Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuğba Esmer

Tuğba Esmer
@huzurlaokur
Yedi güzel adam hayranı... Çok okumak değildir mühim olan, okuduğunu anlayabilmektir. Edepsizliğin başladığı yerde edebiyat biter.
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy
148 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
İnsan-ı Kamil ya da Nirvana
İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsin Ya nice okumaktır Koca Yunus’un da dediği gibi kendini bilmezsen ne anlamı var öğrendiklerinin, öğretilerin, öğretmenlerin? Siddhartha da bir yol çizmek ister kendi ruhuna, ne aradığı bildiğini zannederek çıkar yola. Brahman babasına veda ederek bir çile yolculuğuna başlar. Fakat hep bir eksiklik, bir tam olamama duygusu vardır içinde. Ruhu çivili yataklarda yatar gibi rahatsızdır. Kendini hiçbir yere, hiçbir kimseye ait hissetmemektedir. Bir mücadeledir aslında bu, Siddhartha’nın nefsiyle ya da onların deyimiyle “Atman” ile mücadelesi. Binleri peşinden sürükleyen Budha’nın öğretisi bile onu tatmin etmez ve tek başına düşer yine yollara. Çocuk insanları gözlemlemek ister. Çocuk insanlar ki dünya halleriyle hemhal olanlardır. Siddhartha ise bir samanadır, yani bir çilekeş, bir derviş. Dalar nefsin hüküm sürdüğü dünya ülkesine. Kamala’yla şehveti, Kamaswami’yle zenginliği tadar. Yıllarca nefsini besleyip şişirir. İçindeki bilgelik kuşu can çekişmektedir. Benliğin kibirle arasındaki ince çizgide bir akrobat gibi dengede durmaya çalışan Siddhartha, ruhundaki boşlukların farkına bir ırmağın kıyısında varır. Hayatla ölüm arasında… Ve bir kayıkçı çıkar karşısına, bu kayıkçı ki onu karşı kıyıya geçirecektir. Vakti zamanında terk ettiği kıyıya. İçsel bir arayış yolculuğunun hikayesidir Siddhartha. Doğu mistisizminin masalsı hikayesi… Her inanç kendinden bir şeyler bulabilir bu yolculukta. Çünkü nihayetinde anlatılan insanın hikayesidir. Keyifli okumalar.
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038bin okunma
Reklam
324 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
BEYAZ KÖRLÜK’TEN GÖRMEK’E
Saramago’nun vicdanların ve ahlakın nasıl körleştiğini; insanların duyarsızlaştıklarında nasıl insanlıktan çıktıklarını anlattığı distopyası Körlük’ün devamıdır "Görmek". Peki her şeye karşı duyarsızlaşan insanoğlu ne oldu da gördü? Daha da önemlisi insanoğlu neyi gördü? Yine Saramago tarzı salt virgül ve noktalı uzun soluklu cümleler,
Görmek
GörmekJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınları · 202217,9bin okunma
331 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Kararmış Vicdanların Körlüğü
Bir beyaz körlük bastı şehri Herhangi bir ülkenin herhangi bir şehriydi Beyaz bir körlük yayıldı aslında görmeyen gözlere O gözler ki vicdan olup kararmıştı bir beyazlık içinde Jose Saramago, Portekizli ateist ve komünist bir yazar. Dine karşı duruşunu da devlet sistemi hakkındaki görüşlerini de romanlarının alt yapısında görmek mümkün. Distopik
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
296 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Sen mi Büyüksün Aspidistra Ben mi?
Gordon, paraya karşı savaş açan sevgili kahramanımız. Paranın kölesi olmak istemeyen, insanların para karşısında kişiliklerini kaybettiğini düşünen, ilişkilerin çoğunu paraya dayalı ve yapmacık bulan asi bir kitap kişisi... Pek de haksız değil hani! Ona gör "iyi bir iş" demek hayat boyu paranın esiri olmak demek. Bu yüzden düşük ücretli bir işte çalışmayı, sefil bir hayat sürmeyi tercih eder. "İyi işleri" elinin tersiyle itip etrafındaki herkesi deliye döndürür. Gel gör ki an gelir ve çektiği sefilliğin sebebinin de para olduğu çarpar suratına ve Gordon bunu fark ettiğinde acaba ne yapacaktır?
