«Orta Amerikada bir ülkede darbe oluyor. Bütün sanatçılar, yazarlar, şairler, bilim adamları, öğretmenler içeri. Görüş yok. 2 hafta, 3 hafta, 6 ay, 1 yıl. Dünyadaki bütün hukuk örgütleri, demokratik örgütler araya giriyorlar: "İnsanları içeri attınız dört duvar arasına, bari 1 seferlik bir görüş günü düzenleyin. Sevdikleriyle
''Hala okuyor musun?''
''Bir süredir okumuyorum.''
''Niçin?''
''Duvar'ı okudum. Kötü etkiledi o kitap beni. İşte, ne bileyim, sanki okumanın bana zararı oluyormuş gibi geldi.
''Başka kitaplar oku. Çivi çiviyi söker.''
Nihayet Bizim Köy'e kavuştum. Okumak için bundan daha güzel bir zaman olamazdı. Neden mi? Merak edenler buyursun...
Bazı kitap dostlarım bilir. Mesleğimin 28. yılında yeniden köy öğretmeni oldum. 20 yıl sonra tekrar köyde olmak ilk başlarda bana zor gelse de zamanla alıştım.
Köy öğretmeni olmak bence muhteşem bir şey. İstediğin an doğada
Taş Sektirme Ustası kitabı üzerine yazılan incelemeleri okurken fark ettim ki, taş üzerine söylenmiş ne kadar atasözü ve deyimimiz varmış. Oysa sıradan bir taş ama marifet bakmakta değil görebilmekte derler ya işte, yazar görmüş taştaki kerameti ve deyim
Okulsuz bir toplum nasıl olurdu?
Kulağa ilk başta oldukça imkansız ve kabul edilemez bir düşünce gibi geliyor. Sebebi eğtim ve okulun ayrılmaz bir ikili olduğu algısı ve birbirinden bağımsız var olamayacak gibi bir düşünce oluşmasıdır. Ancak eğitim hiçbir zaman okulla sınırla kalmadı, kalmamalıdır da.
Örgün eğitime, formal eğitime çok fazla
Darağacında Üç Fidan ile tanıyoruz. Peki ya Ataol Behramoğlu'nu tanımayan var mı? Kim tanımaz dediğinizi duyar gibiyim. Ben de öyle düşünmüştüm. İşte Nihat Behram, Ataol Behramoğlu'nun küçük kardeşi. Biz her ne kadar Nihat Behram'ı yazdığı anı kitaplarıyla tanımış olsak da, aslında o da abisi Ataol Behramoğlu gibi sıkı bir şairdir.
Bazı kitaplar
“Ya birlikte kardeş gibi yaşamayı öğreneceğiz ya da aptallar gibi hep beraber yok olacağız.”
Karakterimiz : KA
Olmazsa olmaz olgumuz : KAR
Mekan : KARS
Kelimelerin sihrine inanırım. Acaba diyorum Orhan Pamuk buna başvurmuş olabilir mi? Mümkündür :) George Perec'in 'Kayboluş' isimli kitabında 'e' harfini kullanmadan bir roman yazmış olması
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
KAHRAMAN ORDUMUZA
👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL)
İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
YouTube kitap kanalımda Rus edebiyatı kitapları okurken işinize yarayacak bilgiler verdim: ytbe.one/zT0CaAXppUc
Madem 23 temmuz doğum günümdü, kendi hediyemi ailem hakkında hislerimi anlatan bir kitap incelemesi yazarak vermek istedim.
Nedir ki doğum günü dediğin? 365 gün boyunca 365 defa büyüyüp her gün doğarken bu gelişiminin tek günle
Böyle bir kitap için söze nereden başlanır bilmiyorum..
Okurken ilk sayfalarında zorlandığım, ortalarında sevmeye başladığım bir kitap. Sonlara doğru ise en sevdiğim kitaplar arasına gireceğinden emin bir şekilde okumuş olduğum kitap.
C. ya da Aylak Adam. "O" kişiyi arayan bir adamın hikayesi. Onun için "O" kişiyi bulmak daha
"Kitaplar insanların kaderlerini değiştirir."
Kitaplar mı insanların kaderini değiştirir yoksa insanlar mı kitapların kaderini değiştirir?
Bana göre her ikisi de doğru. Bu kitapta da sonucun bu noktaya vardığını görüyoruz.
Kâğıt Ev orjinal adıyla La Casa De Papel, (Bu bilgi hayli dikkatimi çekti. Kitabın aynı isimdeki şu meşhur
Osman Şahin'in ilk okuduğum kitabı ile sizlerleyim. Osman Şahin'in ismini okuma etkinliği sayesinde duymayan kalmadı sanırım. Bizleri bu değerli yazarla tanıştıran