Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bana ne yaptın, Gezgin? Suyundan hiç içmeyeceğim pınarı gösterdin, Hiçbir zaman benim olmayacak, biliyorum, o uzaktaki kadın, ama ben onunum artık, sonsuza dek, ve bir başkası daha olmayacak yaşaınımda . • Gezgin, ne yaptın bana? O uzak pınarın tadını duyurdun Ama ben, hiçbir zaman, hiçbir zaman Susuzluğumu gideremeyeceğim o pınardan.
Unutulmuş gibiyim ben.Ve insan Bir bakıma unutulmuş gibidir Bilmem ki, nasıl anlatmalı, yalnız bile değilim Belki de yalnızlıktan Daha fazla bir şey bu Unuttum ben kendimi de Stepan.
Reklam
Her iktidar adam öldürür mü?" "Evet! İktidar zulüm demektir. Hele denetlenemeyen iktidar." "Peki, iyi insanlar iktidara gelirse?" "Öyle şey olmaz!" "Neden?" Acı bir gülümsemeyle: "İyi insanlar iktidara gelemez, gelse bile iktidar onu bozar, zalim yapar." "Kusura bakmayın ama, sizin aklınız Hitler'e takılı kalmış. Her iktidar öldürür ne demek. Şimdi ben, saçma bir şey ama, iktidara gelsem öldürür müyüm sizce." Omuzlarımdan tuttu, gözlerimin içine baktı. "Evet!" dedi. "Siz bile öldürürsünüz. Çünkü iktidar olmanın başka yolu yok. Eskiden daha açık yapılıyordu, şimdi daha gizli."
"Cogito, ergo sum./ Düşünüyorum, demek ki varım."
"Ne demek oluyor bu?" " düşünüyorum, demek ki varım." "Bu sonuca varması bence hiç şaşırtıcı değil doğrusu." "Bu doğru. Ama böylece nasıl bir sezgisel güvenle kendini düşünen bir ben olarak kavradığını unutma. Hatırlarsan, Platon'a göre akılla kavradığımız şey duyularla kavradı- ğımıza göre daha gerçek bir varoluşa sahiptir. Descartes da böyle düşünüyordu. Kendini bir düşünen ben olarak kavradığı gibi, bir yandan da bu düşünen benin duyularımızla bildiğimiz fiziksel dünyadan daha gerçek olduğunu anlamıştı.
Sayfa 271 - Pan
Net.
"Kürt kültürünü, Kürt edebiyatını yasak etmek yarar sağlamıyor. Tam tersine arada daha çok düşmanlık yaratılıyor. Kardeş de olsak, sen benim kendi dilimi yasak edersen, ben sana düşman olurum."
"Ama ben onların ölümlü, yanılgan insan, Geçen ve bir daha geri gelmeyen bir rüzgâr olduklarını unuttum."
Sayfa 137 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Neler olacak, vicdanını, merhametini, iyiliğini aldığını savunduğu tanrıyı tahtından indirdi zamanın insanı. Tanrıdan korkmanın aptallık olduğunu keşfetti. Masumiyet çağlarının inceliğinden ve adaletinden bunaldı, zavallıca buldu. Eşitlik sürünün yaşama felsefesiydi ve herkes kendinden olmayana hayrandı! Bir gün, içindeki ezikliğin elinden tuttu ve tanrısını dünyanın dışına gönderdi. Şiddeti oturttu yerine. Gücü oturttu. Parayı oturttu. Bir başkasını sevmesine gerek kalmadığına inandırdı kendini. Her istediğini yapabiliyordu ve yaptığı hiçbir şeyde kötülük görmüyordu. Başkalarının, her fırsatta kendisine secde ettiği bir "saygı" bulmuştu ve herkes o saygıyı cömertçe önüne seriyordu. Kimse çıkıp da bunun adı korkudur, zulümden ve kalabalıktan başka bir yere götürmez dünyayı, demiyordu. Tabii ki ben ve benim gibi düşünen herkes, bütün zamanlarda yaşamı ve insan onurunu savunacaktık. Saygıyı, şiiri, inceliği, barışı, adaleti savunacaktık. Yoksa bu kötülüğün tanrısından daha kötü bir tanrı da bizler olacaktık.
"Ben sadece, dünyanın daha düzenli olması gerektiğini düşünüyorum." "Boş bir fantezi bu," dedi İkiçiçek.
Sayfa 87 - Delidolu, Tudem Yayın Grubu / Dördüncü Baskı: Ağustos 2023 / Türkçeleştiren: Niran Elçi / Bir Diskdünya Romanı - 1Kitabı okudu
“Yahu bir de genç olacaksınız! dedim onlara. Bu nasıl gençlik böyle? Gençler böyle mi eğlenir? Siz daha şimdiden böyle olursanız, sizden on yaş büyük olan ben ne yapayım? Civcivlerim benim!”
Kendi kendini kandıran biri: Tercihler yapıyor ama tercih yapan kişi olmayı reddediyor. Acı çektiğini biliyor ama yanlış şey için acı çektiğini bilmiyor! Benden rahatlama, konfor ve mutluluk vermemi bekliyor. Ama ben ona daha fazla acı vermeliyim. Onun küçük acısını eskiden olduğu gibi asil bir acıya dönüştürmeliyim.
Reklam
"Ben bir gün yan yana yürümeyi öğreneceğimize inanmak istiyorum. Düşündüm ki eğer her birimiz , diğerine elini uzatırsa bu dünyayı, huzur dolu bir ahenk içinde yaşadığımız daha güzel bir yer haline getirebiliriz . "
Sayfa 288Kitabı okudu
Daha iyi bir cevap verilebilir mi? Sanmam.
Yalnızlık insanın başına gelecek en kötü şey mi yoksa en iyi şey mi? Bu sorunun yanıtı, yanında olanın kim olduguna bağlı.
Sayfa 103Kitabı okudu
Hiç gitmeyen..
''Ben böyleyimdir albayım: Önce, akıl almaz bir tutukluk gelir üstüme; daha yaşamadan, büyük bir yorgunluk çöker.''
Sayfa 30 - HikmetKitabı okuyor
~ DoKuN~
Bir hayatım daha olsa, korkmadan dokunmak için yaşardım onu. Bir keklik beslerdim ellerimle, varsın uçsun sonunda. Bir çiçek büyütürdüm, varsın solsun sonunda. Bir omuz ısıtırdım, varsın gitsin sonunda. Dokunurdum. Ben eriyene dek, biz hiçleşip karışıncaya dek bu derin boşluğa, dokunurdum.
Sayfa 314Kitabı okudu
Çünkü benim için mutlulukla mutsuzluk arasında böyle büyük bir ayrım yoktur. Gerçekten mutsuzluk dediğimiz şey, yaşamımızın içinde değil, biraz ötesinde, kenarında durur hatta bu yüzden karıma karşı daha dikkatli, daha ilgili olduğumu da söyleyeyim. Elbet karşıdan bakıldığında, benim bu davranışım, bir kendini bağışlatma, pişmanlık duygusunun sayılabilir. Ama bu yüzden beni bağışlamaya kalkmadı. Tam tersine ben de kendi Mutsuzluğunu somut nedenini görmekle haklılığını pekiştirdi ve yaşamını anlamlandırdır. Artık hayal kırıklığına uğramış,, aradığını bulamamış bir kadındı o. Böyle gidecekti. Memnundu.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.