“Bir dramın okuru gırtlağından yakaladığını unutmayınız. Seyirci öfkelenir ama unutmaz. Ona kâbuslar gördürecek, hiç olmazsa hafızasında yer edecek aşırı kitaplar sunmak gerekir.”
Emile Zola
Dünyanın geri kalanı Zola’nın döneminde realizm akımı ile mücadele ederken Zola bir tık öteye giderek ‘Natüralizm’ kavramını
"Marslı" büyük eserdir. Gelmiş geçmiş en iyi romanlardandır. "Marslı" en iyilerdendir, tam bir prestij örneğidir!
İlk önce, bize bilim-kurgu romanından daha fazlasını sunduğu için Andy Weir'e teşekkür etmek isterim. Ben, hayat-kurgu diyorum buna. Hayat şartlarının olmadığı bir yere bilimle hayat şartlarını
Lou Andreas-Salomé ve Arayışlar..
Arayışlar, Lou Andreas-Salomé' den okuduğum üçüncü kitap oldu. Kitapların ortak noktası kadınların bireysel kimlik kazanmak istemeleri, geleneksel kültür de olduğu gibi erkek egemenliğine, girmek istememeleri..
Kısa bir kitap. Novella türünde.. Anlatmak istediği kalpten, hissettirek ne gereğinden fazla basit,
Muzaffer Akar 'a ithaf ediyorum.
Kavramlarla düşünürüz. Kavramların da tanımları yapılmıştır. Amaç birbirimizi anlamak ya ondan. Bu bize anlama ve düşünmede hız verir. Kavramı duyduğumuz an kafamızda onun yapılmış tanımı belirir ve spekülasyonun önüne geçeriz bir nebze. Roman
Okuma grubumuzun Eylül kitaplarından biri Sis idi. Kitabı ikinci okuyuşum olmasına rağmen sanki ilk sefermiş gibi severek merakla bitirdim yine.
Kısaca konudan bahsetmek istiyorum öncelikle. Augusto, annesini kaybetmiş ve ondan kalanlarla yaşayan zengin bir bireydir. Arkadaşı ile olan sohbetleri, hayata bakış açısı farklı ve bir arayış
Edebiyat bulunduğu çağda dünyanın nasıl anlamlandırıldığıyla yakın ilişki içinde olmuştur. İçinde bulunulan çağın “gerçek”e verdiği anlama göre şekil almıştır. Bu değişmelerden yüzyıllar nasıl etkilenmiş ona bakmakta fayda var. 19.yy itibariyle Aydınlanma Çağı’nda maddenin somut gerçekliğine olan güven tavan yapmıştır. “Yalnızca gözümle gördüğümü
“Yeryüzüne susmaya gelenler sınıfındanım diyen bir insanın, hakikaten, bu kadar konuşmaması gerekirdi…Geri kalan ömrümü susarak geçirecek kadar çok konuştuğum için, doğrusu, şimdi mahcubiyet duyuyorum.” Ah ah! Gerçekten de ne çok konuşmuşsun Hasanım Ali! Şimdi seni sevip okuyan da sırlarını bilecek, şişiriliyor deyip okuyan da.
Hasan Ali
Bu kitap yazarın 1983-1984 yılları arasında hapishanede yaşadıkları ve gözlemlerinden
yola çıkarak yazdığı anı türünde olduğundan dolayı öncelikle yazarın hayatına kısaca bir bakmak gerekiyor.
Osman Şahin 3 Mart 1940 tarihinde Mersin'in bir köyünde dünyaya gelmiş. Bu köy bir Yörük köyüymüş ve bundan dolayı ilerleyen zamanlarda yazacağı
Dünya üzerinde bulunduğumuz süre boyunca bir çok hedef belirledik, amaç edindik, edinimde bulunduk. Peki özgürlüğümüz için gerekli imtinayı sağladık mı? Yoksa nasıl olsa özgürüz; beden bizim, akıl bizim diyerek umursamadık mı?
Günümüz dünyasında insanın karar verme özgürlüğü; bu kararları uygulayabilme konusunda kendisine sağlanan imtiyazı,
Toplumsal komplo kuramı... Tanrı'yı bırakıp sonra da, "Tanrı'nın yerinde kim var şimdi?" diye sormaktan kaynaklanır.
KARL POPPER (s.817)
______
Foucault Sarkacı, Umberto Eco’nun 1988 yılında yayınlanan romanıdır. Sekiz yıllık çalışmanın, derin bir araştırmanın ve iki bin ciltlik uzman bir kitaplığın ürünü olan bu dev eserde Eco,
Yaşam tekrarlardan oluşur. Belki de tekrarların tekrarlarının tekrarından oluşur. İkinci kez okuduğumda tekrarların evreninden kurtulamadığımızı en azından bizi tekrara iten olayların olduğunu anlıyorum. Başlıyor, canlanıyor sönüyor, ölüyor; tekrar başlıyor, canlanıyor, sönüyor, ölüyor. Ve bir dahalar etrafında içinden çıkılmaz bir döngüde
Gogol'ün bu kitabında toplam altı adet öykü bulunuyor. Bunlar sırasıyla Neva Bulvarı, Burun, Portre, Palto, Bir Delinin Anı Defteri ve Fayton. Ve tüm bu altı öyküsünde eğlenceli bir dil kullanmasının yanı sıra hicivli bir dil de kullanarak okura bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Direkt anlatmak yerine daha dolaylı olarak alt metinde verilmiş bir