Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tüyleri dökülmüş, vücudu yara içinde, zayıflamış, güçlükle yürüyen bir köpek.. Açlık ve susuzluktan dili dışarda, bütün kasaba halkı hayvana nefretle bakıyor, taş atıp uzaklaştırmak istiyorlar... Hayvan acı acı bağırıyordu.. Bir lokma ekmek, bir yudum su esirgeniyor bu hayvandan.. Zorla, sürüne sürüne, korkarak çeşme yalağına yanaştı.
Alkolsüz İmam
Söz, kanda alkol tayininden açılmışken yıllar önce başımdan geçen iki olayı hatırladım. 80’li yılların başında Adli Tıp Kurumu olarak, Taksim Meydanı’na park ettiğimiz beyaz minibüs içerisinde, Türkiye’de ilk kez, alkol üfleme gereçlerini kullanmaya, trafik kazaları sonrasında da kanda alkol tayini yaparak emniyete yardımcı olmaya başlamıştık. Polisin hastane ve dispanserlerden aldırarak kuruma getirdiği kanlarda sıklıkla alkol çıkar, sürücüler ise ısrarla alkol almadıklarını ifade ederdi. Meğerse, kanı alanlar, iğnenin batacağı yeri alkollü pamukla siler, alkol de buharlaşarak enjektöre dolan kana karışırmış. Nerede hata yapıldığını çözmek, birkaç ayımızı almıştı. Toprağı bol olsun, babam Prof. Dr. Şemsi Gök, kurumdan çıkan her raporu inceler, onay imzasını öyle atardı (bir yılda çıkan rapor sayısı 70 000 dolayındaydı!). Bir ölü kanı için verdiğimiz, oldukça yüksek alkollü raporu gördüğünde ortalığı ayağa kaldırmıştı. Meğer, ölen İstanbul camilerinden birinin imamıymış. Defalarca çalışıldığı halde hep aynı sonuç çıkıyordu. Yan yana dizili duran kan tüplerinin, ağzı iyi kapatılmadığında, bunların birindeki yüksek alkolün, buharlaşarak diğerlerine bulaştığını, bu olayla çözmüştük. Ülkemizde adli toksikoloji 25 yılda nerelerden nereye geldi. Ne demeli, geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer.
Sayfa 103 - Doğan Kitap (E-kitap)Kitabı okudu
Reklam
Hapis cezası
Delikanlının, babası tarafından daha çocukken bir tütün fabrikasına çırak olarak verildiği ve orada beş yıl kaldığı dava görülürken anlaşılmıştı. O yıl patronla işçiler arasında meydana gelen bir tatsızlıktan sonra patron tarafından işine son verilmiş ve yersiz yurtsuz kalınca kentte boş boş dolaşmış, cebindeki son paraları da içkiye vermişti. Bir
Hikaye çok güzeldi hepsini paylaşayım dedim :')
KOT PANTALONUN ADI NEREDEN GELİYOR? Bildiğiniz üzre ülkemizde blue jean modeli pantalonlar aynı zamanda kot olarak isimlendirilirler. Efsaneye göre kot pantolona zamanında Kot'un pantalonu deniliyormuş. Fakat bu ifade zamanla değişerek kot pantolon olarak değişmiş. İlk başta kulağa saçma gelen bu efsane aslında gerçek. Kot ismi bu tip
_Az yemek, az uyku, az konuşmak ve herkesle düşüp kalkmamak. İşte doktora ihtiyaç olmaması için yapılması gerekenler bunlardır. _Az ye! Yedikten sonra hazmoluncaya kadar başka bir şey yeme! Zira şifa yemeğin hazmolunmasındadır. İnsanın sağlığını bozan yemek üzerine yemek yemektir. Tıp ilmi ki beyte sığdırılmıştır. Ve söylemenin güzeli de kısa
KOT PANTALONUN ADI NEREDEN GELİYOR?
Bildiğiniz üzre ülkemizde blue jean modeli pantalonlar aynı zamanda kot olarak isimlendirilirler. Efsaneye göre kot pantolona zamanında Kot'un pantalonu deniliyormuş. Fakat bu ifade zamanla değişerek kot pantolon olarak değişmiş. İlk başta kulağa saçma gelen bu efsane aslında gerçek. Kot ismi bu tip pantalonları Türkiye'de ilk üreten
•EPUB - Daha fazla bilgi için Aytaç Kot'a Dm'den ulaşabilirsiniz.Kitabı okudu
Reklam
Askeri Disipline Bağlı Örgüt İddiası İddianamede sık sık ileri sürülen bir görüş vardır: "Yukarıdan aşa­ğıya, askeri disipline bağlı, hiyerarşik bir piramit oluşturuldu.'1 Böyle bir şey yok. Anayasanın ve Partiler Kanununun tayin ettiği yönde bir parti vardır, bir parti teşkilah vardır, bir parti çalışması vardır. Bunun başka türlüsü yok.
