İdeolocya Örgüsü ve Başyücelik Devleti
Bu eser hakkında Necip Fazıl diyor ki:
"Bu eser, benim bütün varlığım, vücut hikmetim, her şeyim... Ben, arının peteğini hendeseleştirmeye memur bulunması gibi, bu eseri örgüleştirmek için yaratıldım. Şiirlerim de, piyeslerim de, hikâyelerim de, ilim ve fikir yazılarım da sadece bu eserin belirttiği bina etrafında bir takım «müştemilât»dan başka bir şey değil.."
Bu sözden de anlaşıldığı üzere Necip Fazıl hayatını bu çapta büyük bir İdeolocya vermeye adamış ve başarmış kitleleri peşinden süreklemiştir. Bu ideolocyada sadece kendi çağının değil kendinden önceki ve sonraki çağların gerekliliğini iyi anlamış ve eserinin etkisi günümüzde hala etkisini sürdürmeye devam ederek ne kadar büyük bir eser olduğunu göstermiştir.
Necip Fazıl Kısakürek'i anlamanın yolu bu eseri anlamaktan,bu eseri anlamanın yolu Necip Fazılı anlamaktan geçiyor,Büyük Doğu-İbda davasının baş ucu kitabı olan bu eser, benim yorumlamamla Necip Fazıl Kısakürekin ütopya türünde anlatığı Büyük Doğu fikrinin oluşturduğu fikir hareketinden Başyücelik Devleti'nin ve bu hareketin(Büyük Doğu'nun) geliştirici Necip Fazıl'ın öğrencisi 
Salih Mirzabeyoğlu 'nun İbda fikrinin ortak bir eseri olarak Başyücelik Devleti doğdu işte bu devletin anayasası İdeolocya Örgüsüdür.
İdeolocya Örgüsü bir kez okunacak bir kitap değil farklı zamanlarda okunarak yeni yeni manalar bulunacak bir eserdir.
Surda Bir Gedik Açtık
mukaddes mi mukaddes
Ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es...
Necip Fazıl Kısakürek