George Orwell
George Orwell
'ın kaleminden okuduğum dördüncü kitabımdı. Diğerleri kadar beni etkilemese de beğendim. İngiltere'nin sınıf ayrımına, arka sokaklarında yaşanan hayatlara ayna tutan güzel bir romandı. Yer yer bana Martin Eden'i hatırlatsa da Aspidistra "komünizm-kapitalizm" ekseninde daha farklı bir örgüye sahipti. Keyifli okumalar.
Aspidistra
AspidistraGeorge Orwell · Can Yayınları · 20194,290 okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Umudun Dışında
Kapıların dışında kalmak... Her çaldığınız kapının dışında kalmak... Hayatın dışında, mutluluğun dışında, dostluğun dışında, aşkın dışında, ailenin dışında, umudun dışında hatta ölümün dışında kalmak. Savaş karşıtı görüşlerini, yaşadığı dehşetli olaylar neticesinde bir teatral metin olarak bizlere aktaran
Wolfgang Borchert
Wolfgang Borchert
bana göre kusursuz bir eser ortaya çıkarmıştır. Eser kahramanın Elbe Nehri ile konuşmasıyla başlar, nehir onun henüz ölmemesi gerektiğini düşünüp kıyıya vurur bedenini. Ölüm gelir sonra bir cenaze servisi müdürü kisvesinde. Ölüm tanrıya meydan okur. Tanrı çaresizliğini anlatır. Ve Beckmann tek tek umut dolu kapılarını çalmaya başlar... Her anlamda özgün ve kesinlikle etkileyici bir yapıt
Kapıların Dışında
Kapıların Dışında
Kitap boyunca Beckmann ile bir bütün olup o savaş meydanında yaşadığı dehşeti hissettim. Çaldığı her kapıda yaşadığı umutsuzluğu hissettim. Ölümle hayat arasındaki git gellerini hissettim ve yazarın tüm bunları genç yaşında yazabilmesini şaşkınlıkla takdir ettim.
Wolfgang Borchert
Wolfgang Borchert
'in yaşadığı acı dolu hayattan arda kalanlar kapıların dışında sizi bekliyor. Mutlaka okuyun.
Kapıların Dışında
Kapıların DışındaWolfgang Borchert · Can Yayınları · 20216,3bin okunma
Reklam
72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Tugay Kaban'ın postmodern anlatısı Orhan Pamuk'a Satmak İstediğim Roman, her anlamda sınırları zorlayan iyi düşünülmüş bir eser. Yazarın Erotik Poetika adlı eseriyle bağlantılı olan bu kitapta yok yok. Pek çok teknik kullanılmış ve bu kullanım metne başarıyla yedirilmiş. Yazar bir paradoksal örgü içinde roman kişilerinin içine kendini de dahil ederek farklı, zorlayıcı ve lezzetli bir metin ortaya çıkarmış. Kesinlikle çok başarılı. Eğer klasik roman anlayışına muhafazakarca bağlı değilseniz bu kitabı mutlaka okumalısınız. Hatta önce Erotik Poetika'yı sonra bu eseri okumalısınız.
Orhan Pamuk'a Satmak İstediğim Roman
Orhan Pamuk'a Satmak İstediğim RomanTugay Kaban · Epona Kitap · 202191 okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Sisler İçinde Bir Varoluş Öyküsü
Sartre, Kierkegaard, Nietzsche, Platon, Descartes... Varoluşçuluk felsefesi üzerine kurgulanmış trajik bir olay örgüsü okudum. Sevdim, sürüklendim, daldım, çıktım, düşündüm... Sorgulamamızı isteyen sevgili yazara uydum ve sorguladım. Acaba ben de bir romanın kahramanı olabilir miyim? Varlığımı nasıl ispat edebilirim? Düşünmek var olmamı ispata yeter mi? Aşk benliği anlamlı kılar mı? ... Unamuno yazarlığından önce bir felsefeci. O, felsefenin pratikte kullanılır olmasından, somutlaşmasından yana bir düşünür. Bu nedenle de fikirlerini edebi kurgularla somutlaştırarak sunuyor. Çok da güzel yapıyor. Kitabın ön sözünü başkahramanın en yakın arkadaşı Victor yazıyor. Yani yazar ön sözü kahramanlardan birinin ağzıyla yazıyor. Bir bölümde başkahraman ve yazar karşılıklı konuşuyorlar. Yazarımız kitabın içinde bizzat yer alıyor. Ve son söz sadık köpek Orpheus'un ağzıyla yazılıyor... Özetle oldukça farklı bir kurgu sizi bekliyor. Unamuno'nun hayatın sislerine ışık tuttuğu kitabı "Sis" karışıklığın içinde bir varoluş portresi çiziyor.
