Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dünyaya karşı kızgınlığını ve insanlara yönelik düşmanca eğilimlerini bilinç düzeyinde yaşayan kişi, diğer insanların olumlu yönlerini görmezden gelir, buna karşılık olumsuz yönlerini seçici bir biçimde algılayarak bunlara adeta bir büyüteçle bakar; hatta bazen bir insana onda bulunmayan olumsuz nitelikleri bile atfedebilir. Böylece, insanlara karşı geliştirdiği düşmanca duygulardan ötürü kendini haklı bulmaya ve suçluluk duygularıyla yüzleşmemeye çalışır. Yine de şiddetle savunduğu gerekçelerine karşın olumsuzluğun dışarıdan değil, kendisinden kaynaklandığını arada bir görebilir ve için için yaşadığı suçluluk duygularıyla yüzleşmek durumunda kalır. Ama bu dönemler genellikle çok kısa sürer ve o yine bildiği senaryoyu sürdürür.
Sana sevgili derdim. Yine de derim. Ama bu kez sözcüğü farklı söylerim: Sevgi-li ol, sevgi dolu ol, özgürleş.
Sayfa 61
Reklam
Yazarın Notu
Hayat insana elinden geleni yapmayı öğretiyor ama kalbinden geleni yaşamayı öğretmiyor. Bu hayattaki en büyük engelleri hiç hak etmediği halde kalbimizin önüne koyuyoruz. Susturuyoruz onu, duymazdan geliyoruz söylediklerini ve zamanla korkutuyoruz kalbimizi... Geç kalıyoruz. Yaşamaya, hissetmeye ve aşka... Şimdi bu satırları okuyorsan eğer hâlâ hayattasın demektir ve bu hâlâ yaşanacak şeyler olduğunun en büyük kanıtıdır. Kalbini görmezden gelme çünkü sana en doğru yolu eninde sonunda yine o gösterecektir. En güzel yerlerde, en doğru insanlarla yollarımızın kesişmesi ve her zaman en iyisinin değil, en hayırlısının olması dileğiyle...
Sayfa 178
Şimdi, belki yine seninleyim, ama öyle kırık ve öylesine sensizim ki!
Sayfa 164
"Ülkemi terk etmeseydim nasıl bir hayatım olurdu? Daha zor, daha yoksul sanırım ama daha az yalnız, daha az parçalanmış, mutlu belki de. Emin olduğum bir şey varsa, o da yine yazacak olduğumdur, nerede ve hangi dilde olursa olsun."
Ve bilinçli olan yüzde 5, bilinçaltında otomatik programlar çalıştıran yüzde 95’e karşı geldiğinde, yüzde 95 öyle tepkisel yaklaşır ki otomatik programı tekrar devreye sokmak için tek bir düşünce ya da dış çevreden gelen tek bir uyarıcı yeterli olur. Sonra biz yine aynı rutine döneriz; aynı düşünceleri düşünür, aynı davranışları sergiler, ama yaşamlarımızda farklı bir şeyler olmasını bekleriz.
Reklam
Kalbin Sesi
Eşyalar, insanlar, sevgiler, saygılar, gözyaşları, gülücekler kaçıyor bizden. Yahut biz onlardan uzaklaşıyoruz. Tek başımıza kaldığımız ekran başında sürekli zaplıyoruz. Sürekli zap… Sürekli zap bizi süratli arabaya atıyor. Gazlayıp kayboluyoruz. Eşyalardan, hatıralardan, arkadaşlardan, birlikte kotarılan herşeyden uzakta ama yine meyus, yine tatminsiz, yine sıkıntıyla bekliyoruz. Neyi bekliyoruz? Herhâlde “yeniliğin bitmeyen büyüsünü”.
