Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Esirlerin salıverilmesinden sonra Tiflis'te çıkan Kafkas adlı ga­zetede, avulda geçirdikleri esaret günlerinin hikayesi yayınlan­dı. Gazetenin yazdığına göre "ilk akşam, tanışmayla geçti." Bu denli dehşet verici bir akşamı, sosyal kaynaşma çağrışımı yapan bir ifadeyle tarif etmeleri ilginç. Fakat Şamil, daha ilk günden esirlere
Şamil'in oğlu Cemaleddin esir alınıp St. Petersburg'a getirileli on üç yıl olmuştu. Bu on üç yıl içerisinde Şamil, Zümrüdüan­ka gibi Ahulgo'nun küllerinden yeniden doğmuş ve Kafkasya'ya hakim olmuştu. Rus askerleri, akın akın bu dev gibi adama sal­dırmış ancak geri çekilmek zorunda kalmıştı. Bu on üç yılda, esir olarak St.
Reklam
K24 sitesinin kitaptan paylaştığı bir bölüm
Yabancı, romu temkinli bir biçimde tattıktan sonra, “Fena değil” dedi. Bir içki tadımcısı havasıyla, “Haiti üretimi mi?” diye sordu ve hemen ardından Camel paketinden yeni bir sigara çıkarıp yaktı. Conde içkisinden kocaman bir yudum aldı, o felaket mofuconun[1] tadını çıkarıyormuş gibi davrandı. “Evet, Haiti üretimi olmalı... Pekâlâ, öyle
Bilgi Yayınevi
_Hayat öylesine sürprizlerle doludur ki, sırtındaki küfeyi alır kiminden, elmasları yükler taş yerine. _Onların zırvalara inanmalarının sebebi, cahillikleri. _Sefil egolarının değer ölçüleriyle ölçüp, gerçeğe, güzele ve iyiye ağızlarından salyalar saçarak nutuk çekiyorlar. _Köle tiplerden oluşmuş hiçbir devlet yasayamaz. Köleden doğan yine köle
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
_Edebini kaybeden kimse, kötülükten zevk alır. _Düşünmek, ruhun kendi kendine konuşmasıdır. _Adaletli olmak herkese eşit davranmak değildir, herkesin durumuna, konumuna göre davranmaktır. _Arzular ve duygular arabayı çeken iki at, akılsa onları yönlendiren arabacı olmalıdır. _Müziğin insanı götüreceği yer güzellik sevgisidir. _Görünen değişiyor,
Reklam
KENDİ GÜCÜNÜZLE HİZMET ETMEYİ UNUTUN
Niyetleriniz ne kadar iyi olursa olsun, Tanrı’nın gücü olmaksızın İsa’nın adıyla bile ebedi değere sahip hiçbir şey yapamayız! Rab’bin kendisi der ki, “Size doğrusunu söyleyeyim, Oğul, Baba’nın yaptıklarını görmedikçe kendiliğinden bir şey yapamaz. Baba ne yaparsa Oğulda aynı şeyi yapar.” (Yuhanna 5:19) Ne söz ama! İnsan bedeni alan,
Sayfa 140Kitabı okudu
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Biricik Sevgilinin (sav) hırkalarını düşündün mü hiç?
Biricik Sevgilinin (sav) hırkalarını düşündün mü hiç?" Kuşçu "Hırka" der demez, Regaib Kandili arifesinde gördüğüm rüyaya kaymıştı aklım. Minberde ve mihrabda vaizi ve imamı açık şekilde görememiştim. Her ikisinde de gördüğüm abaydı aslında. Keza gördüğüm o abayı Efendimizin (sav) meşhur abasına benzetmiştim. "Ey Ehl-i Beyt!
Reklam
İLAHİ İYİLİK
Sevgi sabırlıdır ve sevgi bağışlayabilir...ama Sevgi asla sevgisiz bir nesneyle uzlaşmaz... Bu nedenle asla günahımızla bağdaşmaz, çünkü günahın değiştirilmesi mümkün değildir. Ama Sevgi sizin şahsınızla bağdaşabilir, çünkü şahsınız değişip yenileşebilir. THAERNE, Centuries of Meditation, 11,30 Tanrı'nın iyiliği üzerinde düşünmeye
Sayfa 25 - Haberci Basın YayınKitabı okudu
13.bölümden. Bir genç nasıl dejenere olur.
O zamanlar her türlü iyi işe kendini vermeye hazır, dürüst, özverili bir delikanlıyken, şimdi şımarık, aşırı derecede bencil, yalnız kendi zevkini düşünen biriydi. O zamanlar dünya ona sevinçle ve heyecanla çözmeye çalıştığı bir bilmece olarak görünürken, şimdi yaşamdaki her şey, içinde bulunduğu koşullarla belirlenen, basit ve açık şeyler
Atanamayan Zöhre
"Esselatü hayrun minen nevm ... "Namaz uykudan hayırlıdır ... Namaz kılmamasına rağmen aylardır sabah ezanı okunmadan önce yatmıyordu Zöhre. Ezan okunurken de, her seferinde oturduğu yerde gözlerini yumuphiçbir şey düşünmeden sadece dinliyordu. Hoca "Esselatü hayrun minen nevm'' kısmına geldiğinde içinin en derininde bir
Necip Fâzıl'ın 'Zindandan Mehmed'e Mektup' şiirinde seslendiği, oğlu Mehmet Kısakürek'tir. Mehmet Kısakürek, 1973'te, adına kurulan Büyük Doğu Yayınları'nda babasının kitaplarını çıkarmaya devam eder. Güzel sanatlar eğitimi alan Mehmet Kısakürek'in sanatla, edebiyatla ilgisi, editörlük, grafikerlik ve
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.