Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“...çünkü her söz,her eylem,her hareket ve her dışavurum teraziye vurulmaya kalkıldı mı,karşı tarafın sevgisinde bir azalma saptamak kolaydır ya da öyle gözükür.”
Sayfa 183Kitabı okudu
680 syf.
·
Puan vermedi
·
31 günde okudu
PESSOA VE HUZURSUZUĞUN KİTABI ÜZERİNE
Peki, kim kurtaracak beni var olmaktan? Ne ölümdür istediğim ne de hayat.* 13 Haziran 1888 saat 15.20'de, Largo de S. Carlos'ta, 4 numaralı evin soldan dördüncü katında, aynı zamanda müzik eleştirmenliği de yapan adalet bakanlığı görevlisi Joaquim de Seabra Pessoa ile Maria Madalena Xavier Pinheiro Nogueria'nın ilk çocuğu Fernando
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Can Yayınları · 202110,4bin okunma
Reklam
128 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Ölüm olmasaydı herşey anlamsızlığa ve hiçliğe yuvarlanırdı."*
Bu akşam izlediğimiz filmde; Tom Hanks şöyle diyordu; Ölümüme karar veremeyeceğimi anladığımda, şöyle dedim kendime "yaşamak zorundasın." Ölümle hayatın sınırlarının karıştığı o anda yapılabilecek en iyi şey; kabullenmektir... Hayatı ya da ölümü... Eser beni inanılmaz zorladı; her cümlesi dev dalgalar gibiydi ve adeta son yılların
Son İnsan
Son İnsanMaurice Blanchot · Kabalcı Yayınevi · 2008322 okunma
Sevgi de cinsellik kadar temel bir olgudur. Normalde seks, sevgi için bir dışavurum biçimidir. Seks, bir sevgi aracı olur olmaz ya da sadece bir sevgi aracı olduğu sürece haklı görülür, hatta meşrulaştırılır. Bu nedenle sevgi, seksin sadece bir yan etkisi olarak anlaşılmaz; daha çok seks, adına sevgi denilen nihai birliktelik deneyimini dışavurmanın bir yolu olarak görülür.
Dış etkiler, mesajlar ve testlerin bombardımanına uğrayan kitleler artık kara bir maden kütlesi gibidirler. Bir yerde yalnızca tayflarının analizi aracılığıyla tanınabilen gaz kitleleri gibidirler -istatistikler ve sondajlarla eşdeğerli olan ışık demetleri tayfı. Zaten başka bir şey beklemek de boşunadır. Artık ne dışavurum vardır ne de temsil edilme. Yalnızca ve yalnızca açıklanamaz ve açıklanamamış olan bir toplumsallaşmanın simülasyonu vardır. Onlardaki sessizliğin anlamı budur. Oysa bu sessizlik yanıltıcıdır, -çünkü bu konuşmayan bir sessizlik değildir. Yalnızca kendi adına konuşulmasını yasaklayan bir sessizliktir. Bu anlamda bir yabancılaşma biçimi olmaktan çok etkili bir silahtır.
"Aşırı korumacılık çocuğun gereksinimlerinin onun yerine ve onun çabası olmaksızın anne baba tarafından karşılanması demektir. Bu onu çocuksulaştıracak, kendi gücünün, istencinin ve dışavurum yeteneğinin gelişmesini engelleyecektir.Bu, onun diğer insanlara saygı duymayıp, onları kullanmayı öğrenmesi biçiminde de ortaya çıkabilir. Diğer bir olası sonucu ise kendi gücüne ve seçimlerine duyduğu güven ve saygıdan yoksun kalmasıdır. Sonuç olarak temelde aşağılayıcı bir biçim alacak ve çocuğun kendini değersiz hissetmesine neden olacaktır."
Sayfa 213
Reklam
Bedendeki her kıpırtı, her dışavurum ve her belirtide ruhun güttüğü niyet ve amaçların damgasını görürüz.
328 syf.
7/10 puan verdi
·
22 günde okudu
Kitabı okumam baya uzun sürdü :( Bu uzunluğun sebeplerini saymak istemem ama kitabı bitirdiğimdeki o rahatlamaya değerdi. Kitabı okumama vesile olan
Ahmet Y
Ahmet Y
' e #21434339 etkinliği icin teşekkür ederim. Bu kitaptan anladığım "insanı yeterince kimse tanıyamaz" oldu :) Sadece
İnsanı Tanıma Sanatı
İnsanı Tanıma SanatıAlfred Adler · Say Yayınları · 20204,379 okunma
Beni boş inançlı insanlardan ayıran şey şudur; gerçekleşmesinde benim psikolojik yaşantımın katkısı olmayan bir olayın gelecekte alacağı şekille ilgili gizli kalmış bir şeyi bana öğretebileceğine inanmıyorum. Fakat kendi psikolojik etkinliğimin kasıtlı olmayan bir dışavurumu’nun yalnızca benim psikolojik yaşamına ilişkin gizli kalmış bir şeyi açığa çıkarabileceğine inanıyorum . Dış rastlantıya (gerçek) inanıyorum, fakat içsel rastlantıya ( psikolojik) inanmıyorum. Bu, boşinançlı olmanın tam tersi. Boşinançlılar, rastlantı sonucu gerçekleşen davranışların ve parapraksilerin itici güçleri hakkında hiçbir şey bilmezler; psikolojik rastlantısal olaylara inanırlar. Bir yandan da dış rastlantısal olaylara da gerçek olaylarda ki anlamlari yüklerler. Ve rastlantısal olayları, dış dünyada kendisinden saklı tutulan bir şeyin dışavurum aracı olarak görme eğilimine sahiptirler. Sonuç olarak, benimle boş inançlı bir kişi arasında iki fark vardır; ilki, benim kendi içimde aradığım itkiyi o ışığı yansıtır; ikincisi, benim bir düşünce de aradığım rastlantıyı o bir olayda arar. Onun saklı tutuluyor dediği şeyleri ben bilinçaltı olarak görürüm. İkimizin ortak noktası ise bunu yalnızca bir rastlantı olarak görüp es geçmek değil, onları yorumlamaktır. * Sigmun Freud - günlük yaşamın psikopatolojisi-
"Para, ticaret, makine ve devlet çağımızda şeytanın değişik dışavurum biçimleridir, yediğimiz yemeği, soluduğumuz havayı, uyuduğumuz uykuyu ve gördüğümüz düşü bize haram edip dururlar."
Sayfa 64 - Toplum ve BireyKitabı okudu
Reklam
Normalde seks, sevgi için bir dışavurum biçimidir. Seks, bir sevgi aracı olur olmaz ya da sadece bir sevgi aracı olduğu sürece haklı görülür, hatta meşrulaştırılır.
Çevremizi saran ortam, eşyanın ruhudur. Her şeyin kendine özgü bir dışavurumu vardır ve bu dışavurum ona kendi dışından gelir.
Fazla iyi anneyle çok uzun süre bir arada kalırsak ,hayatlarımız ve dışavurum yeteneklerimiz birer gölgeye döner ve güçlenmek yerine yetersizleşiriz.
Çevremizi saran ortam , eşyanın ruhudur . Her şeyin kendine özgü bir dışavurumu vardır ve bu dışavurum ona kendi dışından gelir .
Dışavurum, gündelik bağların tamamını kopartmak demektir. Dışavurum olmayan bir yaşamın anlamı yoktur. Yalnız, gözlemci kalma mantığından, eylemci olma mantığına sıçramak gerekir.
Sayfa 385 - Doğan KitapKitabı okudu
918 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.