Friedrich Engels üzrine makaleler araştırmalar yapıp kitaba başlayacaktım ki bir hafta daha ertelenmek zorunda kaldı. Bugün okuma etkinliği halinde herkeslerin okuduğunu görünce içim bir tuhaf oldu. Hele birkaç yorumda komünist olacağım herhalde yazıldığını görünce daha da bir tuhaf hissettim. Neyse ki bu hafta da okuyamayacağım..
Zellenbur’un Sıradan Bir Günü
Okuma performansımın düşük olduğu bir ay oldu. Yaz tatili ve bayram nedeniyle memleketler, akrabalar ve uzman öğretmenlik eğitimlerini izlemek bu düşüşte etkili.
Bu kitapları okumak sizi yoldan çıkarmaz ama en azından politik bilinç kazanıp mantık yürütme noktasında işe yarar kaynaklar. En azından benim için böyle oldu, belki birilerine de yardımcı olur. Çok fena durumdayız, akla karayı seçemiyor insanlar. Felsefe her şeyin başında gelmeli, bilmeye cesaret et!
TUTUCU SOSYALİZM YA DA BURJUVA SOSYALİZMİ
Burjuvazinin bir kesimi, toplumsal aksaklıkları gidermeyi, böylelikle burjuva toplumun sürekliliğini güvence altına almayı arzular.
Bu kesimde: "iktisatçı"lar, yardımseverler, insaniyetperverler, emekçi sınıfların durumunu iyileştirmek, hayır işleri örgütlemek, hayvanlara eziyete son vermek isteyenler, ifratlardan kaçınma derneği kurucuları ve her türden, her renkten ıvır zıvır reform yandaşları yer alır. Ve bu burjuva sosyalizmi, dört başı mamur sistemler haline bile getirilmiştir.
Örnek olarak, proudhon'un "philosephie de la misere ( sefaletin felsefesi )"ni analım.
Sosyalist burjuvalar, modern toplum yaşam koşullarını isterler, ama o koşulların zorunlu olarak getirdiği mücadeleler ve tehlikeler bulunmaksızın isterler. Onlar varolan toplumu isterler, ama bu toplumu devrime uğratacak ve dağılmasına yol açacak öğeler "hesaptan düşülmüş" olarak isterler. Onlar, proleteryasız burjuvazi isterler. Burjuvazi, kendisinin egemen olduğu dünyayı elbette en iyi dünya olarak tasarlar. Burjuva sosyalizmi de bu iç rahatlatıcı tasarımı az çok tamamlanmış bir sistem halinde geliştirir. Burjuva sosyalizmi, sistemlerini gerçekleştirmesi ve yeni kudüs'te yerini alması için proleteryaya çağrıda bulunurken, aslında ondan yalnızca, şimdiki toplumun sınırları içinde kalmasını, ama bu toplum hakkındaki ikinci tasarımlarından vazgeçmesini talep eder.