1.GÜN
Siteye üye olur. Hemen okuduğu kitapları eklemeye başlar.Genellikle " Kürk Mantolu Madonna" ilk eklediği kitaptır.
Ardından rastgele kişileri takip etmeye başlar. Erkek ise takibe dönen sayı üçü beşi geçmez.Kadınsa bu sayının onu bulduğu görülmüştür.
Takip ettikleri: 55
Takipçileri: 5
2.GÜN
Artık kitap incelemeye hazır
Ve kitap bitti,
İncelemeyi yazıp mı intihar etsem yoksa yazmadan mı bilemedim.
Eğer bu incelemeyi okuyorsanız ilk ihtimal kazanmış demektir!
"Ölümle biten bir intihar yok.
Asıl intihar
Gün gün yaşamakta." (s. 288)
Öyle bir eser ki sayfa sayfa ölüyorsunuz. Yalnız başınıza, sevgisiz, bıkıp usanmış... Ölümü anlatan şairler var
Psikiyatr Engin Geçtan, yaklaşık 35 yıl önce kaleme aldığı bu kitabında adeta tüm insanlığın falına bakmış. Böylesine bilimsel alt yapısı olan bir eser için 'fal' benzetmesi yapmamı yadırgayacak olanlara baştan söyleyim ki, bu tabiri özellikle kullandım. Çünkü Geçtan'ın kitabında anlattıklarının yüzde birini bir falcı karşımıza oturup anlatsa,
Yenilmek başka şeydir, yorulmak başka!
Küllerinden doğmak ise bambaşka!
Bazen yenilir, çabuk toparlanır, hızla ayağa kalkarsın. Ama bazen öyle yorulursun ki takatin kalmaz hiçbir şeye, konuşmaya dahi.
"Atamıyorum üstümden yorgunluğu ne kadar dinlensem. Bizim yorgunluğumuz gövdemizde değil, ruhumuzda olsa gerek." (s. 34)
Ruh
Kitabın incelemesine başlamadan önce üzüldüğüm ve yakındığım bir konu hakkında konuşmak istiyorum bu defa.
Bu kitabı okumaya başlayınca; "Ya sen nasıl bu teröristin kitabını okursun? Sana yakıştıramadım Halil, siyasetçiden yazar olmaz." gibi tepkiler aldım. Böyle yazanlara üzüldüm açıkçası. Neden üzüldüm biliyor musunuz? Örneğin;
Kavgam adlı eserini okumuş olsaydım hiçbir tepkiyle karşılaşmayacağıma eminim(ki okuyacağım da.)
Peki ya
Adolf Hitler milyonların ölmesine doğrudan sebep olan bir siyasetçi değil miydi? Ölen Alman, Rus ve Polonyalı olunca sıkıntı yok da (sizin deyişinizle; Türk veya Kürt olunca mı sıkıntı oluyor?) Ben
Selahattin Demirtaş okuyunca mı sıkıntı oluyor? Hümanistliğiniz Türk ve Kürt'e kadar var demek :)
Ben siyaseti sevmem, anlamam ve anlamak da istemem. Yazar olarak Selahattin Demirtaş'ın kalemini beğeniyorum ve gerçekten gün geçtikçe gelişen bir yazar olduğunu düşünüyorum.
Kitapla ilgili konuşacak olursam; Normalde ben aşk romanları seven biri değilim ama bu kitabı çok sevdim diyebilirim. Bilhassa araya kattığı güzel espriler ve aforizmalar güçlü kalemle birleşince de ortaya şahane bir eser çıkmış oldu.
Kitaptan sevdiğim bir alıntı;
"Empati kendini başkasının yerine koymak değildir bence. Kendini asla başkasının yerine koymayacağanın farkında olmaktır. Ateşin düştüğü yeri yaktığını bilmektir, herkesin hikayesinin özgün ve değerli olduğuna inanmaktır."
SPOILER SPOILER
Kitap içeriği hakkında bilgi içerir.
Allah’ın indirdiği bir kitapta, kutsal bir kitabın incelemesinde “spoiler” da olur mu diyeceksin biliyorum, ama olur. Nasıl mı olur? Bakalım nasıl olurmuş.
