Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

r

r
@noktanoktam
Unutamazsın Nokta Noktam. Unutamazsın! Çünkü unutmak için önce unutulmak gerek. Oysa ki sen, hâlâ bende esen eski bir kavak yelisin. Unutamazsın!
Öğrenci
Üniversite
Gaziantep
d, 22 Aralık
21 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
SENDEN ÖNCE..
"Senden önce her şey yalnızca bulanık ve karışıktı; hatırlamak çabasıyla asla derinine inilmeyen bir şeyler, belki de toz tutmuş..."
Sayfa 8 - İlgi Kültür Sanat Klasikler Dizisi
Reklam
Kabına sığamaz olunca bana koşardı eskiden,şimdi bunu yapmıyor. Kırgın. Kırgınlığının nedenini çözemiyorum bir türlü. Artık gözleri çok uzaklaştı,okunmuyor...
Everest Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gurur
“Onun gururunu kolaylıkla affedebilirdim, benim gururumu yaralamasaydı."
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kelimeler yalnızlığı anlattı ve yalnızlığın içinde eriyip kayboldu. Yalnız kelimeler acıyı dindirdi ve kelimeler insanın aklına geldikçe yalnızlık büyüdü, dayanılmaz oldu.
Reklam
Ve yaşam yalnız rüzgar, yalnız gökyüzü, yalnız yapraklar ve yalnız hiç değil mi?
Sayfa 125
Ne olurdu kokunun da fotoğrafı olsaydı. Sesinin fotoğrafı, boşluğun fotoğrafı. Parmak uçlarındaki karıncanın, Ruhtaki üşümenin fotoğrafı... Ölüm kimseyi bu kadar yalnız bırakmazdı.
Dünya da bir tek insana inanmıştım. O kadar çok inanmıştım ki , bunda aldanmış olmak, ben de artık inanmak kudreti bırakmamıştı...
"Hayatın iliğini emmek, kemiği boğazına kaçırmak değildir."
Reklam
"Kim ne derse desin, sözcükler ve düşünceler dünyayı değiştirebilir."
"Bir çağ hayallerle kapanırken. Yine hayallerle kurulur bir yenisi."
Tıp, hukuk, işletme, mühendislik… bunlar asil meşgalelerdir ve hayatı sürdürmek için gereklidir. Ama şiir, güzellik, romantizm, aşk. Bunlar, hayatı, uğruna sürdürdüğümüz şeylerdir.”
Bir ateşim yanarım, külüm yok, dumanım yok. Sen yoksan mekanım belli değil, zamanım yok.
Giderken yanına birkaç çiçek almak ister misin? Ben evet dedim. Yazı masasının üstündeki mavi vazodan dört tane beyaz gül çıkardın (ah evet, onları çocukluğumdaki o tek hırsızlama bakıştan tanıyordum) ve bana verdin. Onları günlerce öptüm...
Seni yalnızca bir defa olsun görmek,yalnızca bir defa sana rastlamak,yalnızca bir defa daha bakışlarımla uzaktan olsun yüzünü kucaklayabilmek,tek arzumdu.
Reklam
” Tanı beni, tanı beni artık!” diye haykırıyordu bakışlarım. Fakat senin gözlerinde sevimli ve hiçbir şey bilmeyen bir gülümseme vardı. Beni bir defa daha öptün. Ama beni tanımadın.
Bir gece, Gecede bir uyku.. Uykunun içinde ben... Uyuyorum, Uykudayım, Yanımda sen. Uykunun içinde bir rüya, Rüyamda bir gece, Gecede ben... Bir yere gidiyorum, Delice... aklımda sen. Ben seni seviyorum, Gizlice... El-pençe duruyorum, Yüzüne bakıyorum, Söylemeden, Tek hece.
O gün büsbütün güzeldi. Hiç yaşamamış şeyler gibi güzeldi. Hayatın eşiğinde,düşüncenin eşiğinde son bir defa gördüğümüz şeyler gibi güzeldi...  
'' "Daha çok anlat” dedim. “Hoşuna gidiyor mu?” “Çok. Elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.” “Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?” “Gider gibi yaparız." ''
Yüzlerce liralar verilip alınan resimli tablolar, sürekli gördüğümüz tabiatın taklidinden başka bir şey midir ki hayran olarak seyretmeye doyamayız.
İnsan..
Suskunluğun siyah okyanusundaki cam fanuslu bir dalgıç gibi yaşıyordu insan, kendisini dış dünyaya bağlayan halatın kopmuş olduğunu ve o sessiz derinlikten hiçbir zaman yukarı çekilmeyeceğini ayrımsayan bir dalgıç gibi hatta.
Reklam
İpeksi bir sessizliğe büründük, bir hayat, mahçup ve duru. Rabbim gülleri ve sessiz harfleri koru.  
Kader
Kader,beyaz kağıda sütle yazılmış yazı; Elindeyse beyazdan,gel de sıyır beyazı!.. (1976)
Sayfa 359
Var olmak
Ağlayabilenler ne bahtiyardır! Onlar asla bedbin değildirler. Felaket her zaman zannedildiği gibi fena değildir... Çünkü ona ümitler ve vehimler kalıyor. Zengin olanlar sizsiniz,ey zavallı açlar ve arzusu olanlar! Çünkü dünya saadetlerinin hiçliğini hissedemiyerek arzularınız müthiş bir hırsla ona bağlanıyor.
Sayfa 19 - Dergâh