Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Birinci kural yaradana hangi kelimelerle tanımladığımız kendimizi nasıl gördüğümüze aynı tutar şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak utanılacak utanılacak bir varlık geliyorsa aklına demekki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla yok eğer tanrı dendi mi evvela aşk merhamet ve şevkat anlıyorsan sen de bu vasıflardan bolca mevcut
“Sana yalvarıyorum,” diye haykırdı, “içinde yürek diye bir şey varsa beni reddetme! Seni nasıl da seviyorum! Sefilin biriyim ben! Bu adı telaffuz ettiğin zaman, talihsiz kızcağızım, sanki yüreğimin bütün liflerini dişlerinin arasında eziyorsun! Merhamet et! Eğer Cehennem’ den geliyorsan, bırak seninle birlikte oraya gideyim.
Can YayınlarıKitabı okuyacak
Reklam
_Sanatın yaratıcı gücü, doğadan, sanatçının eli değmeden, kendiliğinden çıkar ortaya. Her sanatçı, doğanın özünde bulunan sanat nitelikleri karşısında, Aristoteles'in deyimiyle bir "öykünücü"dür. O, ya Apollo'ca bir düş sanatçısı, ya Dionysos'ca bir coşkunluk sanatçısı ya da hem coşkunluk hem de düş sanatçısıdır. _Apollo,
_Az yemek, az uyku, az konuşmak ve herkesle düşüp kalkmamak. İşte doktora ihtiyaç olmaması için yapılması gerekenler bunlardır. _Az ye! Yedikten sonra hazmoluncaya kadar başka bir şey yeme! Zira şifa yemeğin hazmolunmasındadır. İnsanın sağlığını bozan yemek üzerine yemek yemektir. Tıp ilmi ki beyte sığdırılmıştır. Ve söylemenin güzeli de kısa
_İnsanın varlığı sırlarla kuşatılmıştır. Bizim dar bilgimiz ve tecrübemiz sınırsız denizlerde bir küçük adadır sadece. _Birçok gerçek vardır ki insanın, kendi başından geçip de kafasına dank etmedikçe, bunların tam manalarını anlaması olanaksızdır. _Bilgelik, aklın yolundan ayrılmayan, yeniliğe açık ve her türlü farklı bakış açılarına karşı
_İnsanca yaşamanın tek yolu, insanlığa düşman olan şeylerle savaşmaktır. _Kapitalist üretim biçiminin ekonomik yasalarının, sosyalist üretim biçiminin öncüsü olduğunu ve sınıf mücadelesinin kapitalist toplumsal üretimden köken aldığını ortaya koymak amacıyla siyasi ekonomi olarak kapitalizmin eleştirel bir analizidir. _Ne kadar az yer, içer,
Reklam
_Tüm özü düşünmekten başka bir şey olmayan ve var olmak için herhangi bir yere gereksinimi bulunmayan, herhangi maddesel bir şeye bağımlı olamayan bir töz olduğumu anladım. _Tanrı ben olsaydım tanrının varlığına inanabilirdim. _Zihinde hiçbir şey yoktur ki daha önce duyularda olmuş olmasın. _Yanılmış olabilirim, altın ve elmas diye aldığım
( Zarif bir Hristiyanlık eleştirisi. )
_Oorroossppuu çocuğu, kahbenin evladı, ciğeri 5 para etmez, domuz ahırında doğan cüzzamlı yahudi piç’i Tanrınız yapmadınız mı? İğrenç şarlatan. Tanrı’yla bir kaltağın düzüşmesinden doğan bu soytarının kanını ve etini, şarap ve ekmek diyerek, meyhane yemeği gibi yiyip bağırsaklarınızdan geçirip, sıçıp tanrıyı boka dönüştürmediniz mi? _Bir boka
_İnkarcılar kızgın fırına atılmış saman gibi yanacaklar. İnananlar ise ahırdan salınmış buzağılar gibi sevinçle sıçrayacak. _Davutoğlu Süleyman’ın özdeyişleri_ _Akılsızlarara, ahmaklıklarına uygun karşılık ver. Yoksa kendilerini bilge sanırlar. _Akılsızlar ne zamana dek bilgiden nefret edecek? _İyilerin peşinden gidin. Hırsızın katilin
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
Reklam
Kolektivizm Yüzyılımızın tanrısı bu değil mi?