Sis
SisMiguel de Unamuno · Can Yayınları · 20194,853 okunma
360 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
41 günde okudu
Felsefe Hapı Gibi Bir Kitap
Felsefe tarihinde ön plana çıkan filozofların felsefelerini basit ve akıcı bir dille özetleyen bir kitaptı. Üslubu merak uyandırıcıydı, asla sıkılmadan okudum. Fazla derin bilgiler talep etmiyorsanız, okuyacağınız diğer kitaplardaki felsefi göndermeleri anlayacak kadar felsefi bilgim olsun diyorsanız bu kitaba şans verin derim. Keyifli okumalar.
Felsefenin Kısa Tarihi
Felsefenin Kısa TarihiNigel Warburton · Alfa Yayıncılık · 20206,9bin okunma
272 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Etkileyici bir konu, vasat bir anlatım... Gereksiz ifadeler, aynı yerde dönüp duran hikaye... Merakımı tam cezbedecek derken eksik kalmışlık hissi... Bir romandan daha çok yazarın siyasi, sosyolojik, çevresel ve dini fikirlerinin bildirisi gibiydi. Anlatılan pek çok şey doğru olsa da dünyanın gerçeklerine ışık tutsa da - evrim saçmalıkları hariç, bu kısımlar beni çok sıktı - kurgusunda boşluklar bırakan bir roman olmuş bence.
Köpekli Çocuklar Gecesi
Köpekli Çocuklar GecesiOya Baydar · Can Yayınları · 2019373 okunma
64 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir Amok Koşucusu: Stefan Zweig
Edebiyat, öznel tanımlarından biriyle insanın kendini ifade etme sanatıdır. Yazar, eserinde yaşayamadıklarının bıraktığı boşlukları, yaşadıklarından duyduğu pişmanlıkları, hayal gücünün zirvelerinden çekip çıkardıklarını; psikolojik, sosyolojik, düşünsel ve tarihsel tüm bileşenleriyle okurun önüne serer. Mutlu anılar, her insanın yaşamında güzel
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111,8bin okunma
Reklam
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Hani???
Felsefe ile şiiri harmanlayarak farklı bir üslupla okuyucuların zihinlerini şenlendiren bir yazar:
Oruç Aruoba
Oruç Aruoba
. Uzmanlık alanı felsefe olmakla birlikte edindiği birikimi kuru bilgiler halinde sunmuyor. Felsefi birikimini edebiyatla öyle kararında birleştiriyor ki okuyucuyu felsefenin okyanusunda boğulmaktan kurtaran bir sandal gibi çıkarıveriyor
Hani
HaniOruç Aruoba · Metis Yayınları · 20184,354 okunma
210 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Yaşamak
Biliyorum, kolay değil yaşamak, Gönül verip türkü söylemek yar üstüne; (Evet Fugui, yaşamak senin için de kolay olmamış, Ama kolay başlamış.
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,7bin okunma
106 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İRONİK BİR VAROLUŞ HİKÂYESİ: TANTE ROSA
Tarancı’nın deyimiyle ömrün yarısını 5 geçe aramızdan ayrılan Sevgi Soysal, kısa ömrüne çok şey sığdırmış bir yazar, bir arkeolog, bir radyocu, bir kadın… 70’li yılların sancılı Türkiye’sinde, siyasi baskıların gölgesinde, bir direniş edebiyatının parçalarıydı Sevgi Soysal’ın eserleri. Her şeyden önce bir kadındı o ve kadının hayattaki anlamını,
Tante Rosa
Tante RosaSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 20193,940 okunma
90 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
MODERN İNSANIN AÇMAZLARINI ANLATAN YAZAR: MUSTAFA KUTLU
Postmodern edebiyatın temsilcilerinden biri olduğunu söyleyemesek de bu edebi akımın tekniklerini sıklıkla eserlerinde kullanan bir yazar Mustafa Kutlu. Özellikle bilinç akışı ve metinlerarasılık tekniklerini başarıyla uyguluyor. Pek tabii bu teknikler okuyucuyu biraz yoran, daha çok düşünmeye zorlayan teknikler. Fakat bu durum ortaya edebi
Bu Böyledir
Bu BöyledirMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20227,6bin okunma
520 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Mücadelenin Kahramanı : Martin Eden
Martin Eden: dünya edebiyatının en ünlü kahramanlarından biri. Jack London, bu ünlü karakteri ortaya çıkarırken kendi hayatından pek çok yaşanmışlığı onun üzerinden okuyucusuna aktarır. İşte tam da bu nedenle yarı otobiyografik bir roman sayılmaktadır Martin Eden. Hacimli bir eser olmakla birlikte Jack london'ın akıcı dili eseri kolaylıkla
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,3bin okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yusuf Atılgan'ın Issız Adam'ı: C.
