Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
372 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
HABERİNİZ VAR MI
YouTube kitap kanalımda Kardeşini Doğurmak kitabını yorumladım: ytbe.one/XvACJzZtwCM "Yetiştirdiğin ağacın meyvesini ilk sen yemez misin?" Ensest suçunu kabul eden bir "baba"(!) Uzun zamandır kurgu romanların arasında kaybolmamla birlikte oluşan rahatlığımı bozabilecek ve beni içindeki saf gerçeklerle rahatsız
Kardeşini Doğurmak
Kardeşini DoğurmakBüşra Sanay · Doğan Kitap · 20185,6bin okunma
398 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Bir Başkomser Nevzat romanını daha heyecanla okuyup bitirmenin mutluluğu ve aynı zamanda burukluğu içinde yazıyorum incelememi. (Uzun olacak ama konunun hassasiyeti nedeniyle bugün böyle olacak.) Bu kez diğer Ahmet Ümit romanlarından daha çok etkiledi beni Kırlangıç Çığlığı. Çünkü konu hepimizin, Türkiye'nin ve hatta dünyanın en çok konuştuğu
Kırlangıç Çığlığı
Kırlangıç ÇığlığıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201831,5bin okunma
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
Hvala, Mehmet Yılmaz
Öyle bir eser okuyacaksınız ki ama durun bir dakika okumadan evvel uymanız gereken kuralları anlatmalıyım. Kitapta mı yazıyor bu kurallar ? Tabii ki de hayır, sadece benim yaşadıklarımı yaşamamanız adına ufak bir hatırlatma. Okumaya başlamadan , yapmanız gereken tüm işlerinizi bitirin, randevularınızı tamamlayın sadece kitaba ait zaman
Yola Düşen Gölgeler
Yola Düşen GölgelerMehmet Yılmaz · Roza Yayınevi · 2019167 okunma
111 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
"Bana yukarıdan bakarsanız aptalın tekini görürsünüz. Bana aşağıdan bakarsanız Tanrı'yı görürsünüz. Bana tam karşıdan bakarsanız, kendinizi görürsünüz." -Charles Manson Peki bir Yabancı'ya bakınca ne görebilirsiniz? Farklılıkları mı, anormallikleri mi, rahatsızlık verdikleri mi, eksiklikleri mi yoksa fazlalıkları mı? Gerçekten bir
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,4bin okunma
218 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kelebeğin dört günlük rüyası
“Beyaz Geceler” Dostoyevski’nin, 1948 yılında, henüz 27 yaşında iken, bir gazetede yayınlanmak üzere tasarlayarak kaleme aldığı, saf, sade, sıcacık ve fazlasıyla melodramatik bir uzun öyküsüdür. Öykünün konusu, Dostoyevski’nin hayalperest diye tanımladığı ve kendisine bir isim vermeyi dahi fazla bulduğu 26 yaşındaki sefil bir adam ile 17
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202073,9bin okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ah Iza, vah Etalka!
“Onu buraya getiren benim, uzun ve mutlu bir yaşlılığı olmasını arzu ediyorum. Öyleyse onun istediği gibi yaşamam icap ediyor. Oysa benim ne kabına sığmaz bir şefkate ne de desteğe ihtiyacım var, yalnızca sessizliğe gereksinim duyuyorum; yorgunum. Bu duruma alışacak mı? Ben alışacak mıyım? Ne olacak?” (s.99). Yaşam, anne karnına düştüğümüz andan
Iza'nın Şarkısı
Iza'nın ŞarkısıMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 20203,417 okunma
Reklam
144 syf.
9/10 puan verdi
Kitaba ilk başladığımda dedim ki kendime; ‘’Mehmet Hocam, bu sefer aceleye gelmiş sanki…’’ Ve kendimce zaman koydum bitirmek adına- ‘’10-15 günde bitireyim’’- diye. Lakin, akşamın beşi olmuş, önümde iki güne çevirisi bitirilmesi gereken kağıt yığını dururken ben inceleme yazıyorum. Karşımda kütüphane görevlisi koca gözlüklü kitap kurdu
Yola Düşen Gölgeler
Yola Düşen GölgelerMehmet Yılmaz · Roza Yayınevi · 2019167 okunma
331 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitabı yalnızca "görenler" okusun.
