Onlar için uzun bir gece olacak. Önce tartışacaklar. Birbirlerini suçlayacaklar. Sedef ağlayacak. Belki abim de ağlar. Ağlamaktan utanan biri değil. Saatlerce tartışmaktan usanıp susacaklar ve o anda ellerinde birbirlerinden başka bir şey kalmadığını fark edecekler. Belli belirsiz bir yalnızlık korkusu ikisini de paniğe sürükleyecek. Geçmiş güzel günlerden konuşmaya başlayacaklar. Naz'ın doğumu, evlenmeden önceki tatilleri, ilk öpüşmeleri. Evliliklerini kurtarmaya, tekrar birlikte olmaya karar verecekler. Sonra sevişecekler on beş yıllık yataklarında. Sabah mutlulukla uyanacaklar. El ele kahvaltıya gidecekler. Akşam Naz'ı karşılayacaklar. Naz ikisini bir arada görünce uçacak sevinçten.
Ama uzun sürmeyecek bu yanılsama. Ölmüş olan her şey gibi aşkları da çürüdü çünkü. Yine de bir süre, sarsıntıyı atlatmışlar, her şey yolundaymış gibi yapacaklar. Birbirlerini hala sevdiklerine inanmaya zorlayacaklarken dilerini. Birkaç ay sonra bir gün Sedef orkidelerinin toprağını değiştirirken ansızın ağlamaya başlayacak. Bu defa bir daha toplanmamak üzere dağılacak her şey. Sonra zaman geçecek. Başka O'larla evlenecekler. Başka yaşamalar bulacaklar, aşkı daha az, kabullenişi daha çok. Naz bir orada bir burada, sonra kendi başına.