"Hümanizm, bütün insansal davranışları kendi malı haline getirir ve hepsini birbirine karıştırır. Ona dosdoğru karşı gelmiş olursanız oyuna düşmüş olursunuz; çünkü hümanist, karşılıklarına dayanarak yaşar. Dik başlılar, dar görüşlüler, yasa dinlemezler ona yenilip dururlar; onların bütün sertliklerini, bütün kötü alışkanlıklarını hümanizm sindirir ve köpüklü beyaz bir lenf haline sokar. Düşünce düşmanlığını, manişeizmi, mistisizmi, kötümserliği, anarşizmi, bencilliği sindirmiştir. Bunlar, varoluşlarını ancak hümanizm içinde haklı çıkaran tamamlanmamış düşünce ve aşamalardır. Bu topluluk için de, insanlardan tiksinen kimse de yerini bulur; bütününün uyumunu sağlayacak bir uyumsuzluktur sadece. Başkalarından tiksinen, bir insanoğludur, öyleyse hümanistin de belli bir yere kadar başkalarındab tiksinmesi gerekmektedir. Ama o, tiksinme ve nefretini dozunda kullanan bilimsel bir insansevmezdir. İnsanlardan, onları daha iyi seçebilmek için önce nefret etmiştir."