Düşünün... Trafiktesiniz. Önünüzde ve arkanızda birçok araç var. Siz de aracınızın içindesiniz. Trafik lambalarının önünde yeşil ışığın yanmasını bekliyorsunuz. Sarı ışık yandı. Araçlar kalkışa hazırlanıyor. Ve yeşil ışık. Öndeki araçlar hızla bastı gitti. Siz kaldınız. Gidemiyorsunuz. Doğal olarak arkanızdaki araçlar da gidemiyor. Ve
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,6bin okunma
250 syf.
·
Puan vermedi
Selamün aleyküm Günümüzün çoğu babasi gibi sinirli, agrasif dünya kendi etrafın da dönercesine tutarsız haraketler segileyen biri Oktay ve Oktay'ı eze eze baskısı ile bu hale getiren de bir baba.. Fatoş ise günümüzdeki çoğu kadın gibi başta sessiz, sakin iyi biri olduğunu düşünüp evlendiği kocasının yüzünü sonradan görecektir.. Ve bi karakter daha var ki Bu karakter Fatoş ve Oktayın kızı Çiçek... Çiçek işitme engeli olan gerçekten zarif, naif çiçek gibi bir çocuk.. Kitabın geri kalanini anlatmaya devam edersem spoiler olup okumuş gibi olursunuz.. Çok akıcı ve bir saatimi almayan bi kitaptı. Ayrıyetn kitabın olay örgüsü ana fikri, adalete olan bakış açısı özgün bi anlatım tarzı vardı Lakin devamı gelmesi gerekir gibiydi, sanki ikinci serisi devam etmeli gibi bi bitişe sahipti.. Kitapta verilmek istenilen duygu "EMPATİ" Ve çoğumuzun yapmaktan yoksun olduğ, basit görünen ama her yiğidin harcı olmayan bi duygu... Selametle
Islahat
IslahatSelahattin Tomar · Selahattin Tomar · 2022575 okunma
904 syf.
9/10 puan verdi
Herkesin cini kendine!
Gece ve sessizlik yeterli midir bir şeyler yazabilmek için? Ya da derinlemesine hissetmek bir kitabı, satırları? Bunlar bana yeterli olmuyor bazen. Çünkü kelimeler dökülmüyor bazen satırlara. Ne yazsam ne şekilde becermeye çalışsam da olmuyor diye düşündürüyor. Ben ise yetersiz ve önemsiz olacağını bilerek bir şeyler yazmam gerektiğini düşündüm
Ecinniler
EcinnilerFyodor Dostoyevski · Türkiye Kültür İş Bankası Yayınları · 20195,5bin okunma
Reklam
84 syf.
10/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Aşk ölümsüzdür...
Kitap, Şükrü Erbaş’ın eşi Hatice Erbaş’ın ölümünden bir sene sonra yayımlanmış. Heyecanla övülen kitabı açtığımızda Hatice Erbaş’ın “ Babanız içerde şiir yazıyor diye çocuklarımı sessiz ağlattım ben” cümlesiyle tokat gibi çarpıyor yüzümüze hüzün. “Ne olur ben gelene kadar çürüme” diyor arkasından canım Şükrü Erbaş. Sevdiğin bir insanın gözünün önünde tüm çabalarına rağmen ellerinden kayıp gidişini mısralara dökmenin cesareti de kolay değildir dedirtiyor empati kurduktan sonra. Sevda sözleri karalayıp arkasından aldatması, sevgilisi şusu busu çıkmayacak kadar aşık bir şair. Hem aşık olmanın hem yas tutmanın dersini vermeli. Aşkın, ölümden sonraki eşsiz acıyla karışmış yalnızlığın dizeleri ancak bu kadar yüreğe dokunabilirdi, iyi ki tanıştık bu kitabıyla.
