Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Bellum nec timendum, nec provocandum." Savaştan korkma, ama davet de etme.
İhtilaf ahlakı
İslam; şahısların, cemaatlerin, tarikatların, siyasetlerin, diyanetlerin, ilahiyatların temsil edeceği bir din değildir. Dinin baki hakikatleri, fani şahsiyetler/kurumlar/gruplar üzerine bina edilemez. İslam, ancak güzel ahlakla temsil edilir. Her ne surette olursa olsun, herhangi bir isim/sıfat altında, kişi veya kişiler mutlaklaştırılamaz.
Reklam
Karar Almada Zayıflık
5-Karar alırken Davis'in "Düşüncenin Yansıması" teorisi- ne dayanmak. Bunun da beş ilkesi vardır: a)Sorunu öğren, sonra sınırla (yani sorunu sınırlandır- mak için onu bilgi olarak kuşatmak gerekir. Sınırlandırma kolayca çözümlemek için son derece önemlidir.) b)Ortaya çıkan sorunu analiz et.( sebeplerini, yol açtığı sonuçları, çözümleri ve hedefleri belirle.) c)Bazı çözümler öner. d)Önce değerlendir, sonra bu çözümlerin en iyisini seç. (yani her çözümü ayrı olarak değerlendir, sonra bunların en iyisini tercih et.) e) Sonuç ve değerlendirme. 6-Mümkün olan bütün sebepleri kullanmak, sonra ka- rar alma aşamasını herhangi bir tereddüt geçirmeden baş- latmak. Karar alırken bütünüyle Allah'a güvenip dayan- mak. "Bir şeye karar verdin mi artık Allah'a güvenip dayan." (Al-i İmran 159)
Sayfa 104
bir iktidar olarak eğitim, ona sahip olanı ondan yoksun olan zayıftan üstün kıldı ve eğitilmiş insan, ne kadar büyük ya da küçük olursa olsun kendi çevresinde kudretli, güçlü, egemen bir kişi sayıldı: Çünkü o bir otorite idi. Bu buyruğa ve otoriteye herkes davet edilemezdi; bu yüzden eğitim herkes için değildi ve evrensel eğitim bu ilke ile çelişiyordu. Eğitim üstünlük yaratır ve insanı efendi kılar: Bu yüzden efendinin çağında eğitim, bir iktidar aracı idi.
Çünkü Allah’ın dininin temel ilkesi: ‘Hakimiyeti Allah’a ait kılmaktır.’
Sayfa 251Kitabı okudu
_İnsan, Meleklerin Cevherindendir. _Nurlu bir cevher, melek gibi marifet-i ilahi ile süslü olunca, elbette meleklerin arkadaşı olur. _İnsanlar görünüşte insana benzeseler de hakikatte halleri başkadır. Kıyamet gününde manalar görünecektir. _İnsanın içindeki ahlakın tamamı 4 kısımdır. Hayvan, canavar, şeytan ve melek ahlakları. _Allah’tan başka
Reklam
1989 Temmuz'unda Başkan Mitterand, Fransız Devrimi'nin 200. yıldönümü vesilesiyle harika bir gösteri düzenledi. Pa­ris'in merkezinde yer alan büyük binalar temizlendi, ışıklan­dırıldı ve kırmızı-beyaz-mavi renkteki Özgürlük-Eşitlik-Kar­deşlik flamalarıyla süslendi. Tüm dünyadan, özellikle de eski Fransız sömürgesi olan böl­gelerden konuklar davet edildi. Margaret Thatcher da İngiliz Kanalı üzerinden Fransa'ya ulaştı. Le Monde'dan bir gazeteci Thatcher'a Fransız Devrimi hakkında ne düşündüğünü sordu. Thatcher'ın cevabı pek de olumlu değildi. Ona göre İngilte­re'nin hukuki bireysel haklar geleneği daha üstündü; çünkü Fransız Devrimi'nin meşhur 'İnsan Hakları' ilkesi terör ve tiranlıkla, yani Robespierre ve Napolyon'la sonuçlanmıştı. Bu cevap karşısında oldukça sinirlenen Mitterand intikamını almakta gecikmeyecekti. Törende çekilen resmi hatıra fotoğ­rafında Thatcher 3. sırada, küçük Afrika devletlerinin temsil­cileri arasında bulunuyordu.