“- Ne iş yaparsın sen?   - İş yapmam ben, aylakım! " Aslında çalışmak gibi bir zorunluluğu olmadığından aylaklığı seçebilme özgürlüğüne sahip bir roman kahramanı C. Fakat bu durum onu özgür kılıyor mu? Daha da önemlisi mutlu olmasına yetiyor mu? İşte roman boyunca C.'nin bu içsel yolcuğuna tanık oluyoruz. Peki nedir aylak olmak?
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201959,9bin okunma
Reklam
88 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Mağrurum Namıma Aziz Diyorlar
1964 yılında Sakarya’da doğan Ayfer Tunç, İstanbul Üniversitesinde siyasal bilgiler okumasına rağmen edebiyat sevdası onu yazmaktan alıkoymamış ve üniversite yıllarında çeşitli edebiyat dergilerinde yazıları yayımlanmıştır. 1989 yılında “Saklı” adlı öyküsüyle katıldığı Yunus Nadi Öykü Armağanı’nda birinci olarak adını geniş kitlelere duyurmuştur.
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey HadisesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 202210,4bin okunma
479 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Rusya'dan İnsan Manzaraları
Dalkavukluk, rüşvet, adam kayırma, güçlünün güçsüzü ezmesi, ezilenin biraz güçlendiğinde aynısını kendinden güçsüzlere yapması, cahillik, kendini beğenmişlik, tembellik, miskinlik, özgüvensizlik, kabuğa bakıp içi önemsememek, köle düzeni gibi pek çok olumsuzluğu mizahi ve eleştirel bir dille anlatıyor Gogol. Evet; belki Rus insanını, Rus
Ölü Canlar
Ölü CanlarNikolay Gogol · İş Bankası Kültür Yayınları · 202223,7bin okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Medeniyetin Beşiği Denen Batı (!)
"Işık Doğu'dan Gelir" diyor Cemil Meriç. Doğu'dan yani medeniyetin esas beşiğinden... Roger Garaudy de "İnsanlığın Medeniyet Destanı" kitabında medeniyet denilen kavramın, dünyanın çoğunun inandığının aksine, Batı'dan değil Doğu'dan geldiğini söyleyerek Meriç'le fikir birliği ediyor. Hindistan, Çin, İndüs, Mezopotamya, Japonya gibi pek çok medeniyetin, Batı'nın sahiplendiği birçok icat ve keşfi aslında çok daha önce ortaya çıkardığını tespit ediyor. Sadece bilimde değil sanatta da Batı'da eksik olan ruhun Doğu'da fazlasıyla var olduğunu anlatıyor. Tabiat ile bütünleşen, metafizik ile beslenen ve bu değerlerle yücelen Doğu sanatının; tabiata üstünlük kurmaya çalışan ve insanı ilahlaştıran Batı sanatından üstün olduğunu dile getiriyor. Oktay Sinanoğlu "Bye Bye Türkçe" kitabında bilim ve gönül birleşmeden gerçek ilerleme olmaz diyordu. İşte Doğu ilmi bunu başarmıştı. Batı ilmi ise pozitivist düşüncenin hakimiyeti ile her şeyi akılla açıklamaya çalıştı. Bu durum Batı ilmini tüm insanlık adına tehlikeli bir hale getirdi. Garaudy bu durumu da titizlikle ve açık bir şekilde aktarmış. Medeniyet denildiğinde akla hangi başlıklar geliyorsa hepsinden yeterli ayrıntıda bahsedilmiş İnsanlığın Medeniyet Destanı'nda. Şahsım adına çok faydalı bir okuma oldu. Keyifli okumalar dilerim.