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201612,8bin okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
Gülizar'ın Kara Düğünü
Bu kitap, kurgudan müteşekkil bir roman değildir, öncelikle bunu belirteyim. Tahtta Abdülhamit'in olduğu dönemde Güneydoğu Anadolu'da vuku bulmuş, adli kayıtlara ve tarihi arşivlere geçmiş gerçek bir hayat anlatısıdır. Kitap, Gülo lakaplı Ermeni kızı Gülizar'ın, kızı Armenouhie Kevonian'a anlattığı anılarının yazıya dökülmesi neticesinde birebir
Gülizar'ın Kara Düğünü
Gülizar'ın Kara DüğünüArmenouhie Kevonian · Aras Yayıncılık · 201548 okunma
·
Puan vermedi
Kudüs İçin Bir Kalbin Serüvenleri
Saksonya’dan İskenderiye’ye – Bir Faytoncunun Serüvenleri Kalp Yurdundan Tarih boylu boyuna uzanan bir yol misali. İnsan bu yolun seyyahı, arayanı... Gözler başka başka farklılıklar zenginlik bahçesi. Gözler, arar, ayaklar gider böylece bir seyyah yol alır. Bir günün doğuşunda, ıssız yağmur havasında gâh ıssızlık, gâh kalabalık bütün
Bir Faytoncunun Serüvenleri
Bir Faytoncunun SerüvenleriErnst Christoph Döbel · Say Yayınları · 20158 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın.
Kitabın çıktığı gün ismini duyduğumda eksik bir cümle gibi geldi "Beni Kör Kuyularda" ve bir kitaptaki alıntıyı anımsattı bana.
Nazan Bekiroğlu
Nazan Bekiroğlu
nun
Mücellâ
Mücellâ
kitabında "Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın." diye bir cümle geçiyordu. Sanırım bu cümle Nazan Bekiroğlu'nu da etkilemişti benim gibi.. Sadece o cümleyi yazsam kitabı özetlemiş olurum sanırım. Çünkü bana göre yazar da bu yarım kalmışlığı gözümüze sokmak için cümlenin devamını getirmedi.. Kitapta bir olay anlatılmış ama ben arka metinde neler verilmek istemiş, bundan bahsetmek istiyorum. Öncelikle benim her zaman önemsediğim "empati" konusuna değinmiş. Yani argo tabiriyle "Senin anana bacına yapsalar hoş olur mu?" İnsanların ne kadar bencilleştiğini, "bana dokunmayan yılanın bin yıl yaşadığını", bir tahta gibi vurdumduymazlığı, korkunun hakim olduğu bir toplumda zulmün hüküm sürdüğünü anlatmış canım
Hasan Ali Toptaş
Hasan Ali Toptaş
. Bu kadar da olur mu? Olur demiş, hatta daha fazlası da olur. Siz susarsanız, olur. Bir nevi isyan, sessiz bir ÇIĞLIK duymak isteyenler bu kitabı okuyabilir, iyi okumalar :)
Beni Kör Kuyularda
Beni Kör KuyulardaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 202010,2bin okunma
59 syf.
·
Puan vermedi
·
11 saatte okudu
Ay yüzlüm, gül yüzlüm, biri aynalara aşikâr iki yüzlüm.
***Her şeyin iyi gittiğini nerden çıkarıyorsun?” dedi. “Herif rüzgârı kendinden menkul uçurtmanın teki. Ara sıra telleri takılır gibi kadına geliyor gece yarsı.” “Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku,” dedim. Tırsmaya başlamıştım. Haklı olabilirdi. “Evet, biraz sapık ve tek taraflı bir tutku,” dedi, arkasını dönüp gitti.*** Hikâye kahramanı bir
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429,2bin okunma
234 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.