan bir duygu oluyor. "Yaşamak -diyor- önce bedenin ülkesinde Sonra senin ülkende, evinde, sokağında Her şey daha kolay bundan sonra..." Bir ışık çizgisi sırtından topuklarına Damla damla yürüyor sisler içinde... Yüreğim kanatları terli bir kumru Uçup uçup kirpiğinin ucuna konuyorum...
Ses, insanın içini ele verir.Kişinin sesi iç ahenginin resmidir, kelamı ise iç terbiyesini gösterir.
Sayfa 252Kitabı okudu
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
Reklam
"İşte Süleyman karasevdaya o günden sonra tutuldu. Bu, önce, tâ yüreğinin derinliklerinden gelen bir ağlama sesi halinde başladı. Süleyman'ın gözlerinden bir damla yaş akmıyor, fakat hıçkıra hıçkıra, hüngür hüngür ağlıyordu. Sonra karanlık bir sessizliğe düştü. Ne yiyor, ne içiyor ne de söylüyordu. Gözlerini bir noktaya dikiyor. Öyle saatlerce kalıyordu."
Lorcan, Elide'ın kulağına "Seni seviyorum," diye fısıldadı. "İlken'leri öldürmek için eline o baltayı aldığın andan beri seni seviyorum." Elide'ın rüzgarda uçan gözyaşları damla damla Lorcan'in yanından geçti. "Ve ben seninle olacağım..." Sesi titriyordu. Fakat kendisini sözcükleri, yüreğindeki doğruyu kalbinden çıkarmaya zorladı. "Hep seninle olacağım."
SERENAD Yeşil pencerenden bir gül at bana, Işıklarla dolsun kalbimin içi. Geldim işte mevsim gibi kapına Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak, Ben aşkımla bahar getiririm sana, Tozlu yollarından geçtiğim uzak iklimden şarkılar getirdim sana. Şeffaf danlalarla titreyen, ağır Koncanın altında bükülmüş her
"nurşan," dedi yavaşça, sesi içime sindi ama adımlarım durmadı. "tamam, beni affetme." sertçe yutkundum, o da yutkundu. "ama başkasını da sevme." gözlerimi yummamla, bir damla gözyaşı hızla yanağımdan aşağıya doğru kaydı. "lütfen," dedi. "onu sevme."
Bir bülbülün, parıldayan yıldızların ta ufuklara kadar dokunduğu bir gecede, siyah, noktalar kadar küçük gözlerini semanın sonsuz laciverdine çevirerek icra ettiği nağmeleri, o yüksek ve ruhu besleyen sesi kalbimde yuva yaptığı için hâlâ gözlerimin kapayıp dinlesem, bir harabeden yükselen hüzünlü bir feryat gibi kulaklarıma gelir ; bazen benden uzaklaşarak, kâh coşup kâh ara vererek deruni bir sesle öterdi. O sesin uzaktan, gecenin sessizliği içinde şeffaf bir havuza damlayan su gibi damla damla ruhumun içine döküldüğünü hissetmiştim.
Sayfa 27
687 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.