İnsanlığın Medeniyet Destanı
İnsanlığın Medeniyet DestanıRoger Garaudy · Timaş Yayınları · 20181,546 okunma
196 syf.
5/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Kitap hakkındaki okuduğum yorumlardan dolayı mı yoksa Yaşar Kemal tarafından yazılmış ön sözün etkisiyle mi bilmiyorum Son Ada'ya büyük bir beklenti ile başladım. Fakat bir türlü beklediğim tadı alamadım. Okurken hep bir şeyler eksik kalmış hissi verdi hikaye. Anlatımda tercih edilen üslup Livaneli'nin alışılmış üslubundan farklı. Tanzimat romanlarındaki gibi araya girip fikir beyan eden bir anlatıcımız var. Dili sade ve akıcı; zaten onu okunur kılan da bu bence. Doğanın karşısında diktatörlük yapmaya çalışan, Türkiye'nin yakın tarihine de gönderme yapılarak Evrenvari bir karakter oluşturulmuş. Okurken çok sürüklendim mi hayır, bilgece kurulmuş, altı çizilesi cümleler aradım ama pek bulamadım. Dedim ya eksik bir şeyler vardı bu kitapta. Zaman kaybı olarak görmesem de çok tat alarak okumadığım bir eser oldu benim için.
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,4bin okunma
103 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
MODERN İNSANIN YALNIZLIĞI
Ne yazık ki çöp edebiyatı yaratıcıları- vetpet yazarları- milyon satarken kaleminden çıkan kelimeleri orkestra şefi gibi yerli yerine oturtarak o muhteşem ezgiyi oluşturan Serkan Türk gibi gerçek yazarlar hak ettikleri okunmayı bekliyorlar. Tanrının Yalnız Kırları, adında geçtiği gibi yalnız insanları anlatıyor okuyucusuna. Her bir öyküde başka bir yalnızlık karşılıyor sizi. Toplumun dışarı ittiği benliklerini kendilerine dahi kabul ettiremeyen yurdum insanları... Tanrının Yalnız Kırları'nda yalnız ağaçlar gibi bir başına kalan ve sessizce içine ağlayan insanlar var. Kitabın en sevdiğim tarafı sıradan bir konu olan yalnızlığı anlatırken kurulan titiz, alışılmadık ve hafızada asılı kalan, lezzetli betimlemelerdi. Serkan Türk'ün ilk kitabıydı okuduğum fakat kesinlikle son olmayacak... "Binbir gece anlatılacak bir masalı yok insanlığın. Bütün kırın içinde birkaç yalnız ağaç olması neden?"
Tanrı'nın Yalnız Kırları
Tanrı'nın Yalnız KırlarıSerkan Türk · Yitik Ülke Yayınları · 201683 okunma
248 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İncelemede olaylarla ilgili bilgiler vardır.
Bir türkünün dizeleri ile açılıyor sayfalar. Kitap, adını da bu türkünün sözlerinden alıyor: Bu yol Pasin'e gider Döner tersine gider Şurda bir garip ölmüş Kuşlar yasına gider Romanımızın anlatıcısı bir yazar. Adını roman boyunca hiç duymuyoruz. Fakat olayların Denizli'de geçmesi, anlatıcının da bir yazar olması okuyucuya, sık sık, acaba
Kuşlar Yasına Gider
Kuşlar Yasına GiderHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 201919,8bin okunma
Reklam
55 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Bir hikaye kitabı gibi görünse de aslında akıcı ve açık bir felsefe kitabı: Ermiş. Kitaptaki derviş El-Mustafa en başta bana Veda Hutbesi'ni veren Hz Muhammed (sav) gibi hissettirdi fakat sonunda Hz Meryem'e (el-Mitra) yapılan gönderme eserin Hz İsa'nın Hıristiyan öğretilerine işaret ettiğini düşünürdü. İnsanoğluna, içine düştüğü hayatı nasıl yaşarsa daha mutlu olacağının ve etrafını daha mutlu edeceğinin anahtarını veriyor Cibran. Ölümden aşka, yasalardan suça, hazdan özgürlüğe, evlilikten çocuğa, dostluktan duaya, zamandan akla, çalışmaktan dine, acıdan kendini bilmeye hayatın sis perdelerini aralıyor ve bir yol gösteriyor yürümek isteyenlere. Kitabın hacmi çok dar olmasına rağmen içindeki her cümle adeta bir vecize. Birçok cümle, hakkında sayfalarca yazı yazılabilir evrensel fikirlerle dolu. Halil Cibran'ın 54 sayfaya sığdırdığı bir hayat rehberi: Ermiş. Keyifli okumalar dilerim.
