Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Türkiye'de bu gibi ciddi işleri layık olduğu ciddiyetle tetkik ve muhakeme, edebilecek ilim adamlarının mevcudiyeti gayri kabili inkârdır. Bizzat tanıdığım kıymetli tarih, lisan, içtimaiyat mütehassısları vardır. Fakat bu işi onlara havale edemezdiniz ve edememekte mazursunuz, ilme ilmi techil ettirmek, hakikate hakikat namına yalan söyletmek
Sayfa 25
Her kelimesinde âsil bir milletin en az bin yıllık bir tarihinin biriktirdiği mânâ ve hâtıralar saklı bulunan lisan şekline girmiş milli ruhumuz, hararet ve heyecan ocağımız, ana baba dili canım Türkçemiz.
Reklam
Hayatı zorlaştıran kavramlardan söz etmek istiyorum. Ama edemiyorum. Plan kurabilen her şey tehlikeli. Çünkü sistematik, zamana bağlı, fizibilitesi tamamlanmış olan - hedefe kilitli. Kontrol altına alınmış ezberin çevrelediği ideoloji ve akademik tavır tanımlanamayan bir suç içeriyor. Zevkin dışlandığı bir suçun cezası olmaz. İnsanlık hukuku
Ankara Sultanîsi'nin müdir odasında bir muhtedî olan Ahmed Rüstem Bey'in kemal-i şiddetle reddettiği bu fikri, sonradan harf inkılâbı sıralarında Dârülfünûn Müderrislerinden Köprülüzâde Fuad Bey ve Şekib Tunç Bey de reddetmişler; birçok lisan bilen Filoloji Müderrisi Avram Galanti Bey de müstakil bir kitapla cerh ve reddetmişti. Türklerin bin senelik kütüphane-i irfânının Latin harflerinin kabulüyle mahv ve münkariz olacağı beyan ediliyordu. Güç öğrenmenin sebebinin metodda olduğuna inanıyorlardı. Sonra bu mâzi ile alâkayı kesmekoluyordu. Halbuki, Japonlar gibi meselâ İngilizceyi ilim lisanı ve yabancı dil olarak kabul etmekle terakki ve maarif meselesi kökünden halledilmiş olacaktı.
Fennî'nin şiiri 4/11
4. Gözetmekte rızâ-yı Hakk'ı çeşmin hurdebîn olsun Ehemm-i kâr u bârın hidmet-i dîn-i mübîn olsun Ta'arruz etme bir şahsa cesûr olsun cebîn olsun Sitem lâyık mıdır nâsa husûsâ mü'minîn olsun 'Umûmen halk-ı 'alem şerr ü mekrinden emîn olsun Sakın bir dîdeyi ağlatma handân olmak istersen Dokunma hâtır-ı mûra Süleymân olmak
Sayfa 223
ÜNAL YALTIRIK Diyarbakır'da İlkokul 8 yaşında herhalde Diyarbakır'a geliyorsunuz, 1940-41 arası... Kabaca 8-12 yaş arasında Diyarbakır'dasınız diyebilir miyiz? Evet. İlkokula orada başladığım için o hesaba geliyor. 8 yaşında ilkokula Diyarbakır'da başladım. Diyarbakır'daki evinizi hatırlıyor musunuz? Nasıl bir evdi?
Reklam
Lisan Meselesi
Onların berbat bir şekilde büyümüş jargonlarından, hâlâ kullandığımız Getto dillerinden, onların hırsızlara ait hapishane ağızlarından vazgeçmeliyiz.
Sayfa 94 - Ataç YayınlarıKitabı okudu
Şimdiye kadar Kur'an-ı Kerim'in Türkçe tefsiri veya tercümesi yazılmamış da değildir. Yazılmış ve fakat beğenilmemiış ve kifayet etmemiş ki Haşim Nahid Bey de buna henüz birinci defa olarak Kazanlı [Musa] Efendi tarafından teşebbüs olunuyor gibi idare-i kelam ediyor. Kendi tabiriyle "İslam fikir ve vicdanının esaretten halası" böyle bir tercüme teşebbüsüyle hasıl olsa, bunun daha evvelki tercümelerle husulü iktiza ederdi. (. .. ) Müceddidlerimiz Kur'an-ı Kerim'in Türkçesini asıl Kur'an makamına ikame ederek Türklerin namazını bile işte bu Türk Kur'an 'ı ile kıldırmak isterler. İşte ben de caiz olmayan şeyin, Kur'an-ı Kerim'i Türkçe'ye tercüme etmek değil de belki "herhangi bir lisan ile tercümesinin namazda tilaveti meselesi olduğunu" söylemek isterim. Mustafa Sabri, Dini Müceddidler, sh. 196-197, İstanbul, 1338 1922
Rüyaları anlatmak meselesi!
Derviş seyyiâtını da anlatıyor rüyâda, hasenâtını da. Bilmediği bir lisân o. Bazısı bol bol rüyâ anlatıyor ya! Biz söylemiyoruz ne kabahat ettiğini. Bülbül gibi söylüyor o, lisânı bilmiyor çünkü. Anlattığı şey nedir? Bilmiyor!
Lisan Meselesi
Öyle bir lisan ki... Neye teşbih edeyim, bilmem?.. Mütekellim bir ruh kadar beliğ olsun, bütün kederlerimize, neşvelerimize, düşüncelerimize, o kalbin bin türlü inceliklerine, fikrin bin çeşit derinliklerine, heyecanlara, tehevvürlere tercüman olsun; bir lisan ki bizimle beraber gurubun mahzun renklerine dalsın düşünsün, bir lisan ki ruhumuzla beraber bir matemin yeisiyle ağlasın. ...bir lisan ki sanki tamamıyla bir insan olsun.
Reklam
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
AZİZ GENÇ!.. BUGÜN MEMLEKETİMİZİN BİR NUMARALI MES’ELESİ GÜNEY DOĞU ANADOLU’DAKİ ANAR­ Şİ DEĞİLDİR!.. KIBRIS’IN KAYBEDİLMEK ÜZERE OLMASI DA DEĞİLDİR!.. BÜTÜN BUNLARIN HEPSİNDEN DAHA EHEMMİYETLİ OLAN, LİS­ NIMIZDAKİ KORKUNÇ TAHRİBATTIR!. VATANIN -MAAZALLAH- MÂRUZ BULUNDUĞU BÖLÜNME TEHLİKESİNDEN DAHA BÜYÜK BİR BEL OLAN LİSAN FÂCİASI ÖNLENEMEZSE, FİKRÎ MUHTEVÂ- MIZ KISIRLAŞACAĞINDAN HİÇBİR MES’ELEYİ DOĞRU OLARAK KAVRAMAK İSTİDADIMIZ KALMAYACAKTIR!.
Lisan Meselesi
Milletin diline ihanet ettiler. Millî vahdetin (birliğin) temellerini sarstılar. Nesiller arasında derin uçurumlar açtılar. İlk mektep çocuklarının bile istihzâ (alay) ile karşıladığı uydurma kelimelerle lisanımızı berbat bir hâle koydular.
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.