Okumadın ki sen bu kitabı, hem de hiç okumadın, onun için çok güzel olur “spoiler”, hatta en rahatsız edeninden. Sana sorsalar en başta
¶¶"Bugün annem öldü belki de dün bilmiyorum."¶¶
¶¶"Böyle katı yürekli insan görmedim ömrümde!"¶¶
#138523020
Albert Camus
Sisifos Söyleni adlı eserine,
"Gerçekten önemli olan bir tek felsefe sorunu vardır; intihar. Yaşamın yaşanmaya değip değmediğinde bir yargıya varmak, felsefenin temel sorusuna
Bana kalırsa yenilik, ancak ve ancak bireyin iç dünyasından başlarsa kendisi için bir şey ifade edebilir. Çünkü kendini toplumun tahakkümünden sıyıramamış insanın yenilik adına söyleyebileceği şeyler ne yazık ki oldukça sınırlıdır.Burda birey kabuğundan çıkmak için onu kırmakla mükellef bir civcive benzer.Herkes kendi kabuğunu kendi kırmalıdır,
Dr. Serkan Karaismailoğlu / Kadın Beyni Erkek Beyni
Kadın ve erkeklerin olaylara verdiği tepkiler çoğunlukla farklı oluyor. Bunun sebebi beyin cinsiyeti olabilir mi? Yapılan sinir bilim çalışmalarına göre; kadın ve erkek beyninin bir çok açıdan farklı olduğu görülmüş. Olaylara karşı verilen tepkilerin ve dünyaya bakış açılarının farklı olmasının nedenlerini bilimsel bulgular ve örneklerle anlatan bir kitap #KadınBeyniErkekBeyni. Yazarımız olayları samimi ve mizahi bir dille anlattığı için okurken sürekli bir gülümseme halinde okuyorsunuz. Aralara serpiştirilmiş küçük tüyolarla sanki yazarla sohbet ediyormuş hissine kapılıyor ve bazen benim gibi kendinizi soru sorarken bulabiliyorsunuz.
İlişkilerde genellikle sarfedilen “Neden beni hiç anlamıyorsun?” ya da “Seni de mutlu etmek ne kadar zor!” gibi kalıplaşmış bazı cümleler vardır. Bunların gerekçelerini öğrenmek, kadın ve erkeklerin kendi içinde hep aynı şeylere takılıyor olmasının nedenini kavramanızı ya da en azından farklı bir açıdan bakmanızı sağlıyor. Kitabın başından sonuna kadar aralarda okurlara eşlik eden bir çiftimiz de var. Onların gözünden de neye ne şekilde tepki veriyoruz, yansıtılarak ilerliyor.
Beynimiz ve davranışlarımız söz konusu olduğunda dört grup insan modeli varmış. Bu gruplardan hangisine girdiğiniz, yani beyninizin cinsiyetini kitabın sonunda öğrenebiliyorsunuz. Çok keyif alarak okuduğum ve ilginç tüyolar edindiğim bir kitap oldu. Karşı cinsini daha iyi anlayabilmek herkesin okumasını tavsiye ederim.
Keyifli okumalar…
İkinci Dünya Savaşı’nın en sıcak çatışmalarının yaşandığı 1941 yılı. ‘Üzerinde güneş batmayan’ ülke İngiltere savaşın başaktörü Almanya tarafından aralıksız bombalanıyor. Yarattığı vehametin yanında, en ağır darbeyi anlamsızlığıyla zihinlere indiriyor.
İşte tam da bu sırada yitimsiz bir karanlığın en izbe köşesinden fırlayıp yüzünü güneşe dönen
Sevgili okurlarımız. Öncelikle güzel geri bildirimleriniz için çok teşekkür ederiz.
1. Bazı okurlarımız emoji özelliğinden sonra haklı olarak bir zaman sonra 1k'ya fotoğraf eklenme seçeneğinin de gelmesinden korkuyor. Daha önce de ifade ettik. 1k'ya hiçbir zaman fotoğraf yükleme seçeneği getirmeyeceğiz. Buna tamamen karşıyız. İnsanların gittikçe 1 paragraflık yazıyı bile okurken zorlanmaya başladığı bu süreçte, buna bir katkı da biz sunmayacağız. Emojiler bizim bu anlamda sınırımızı oluşturuyor. Emojilerden sonra görsel oranını artırabilecek herhangi bir çalışma yapmayacağımıza söz veriyoruz. Ayrıca haklı tepkiler sonrası kitap incelemeleri ve alıntılarda emoji kullanımını kaldırdık. Çünkü alıntılarda sadece kitaptaki ifadeler yer alabilir. Ekleyen okur alıntı hakkındaki kendine ait ifadeleri paylaşmamalıdır.
2. Keşfet bölümünde şimdiki seçeneklere ek olarak size özel, beğenebileceğiniz gönderileri gösterebilmek adına çalışmalarımız devam ediyor. Sıralama seçenekleri arasında size özel diye bir sekme koyup, daha önce beğendiğiniz gönderilere benzer yeni gönderileri gösterebileceğimiz bir özellik üzerinde çalışıyoruz. Buna ek olarak da gönderileri konu başlıkları üzerinden filtreleyerek takip etme adına bazı çalışmalarımız devam ediyor.
3. Bildirimleri telefonlarınıza almayı çok istediğinizin farkındayız. Bunun için önümüzde bazı altyapı engelleri vardı. Web sitemizin yeni sürümünü (#29742731) tam yayına aldıktan bildirimler ve diğer yeni özellikler için bir an önce çalışacağız.
Güzel ilginiz için teşekkürler. 😍
Albert Camus' un okuduğum ilk kitabı. Onun da en ünlü eserlerinden biri diyebilirim.
Yazar yaklaşık 110 sayfalık eserinde belki yüzlerce makale yazılabilecek düşüncelerini aktarmayı başarmış. Kitabı okumaya başladığımda sıkıldım. Gerçekten okumak keyif vermedi. Sonra başa dönerek yeniden okudum. Sadece yazarın kaleminden dökülenlere odaklandım.