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370,6bin okunma
141 syf.
6/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Bir Öğretmen Gözünden: Okulsuz Toplum
Kitabı okumadan evvel yaptığım araştırmalar neticesinde beklentim üst düzeydeydi. Bu nedenle tatmin oldum mu ? Sanırım olamadım. Okulsuz Toplum kitabında yazar, başlıkta "okul" kurumunu hedef almış gibi dursa da aslında hedef aldığı modern yaşamın tüm kurumlarıdır. Yazar, insanın doğal süreç içerisinde kendini daha donanımlı
Okulsuz Toplum
Okulsuz ToplumIvan Illich · Şule Yayınları · 20183,941 okunma
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Karıncalar Fil Olursa
Yaşar Kemal çoğu eserinde sömürü düzenini eleştirmiştir. Emek sömürüsü ile geçinen sermaye sınıfının işçi üzerindeki acımasız ve haksız tutumlarını muhteşem bir lirizm içerisinde aktarmıştır. Filler Sultanı ve Kırmızı Sakallı Topal Karınca romanında da aslında aynı konuyu işliyor fakat bu defa bunu bir fabl, bir masal havasında sunuyor
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal KarıncaYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 201710,3bin okunma
632 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Oblomovluk
Bana sık sık kendimi sorgulatan bir okuma serüveni oldu Gonçarov'un Oblomov'u. "Acaba bende de var mı biraz Oblomovluk?" diye diye okudum bazı satırlarını. Sonra dönüp itiraf ettim kendime: "Hangimizde yok ki az biraz Oblomovluk?" Rusya'da devrim sonrası değişen bir düzene ayak uyduramayan, Aristokrat bir ailede yetişmiş,
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,3bin okunma
476 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Orhan Pamuk aldığı nobel ödülünü sonuna kadar hakediyor!!! Daha önce ilk romanı Cevdet Bey ve Oğulları'nı ve Benim Adım Kırmızı'yı okumuştum. Onları da çok beğenmiştim fakat Kara Kitap kesinlikle bambaşka bir boyutta yazılmış. Postmodern edebiyatın mihenk taşlarından. Bilin akışı tekniğini kullandığı uzun ve kuraldan uzak cümlelerini bile okuması bence zor değildi. Bu tarz kitaplar kolay akmaz. Ama Kara Kitap, bana göre, gayet akıp gitti. Hele ki yarısından sonra... Kitabın ana fikrine gelirsek, bireyin kendini bulma yolculuğu, kendisi gibi olabilme isteği diyebiliriz sanırım. Toplumun bireye biçtiği tebdili kıyafetleri giyip, toplumun görmek istediği maskeleri takan insanların ruhsal durumlarını anlatıyor yazar. Şeyh Galip'in Hüsn ü Aşk'ı, Mevlana'nın Mesnevi'si, Gülşehri'nin Mantıkut Tayr'ı, Binbir Gece Masalları kitabın beslendiği eserler aslında. O kadar güzel bir harman yapmış ki Pamuk, kitapların ortak noktaları Kara Kitap'ın ana fikriyle harika bir kompozisyon yaratmış. Galip, Celâl ve Rüya'nın esrarlı hikayesini mutlaka okumalısınız...
Kara Kitap
Kara KitapOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20229,1bin okunma
736 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
47 günde okudu
Gülün Adı
Eco'nun okuduğum ilk kitabı oldu Gülün Adı. Kesinlikle çok güzel bir kurgusu ve harika bir alt yapısı var. Olay örgüsünün çatışmasını bir cinayetler silsilesinin çözülüp çözülemeyeceği ve bu cinayetlerin neden işlendiği oluşturuyor. Fakat bu bir polisiye roman asla değil. Ortaçağın karanlığına ışık tutan, o dönemin zihniyetini bu denli akıcı bir olay örgüsü içinde sunan harika bir roman. Dolu dolu bir bilgi birikimini okurlarının gözleri önüne serivermiş Eco. Felsefe, tarih, din gibi disiplinleri seri cinayetler yoluyla akıcı kılarak anlatmış bize. Kesinlikle okunmalı. Sayfalar sizi asla korkutmasın.
Gülün Adı
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012,6bin okunma