Ama dindardım. Sonra bir gün Allah’ın varlığını yokluğunu değil de , dindar adamın tanrıdan mükafat beklediği için, cennete girmek için, ölümsüz bir hayata kavuşmak için sevap işlediğini ve cezadan, cehennemden korktuğu için günahtan kaçındığını düşündüm. Dindar adamın bu hürriyetsizliği, bu bencilliği , hiç dindar olmamış gibi şaşırttı beni. Ahmet o gün bugündür bütün işlerini mükafat kaygısıyla ceza korkusunun dışında yapmaya çalıştı.
Seviyorum seni ekmeği tuza basıp yer gibi. Geceleyin ateşler içinde uyanarak , ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi. Ağır posta paketini,neyin nesi belirsiz, telaşlı,sevinçli kuşkulu açar gibi .Seviyorum seni denizi uçakla ilk defa geçer gibi .İstanbul'da yumuşacık kararırken ortalık içimde kımıldanan bir şeyler gibi. Seviyorum seni ''Yaşıyoruz çök şükür'' der gibi