Sayfa 94
Gördüm ki: Ömrüm koşarak gidiyor, âhirete yakınlaşmış. Hayatım dahi tazyikat altında sönmeye yüz tutmuş. Halbuki Hayy ismine dair risalede izah edilen hayatın mühim vazifeleri ve büyük meziyetleri ve kıymetdar faideleri böyle çabuk sönmeye değil, belki uzun yaşamağa lâyıktır, diye müteellimane düşündüm. Yine üstadım olan حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكٖيلُ âyetine müracaat ettim. Dedi: "Sana hayatı veren Hayy-u Kayyum'a göre hayata bak!" Ben de baktım, gördüm ki: Hayatımın bana bakması bir ise, Zât-ı Hayy-u Kayyum'a bakması yüzdür; ve bana ait neticesi bir ise, Hâlık'ıma ait bindir. Şu halde marzî-i İlahî dairesinde bir an yaşaması kâfidir, uzun zaman istemez.
Kara taş Hacer-ül Esved'i öpmek için insanlar birbiri ile yarışıyor, yine kara taş Hacer-ül Esved'in etrafında dönülüyor ve nihayetinde ilkel bir insan davranışı olan şeytan taşlama adı altında taş taşla taşlanıyordu. Bunların hepsi İslam öncesinde de bilinen ve yıllarca uygulanmış putperest inanç kültürleriydi.
"Karanlık Lord yalnız ve dostsuz, müritleri tarafından terk edilmiş durumda. Uşağı şu son on iki yıldır zincir altında. Bu gece, gece yarsından önce, hizmetkâr serbest kalacak ve yeniden efendisine katılmaya gidecek. Karanlık Lord, uşağının yardımıyla yine güçlenecek, eskisinden de büyük ve korkunç olacak. Bu gece... gece yarısından önce... hizmetkar... efendisine... katılmaya.. gidecek..."
Reklam
Bunların matematikle alakası
"Elbette dünya üzerinde geçirdiğim ilk yedi senenin özgül ağırlığı ile sonraki yedi senenin özgül ağırlğı aynı değildi ama yine de matematiksel olarak aynı sayıda yıldan, aydan, haftadan, günden ve hatta saatten ibaret bir aynılık söz konusuydu. Ama şöyle ki, yedi yaşındaki bana yedi yıl daha ekleyerek bugünkü bana ulaşmak mümkünse de, yedi yaşındaki beni ikiyle çarparak bugünkü bana ulaşmak mümkün değildi."
İnsan kendini kime şikayet eder?
Dert kime anlatılır? Kalbin nispeten dertsiz bir bölgesine mi? Onunla dertleştikten sonra peki, komşudan, şikayet ettiği evine tekrar dönmüş bir kadın gibi yine kiminle ve ne şekilde oturulur? İnsan kendini kime şikayet eder?
Zaten bütün anneler böyle değil midir?
Yine de her şeye rağmen Scarlett, annesinin her zaman sihirli biri olduğunu düşünmüştü; ışıltılı tebessümler, müzikal kahkahalar ve tatı sözlerle dolu biri.
Antik YakınDoğu
III. Amenhotep'in yine Amenhotep adlı varisi krallık makamını babasıyla bir­likte üstlenir. Ancak kısa süre içinde bazı ideolojik ve dini unsurlar (örneğin güneş kültürüyle bağlantılar) giderek ağırlık kazanır ve yüzeysel olarak zaman içinde değişmez olarak sunulan firavun kültürü içerisinde sıklıkla bir devrim olarak yorumlanan bir doktrin doğrultusunda düzenlenir. Bu yeni ideolojinin merkezinde, bu dönemi niteleyen biçimsel unsur olan güneş diski Atan'un tanrısal hypostasis'i yer alır; aslında Aton, güneşin fiziksel görünümü değil de tanrı olarak IV. Thutmosis döneminde belgelenmiştir, kralların bazı tanrısal yönleri ise III. Amenhotep dönemine uzanır.
Anneme Friends adlı küçük dizinin, diğer tüm şovlarım ve filmlerim hakkında her zaman söylemek istediğim şey neydi? Aslında bunların hepsini onun dikkatini çekmek için yaptığımdı. Ama yine de Friends sayesinde dikkatini çekemediğim tek kişi oydu. Ara sıra bundan bahsetmişti ama oğlunun başardıklarıyla asla gurur duymuyordu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.