İncelememe bir alıntı ile başlamak istiyorum.
“Kitap okuyorsun ve yapayalnız buluyorsun kendini”
Beni bu eserde en çok etkileyen alıntı olmuştu.
Kitap okurken hiç şikayetçi olmadığım bir durumdur.
Bazen anlamsız bir kalabalıktan ziyade bir kitabın içerisinde yalnızlaşmak daha anlamlı geliyor.
"Hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz. Aşk hariç!"
Sevgili Galip,
Senin hikâyeni yazmak iğneyle kuyu kazmak kadar zordu, ancak seni anlamak ondan bile daha zordu. Kaleme alındığından beri hakkında bir sürü şey yazıldı çizildi, pek çok akademik çalışmaya ilham oldun, seni sevenlerimiz de oldu, senden nefret edenlerimiz de. Seni büyük
Ben bu kitabı depremin ardından okumaya başlamıştım. Evimizde pek bir hasar olmamasına rağmen geçmeye korktuğumuzdan, yanıma önemli eşyaları aldığım çantamın içine bu kitabı da koyuyordum. Normalde hiç hoşlanmamama hatta ciddi anlamda sinirimi bozmasına rağmen bu kitabın köşesinde oluşan burkulmalar ve sayfaların istemsiz katlanmasından dolayı
Bugün 450 milyondan fazla satmış, sayısız ödül almış, 8 sinema uyarlamasıyla gişe rekorları kırmış bir serinin, Harry Potter Serisi’nin, ilk kitabından bahsedeceğim: Harry Potter ve Felsefe Taşı. Kitabı tek kelimelik cümlelerle anlatmak gerekirse şöyle olurdu: Muhteşem. Olağanüstü. Harika. Süpper. Amazing. Magical vs.
Öncelikle Joanna Kathleen
Beyaz Zambaklar Ülkesinde’yi incelemek, daha doğrusu ele almak istiyorum. Biliyorum, belki birçoğunuzun aklından, burada da herkes hep aynı yazarların eserlerini okuyor düşüncesi geçiyor
İşte küçük bir gerçek. Öleceksiniz! Tüm çabalar nafiledir, hiç kimse sonsuza dek yaşamaz. Keyfinizi kaçırdıysam kusura bakmayın. Size tavsiyem; vaktiniz geldiğinde panik yapmayın. Korkunun ecele faydası yok.
İkinci Dünya Savaşı yılları,
Meşhur toplama kampları...
Ne kitaplar yazıldı ne filmler yapıldı.
Ama hiçbiri yaşayan biri kadar anlatamaz yaşanan acıyı!
Peki onlar bunu anlatmak isteyecek mi? Hangi kelime orada yaşananları dile getirmeye yeter ki? Ya da bu onları bu acıları yeniden yaşamaya itmek olmaz mı?
"Yaşadıklarımız hakkında
Bağımsızlığımızın Timsali olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
* * *
“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” 1923, Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Shakespearein ustalık döneminin ilk eserlerinden olan Julius Caesar adının aksine aslında Brutusün tragedyasıdır.
Kitabımız tarihte en çok konuşulan suikastin arka planında olan olayları, Romalı bir grubunun (“optimates”) bu suikasti planlayışı ve Brutus'un gelgitlerini anlatıyor.#133603170
Kitap Brütüs anlatır
Merhaba dostlar. Ne zaman güzel bir kitap okusam, bunu mutlaka herkes okumalı diyorum. Keşfettiğimiz güzellikleri sadece kendimize saklarsak ne anlamı kalır değil mi? Benim keşfettiğim bu güzelliği kitap dostlarım da keşfetmeli, bu güzellikten mahrum kalmamalı diye düşünürüm hep. Bu yüzden de biraz fazlaca alıntı paylaşırım. Daha doğrusu çok not
YouTube kitap kanalımda Japon edebiyatı hakkında daha detaylı bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/QbT0zmxxnoM
BRUH. Bu kitabı tek kelimeyle özetleyecek olsaydım kocaman bir BRUH derdim. Hatta bu kitabın gözünüzde daha iyi canlanabilmesi açısından küçük bir örnekle başlayayım. Livaneli'yi ve Elif Şafak'ı alın, ikisini bir Uzakdoğu
Aziz Nesin'in ölüm cezasına karşı bir başkaldırı niteliğinde olan Surname isimli bu eseri, ülkemizde halen ölüm cezasının uygulandığı 1973-1975 yıllarında arasında yazılmış. Bu kitap öyle bir kitaptır ki, hem geçmiş tarihimiz açısından hem de günümüz açısından birçok konuda bize yol gösterici niteliktedir, evrenseldir.
Ölüm cezalarına karşı
Bazı kitaplarla tanışıklığın çok güzel nedenleri de vardır. Benim bu kitapla tanışmam da buradan bir okurun - https://1000kitap.com/ze5516 - hediyesiyle oldu. Daha da güzeli onunla aynı anda okuma şansımız oldu ve kartopu etkisiyle kıymetli başka bir okur daha -
Piraye - bize eşlik etti. Kısacası, oldukça keyif aldığım, buram buram kalite kokan bir
Kitabı en sonunda bitirdim. İlk bölüm inceleme, ikinci bölüm ise bir öyküdür. Keyifli okumalar dilerim.
İlk Bölüm:
Maksim Gorki’nin bir eseri daha biter ve böylelikle onun gönlümde yükselişi tüm hızıyla devam eder. Bilemiyorum… Okuyacağım sürüyle kitap, tanışacağım onca yazar olacaktır lakin mümkün müdür? Gorki’nin samimiyetini, çocuksu ruhunu,