Sabahattin Ali duruşuna,hayata bakışına,azmine,kalemine hayran olduğum yazar.O kadar içten o kadar güzel anlatıyor ki içindekileri,hayran olmamakta elde değil zaten.İnsanlığa,hayata dair bakış açısı,her zaman adaletli duruşu,gördüğu her türlü kötülüğe ve acımasızlığa rağmen iyiliğin gücünden ve iyi olmaktan vazgeçmeyişi beni çok etkiliyor.Başına gelen onca şeye rağmen umudunu yitirmeyip "aldırma gönül aldırma" diyebilen bir adam...İyi ki yazmış iyi ki geçmiş bu dünyadan,bizlerle buluşturabilmiş cümlelerini.Hiç yakıştıramadığım erken ve acı vedası bile onun umuda olan bağlılığını aklımdan silemiyor bir türlü.Kalıcı iz bırakabilmek dedikleri böyle bir şey olsa gerek.
Kitaba gelirsek ;uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı.Canı Aliyesi,ruhu Filiziyle çok az birlikte zaman geçirebildiklerini mektuplardan anlamak mümkün.Hapiste,esaretle ve mücadeleyle geçen yıllarda aynı zamanda iyi bir eş ve iyi bir baba olabilmenin de mücadelesini verdiğini gördüm.Çok naif,çok içten cümlelerle her zaman sevgisini hissettirebilen mektuplarına bayıldım.Kapaktaki aile fotoğrafında bulunan herkesin gülen gözleri insanın içini açıyor,baktıkça bakasınız geliyor okurken.Aile sıcaklığını içimde duyumsadığım bu kitaba bayıldım,okuyalım,okutalım lütfen :)