Sayfa 205 - Ketebe Yayınları 1. BaskıKitabı okudu
Aktörlük Sanatı, Sanat Kuramları, Görme Biçimleri
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
_Kadın üzerine yazı yazarken kalemi gökkuşağına batırıp, mürekkebi kelebek kanatlarının tozu ile kurulayacaksınız. _Herkesin vardır bir köpeği. Bakan, kralın köpeği; memur, bakanın köpeği; kadın, kocasının köpeği, ya da adam karısının köpeği. _Hakikati dinleyecek kadar güçlü olmadığınız için sıradan birisiniz. _Yetenek ve erdemin insanlara bir
_Tanrıları, tıpkı insanlar gibi sevgi ve nefretle harekete geçen, armağan ve kurbanlarla etkilenen duygulu ve zeki varlıklar diye biliriz. İşte, dinin kökeni budur. Dolayısıyla, puta tapıcılığın ya da çoktanrıcılığın da kökeni budur. Tanrısal varlıkları yetkinliğin en son sınırlarına değin yücelte yücelte, sonunda birlik ve sonsuzluk, yalınlık ve
Reklam
_Işık bekliyor, fakat karanlığa sığınıyoruz. İncil _Karanlığa lanet etmektense, bir mum yakmalıyız. _Neyin doğru olduğu umurumuzda mı? Fark ediyor mu? _Gerçek bilgelik, sınırlarımızı bilmekte yatar _Can sıkıcı ve sevimsiz görünse de bilimsel yöntemin önemi, bilimsel bulgulardan çok daha büyüktür. _Edilgen taraf, baskın tarafın yanılsamalarına
_Deniz bitti. En az iki yüzyıldır milletçe tam bir mirasyedi gibi yaşadık. Artık sonu geldi. Alacaklılar kapıya dayandı. Günü gün ederek har vurup harman savurduk ve değirmenin suyunun nereden geldiğine zerrece aldırmadık. Duranın durduğu yerde hep durmaya devam edeceğini sandık. Onunla ayakta durmak yerine emsalsiz bir umursamazlıkla sırtımızı
M'nin etrafını saran gizemi aydınlatana dek günlükler üzerine yaptığım çalışmanın ilerleme kaydetmesi olanaksız. M on beş yıl boyunca akşam yemeklerine kesintisiz geldikten ve büyük büyükbabama kuramları için bir yığın malzeme sağladıktan sonra, günlüğün sayfalarından ansızın kayboluyor. 6 Aralık Salı günü, büyük büyükbabam M'yi ertesi
Sayfa 12 - Uzay geometriKitabı okudu
Oblomovluk kaygıyı azaltırmış.
"Değişiklik ilkesi bireyi davet ettiği macera riski nedeniyle bir frenleme özelliği taşır ve bu özellik de bireyi hareketsiz kılma özelliği içerir." Artık hiçbir şeyin değişmeyeceği, hiçbir şeyin olmayacağı garantisini alan kaygılı bir insan kısa süre sonra kaygılı biri olmaz."
Sonsöz
Bu son sözü, 2006 yılında, Macaristan dostları ve bütün dünya bu eseri ithaf ettiğim ihtilalin 50. Yıldönümünü kutla­maya hazırlanırken yazıyorum. 1981 yılında Fransızca yazı­lan ve yayımlanan eser ayaklanmanın ellinci yılı münasebe­tiyle Macarcaya çevrilmiştir. Macar halkının ayaklanması, öncülüğünü işçi gençlikle birleşen üniversite gençliğinin
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.