Miryam İçin Yayıncının Girişi Miryam İçin şiirindeki konuşmacı, torunlarına, "batı girdiğinden bu yana" yaşadığı deneyimleri anlatan yaşlı bir kadındır. Her kıtanın sonunda "Ben hâlâ benim" nakasau bulunmaktadır. Bu dizenin önemi, şiir ilerledikçe daha da iyi anlaşılacaktır. Şiiri okurken, konuşmacının, değişiklikler
Sayfa 105Kitabı okudu
Geoffrey Chaucer ve İngiliz Edebiyatı (Başlarken)
Milton ve Shakespeare’le birlikte İngiliz edebiyatının üç devinden biri olan Geoffrey Chaucer tahminen 1340-43 yılları arasında doğmuştur. Babası John Chaucer adında bir şarap tüccarıdır. Chaucer adının geçtiği ilk yazılı belge Ulster kontesi Elizabeth’in 1357 tarihli harcamalar defteridir. Bu defterde, bu isimde bir içoğlanına (page) elbise
Derin sularda yalnız bir mümin: Garaudy 1
Yıldız Ramazanoğlu son aylarda Roger Garaudy okumaları yapmakta idi. Okumalarının sonucunda Garaudy’nin Türkçedeki mütercimi Cemal Aydın ile uzun, dolu dolu bir söyleşi gerçekleştirdi. Garaudy üzerine yapılmış bu derinlikli ve ne yazık ki bir “ilk” olan önemli söyleşiyi sizlere sunuyoruz. Cemal Aydın, 1948 Isparta, Şarkikaraağaç doğumlu. İstanbul
Reklam
— Ablam okumayı sevmezdi. İlkokuldan sonra okumadı. Erken­ den evlenip gitti. Şimdi yaramaz bir adamın kahrım çekiyor. Bense okumayı, öğrenmeyi seviyordum. Hep çok iyi notlarla geçtim sı­ nıflarımı. Doktor olmak, bu berbat hayattan kurtulmak istiyordum. Kader izin vermedi. Daha doğrusu babam izin vermedi. Liseyi biti­ rince Tıp Fakültesini
kabil ve habil
Dünyanın "katılaşması" olgusunun, İnsanî ve sosyal dü­ zende, şu ana kadar sözünü etmediğimiz daha başka sonuçlan da vardır, şöyle ki: Bu olgu, her şeyin sayıldığı, dökümünün ya­ pıldığı, kayda geçirildiği ve belli bir düzene sokulduğu bir du­ rum doğurmaktadır; bu ise, aslında "mekanikleşme"nin bir başka türüdür. Çağımızda
_Muhteşem bir şey, bir yerlerde keşfedilmeyi bekliyor. _Kozmos’un keşfi, kendi kendimizin keşif yolculuğudur. _Hayal gücü bizleri çoğu zaman bilinmedik diyarlara götürür ve o olmadan hiçbir yere ulaşamayız. Kuşku da bize, düş ürünüyle gerçek arasındaki farkı bulmamızı ve varsayımlarımızı sınamamızı sağlayan yolu açar. Bütün o buluşlarla keşifler,
Her daim pratik insanların eksikliğinden yakınılır… Derler ki: Birçok siyasi, birçok general bulunur… Kurumların yöneticilere ihtiyacı olsa, istenilen miktar ne kadar olursa olsun, her çeşidinden derhal bulunabilir. Fakat pratik insanlara gelince, onlara hiç rastlanamaz da, bu gibilere hiç rastlanmadığından şikâyet edilir hep. Bazen daha da ileri
Takım Elbise Politiği
Bugün bildiğimiz haliyle takım elbise, 19. yüzyılın son otuz yılında,Avrupa'da profesyonel bir yönetici sınıfın kıyafeti olarak ortaya çıktı. Neredeyse üniforma kadar kişiliksiz olan takım elbise, salt masa başı iktidarını yücelten ilk yönetici sınıf kıyafetiydi. Yöneticinin ve toplantı masasının iktidarını. Asıl olarak takım elbise konuşma
Sayfa 61 - MetisKitabı okudu
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.