"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Bu bir incelemeden çok dertleşmedir. Allah bütün hastalara acil şifalar versin...
Bu kitabı ilk (23 Kasım) okumaya başladığımda , hayatımda her şey mükemmel gidiyordu. Fakat finalini soğuk bir hastane koridorunda doktoru beklerken yapacağım hiç aklıma gelmezdi. Babamın geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaklaşık 5 gündür hastanede yatıp
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Elhamdülillahi rabbil âlemin. Essaletu vesselemu alâ rasulilleh.
Besmele, hamdele ve salveleden sonra, incelememize geçiyoruz inşallah.
Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Bu kitap Okuduğum en güzel kitaplardan biridir.
Tabii ki her kitap güzeldir ama bu kitap ayrı bir güzeldir. Bu kitabı tavsiye ediyorum.
KİMLERE TAVSİYE
YouTube kitap kanalımda Kötü Çocuk kitabını yorumladım! : ytbe.one/q-_bzyWLIGI
Işıltılı hayatlar, bol bol ergenlik hormonu, mutasyonla üretilmiş domatesler ve en çok da kendisini dünyanın en bad boy’u zanneden ERRRKEKKKKler… İşte bunların hepsi Kötü Çocuk kitabı arkadaşlar.
İncelemeye başlamadan önce yine şunu söylemem gerek. Bu
Kendimi senden gizlemezsem benimle ilgili kötü şeyler düşünme çünkü duygularımızı gizlemek için dünyanın bize emrettiği sahte davranış maskeleri, takarken ellerimde parçalandılar. Beni olduğum gibi sev.
Herkese merhaba. Lütfen toplanın, çünkü hem ilginç bilgiler vereceğim sizlere yani bilgilendirici bir inceleme olacak, hem de oldukça eğlenceli...
İşin bilgilendirici kısmından başlayalım. Bu yaz İngiltere Edebiyatı'na bir hayli aşina olmaya başladım, özellikle Victoria Dönemi diye geçen 19.yy kitaplarına. Bu dönemde en göze çarpan özellik,
Hiçbir kitabı okuduktan sonra böylesine kötü hissettiğimi, ağlamaklı olduğumu, sinirlendiğimi, tepkisiz kaldığımı, birine sarılma ihtiyacı duyduğumu, sessiz kalabildiğimi ve aynı zamanda öylece boşluğa bağırma hissine kapıldığımı hatırlamıyorum.
Bir arkadaşlık, bu kadar samimi, sıcak ve masum olabilir mi?
Evet yazarımız bize bu bahsini
Belli ki dış görünüşüne önem vermeyen; üstü başı dağınık, saçı sakalı kir içinde bir bey amca görmüştüm. Kimi geceler dışarıda uyur, kimi günler kaybolurdu ortadan. Yine bir gün dışarıda yağmura çamura aldırış etmeden sırt üstü uzanmış elleriyle islanan kağıttan bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Tüm cesaretimi toplayıp konuşmaya gittim. Tüm
Merak eden nasılsın diye soran arkadaşlar olmuş, çok şiddetli bir deprem yaşadık o anı anlatamam şok içindeydim, hala da öyleyim ama yazmak belki iyi gelir diye yazıyorum. Deprem sırasında sadece Allah ve bitmiyor diye bağırdığımı ağladığımı hatırlıyorum, çok ama çok kötüydü, evden nasıl çıktık bilmiyorum. Bir parkta arabada beklerken karşımda yıkılmış bina insanların bağırışları ile sabah oldu. İyiyiz diyemiyorum ama çok şükür hayattayız, daha güvenli bir yerde Antep'ten çıkmak için bekliyoruz. Yollar kötü durumda, havaalanları dolu, bilet bulmak çok zor. Sarsıntılar devam ediyor, dualarınızı eksik etmeyin nolur.
Ve bu olaydan sonra insan aslında ne kadar aciz olduğunu anlıyor, daha önceki dert ettiği şeyler, küslükler o kadar saçma geliyor ki. 7 yıldır konuşmadığım eski bir arkadaşım merak etmiş başka arkadaşlarımdan sorarak nasıl olduğumu öğrenmeye çalışmış, adını duyunca hıçkıra hıçkıra ağladım. Hayat kırgınlıklar, küslükler için çok kısa, bunu acı bir şekilde öğrendim. Siz bunu anlamak için böyle kötü bir olay yaşamayı beklemeyin.
Ben fazla haber okumamaya görüntü izlememeye çalışıyorum ama etrafımızdan hep kötü haber geliyor, Rabbim enkaz altında kalan kardeşlerimize yardım etsin, anasız babasız kalan yavrularımıza yardım etsin. Keşke dua etmekten başka bir şey elimden gelse. Ama biz de bir şekilde hayatta kalmaya çalışıyoruz.
Düşünen, soran, yardım etmeye çalışan, dua eden herkesten Allah razı olsun. İyi ki varsınız.
YouTube kitap kanalımdaki videodan Tolstoy'un hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/bsTzvrg-Pi4
Tolstoy'un bir başka gereksiz abartılan kitabından hepinize merhabalar... Tolstoy için çok yakın bir zamanda okuma rehberi hazırlamış olacağım ama ondan önce bu kitap hakkındaki
‘’İnsan aşılması gereken bir varlıktır.’’ (sf. 6)
Bana kalırsa tek bir cümle bile bu kitabı okumak için yeterince merak uyandırıcı. Tüm insanlığın kendinden bir şeyler bulabileceği, sindirilmesi pek kolay olmayan, insanın boğazında yumru varmış hissi yaratan, mideye bir yumruk gibi inen, üstüne saatlerce hatta günlerce kafa patlatılması gereken,
Ve bitti!
Öyle bir ikilemdeyim ki şimdi...
Bir tarafım neden bu kadar geç kaldım diyor, bir tarafım nereden okudum seni!
Ben şimdi nasıl unuturum okuduklarımı ve nasıl devam ederim eskisi gibi!
Nereden başlayacağımı, nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Okurken nasıl okuyacağımı da bilemedim. Dinlene dinlene okudum eseri. Daha iyisi gelmedi elimden.
Khaled Hosseini'nin bu kitabını okumadan önce önyargılıydım. Uçurtma Avcısı(henüz okumadım)kitabının yaptığı sükse yüzünden şişirilmiş bir yazar olabileceği hakkında endişelerim vardı ama yazar, kitabının sayfalarını her çevirişimde bu önyargılı tavrımı paramparça etti.
Kitabımızdaki olaylar Afganistan'ın çeşitli bölgelerinde geçiyor.
Frida Kahlo, Diego'dan vazgeçme eşiğini şöyle açıklamıştır;
●Kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.
●Canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.
●Bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.
●Gözlerime baktığında kalbinle
İnsanların zamanla sevgi eşiği düşmüyor mu sizce de? Anlatmak istediğim aynı kişiyi sevmek bahsi değil efendim. Şöyle ki; birilerini yirmili yaşlarda sevmekle otuzlu yaşlarda sevmek nüansı. Yirmili yaşlarda daha az yaşanmışlık, daha az kirlenmiş kalp ve saf sevgi vardır. Otuzlu yaşlar ise acının çeşitli tatlarıyla zaman zaman yanmış, zaman zaman