***** Evet, hep onu öyledim. Açıkça ve net biçimde. Sen duyamamışsan suç bende değil. Duyabilirdin tabii ama duymayı istemedin. Benim açımdan,bu, sağırlıktan da güvenli. Yönetmek istiyorum dedim hep. Ruhani atalarım gibi ama ben onlardan şanslıyım. Onların çabalarının meyveleri bana miras kalmış durumda. Büyük rüyayı gerçekleşmiş görmek de bana
Sayfa 903 - 903-911Kitabı okudu
Doğru Dikkat
Doğru Dikkat (samyak smriti) Buda’nın öğretisinin yü­ reğidir. Geleneksel olarak, Doğru Dikkat sekiz doğru uygulama yolunun yedincisidir, fakat büyük önemini vurgulamak için burada üçüncü sıraya konmuştur. Doğ­ ru Dikkat olduğu zaman Dört Yüce Gerçek ile Sekiz Katlı Yolun öteki yedi unsuru da bulunur. Dikkatli ol­ duğumuz zaman düşünmemiz Doğru
Bu yeni kavram Martin’i sürekli olarak hayran bırakıyordu ve Martin kendisini hep yeryüzünde ve güneşin ötesinde olan şeyler arasındaki ilişkileri izlemekle meşgul buluyordu En ilişkisiz görünen şeylerin arasında yakınlık kurmayı başarana kadar rahat edemiyordu; aşk, şiir, deprem, ateş, çıngıraklı yılan, gökkuşağı, değerli taşlar, canavarlar, gün batımları, cinayet, sevgi, kaldıraçlar, tütün... Böylece evreni birleştiriyor ve ellerinde kaldırarak ona bakıyordu. Ve bilgisi arttıkça, evrene, yaşama ve tüm bunların içindeki kendi yaşamına tutkuyla hayran oluyordu. Odasına döndüğünde, "Sersem!" diye bağırdı aynadaki görüntüsüne “Yazmak istedin, yazmayı denedin ve hakkında yazacak hiçbir şeyin yoktu. Ne vardı içinde? Çocuksu, yarı pişmiş birkaç düşünce, birçok özümlenmemiş güzellik, bir büyük kara cehalet yığını, taşana kadar sevgiyle dolmuş bir yürek, aşkın kadar büyük ve cehaletin kadar boş bir tutku. Ve sen yazmak istedin! Sen daha yazacak bir şeyler edinmeye başlamanın eşiğindesin. Sen güzellik yaratmak istedin, ama güzelliğin doğası hakkında hiçbir şey bilmezken nasıl yapabilecektin bunu? Yaşamın temel niteliği üzerine hiçbir şey bilmeden yaşam üzerine yazmak istedin. Ama neşelen oğlum Martin, yine de yazacaksın. Azıcık biliyorsun ve şimdi daha çok öğrenmek için doğru yoldasın. Eğer şansın varsa bir gün bilinecekleri bilmeye çok yakın olacaksın. O zaman yazacaksın."
Sayfa 96 - MAVİÇATIKitabı okudu
sana yalvarıyorum! içinde yürek diye bir şey varsa beni reddetme! seni nasıl da seviyorum! sefilin biriyim ben! bu adı telaffuz ettiğin zaman, talihsiz kızcağızım, sanki yüreğimin bütün liflerini dişlerinin arasında eziyorsun! merhamet et! eğer cehennemden geliyorsan,bırak seninle birlikte oraya gideyim. bunu hak etmek için her şeyi yaptım. senin bulunacağın cehennem benim için cennettir; seni görmek tanrıyı görmekten daha büyüleyicidir! söyle,beni istemiyor musun? bir kadının böyle bir aşkı reddettiği gün, dağların yerinden oynayacağını sanırdım. ahh, bir istedeydin !.. öyle mutlu olabilirdik ki! kaçardık ,seni buralardan kaçırırdım, başka bir yere giderdik, dünyadaki en güneşli , en ağaçlı,gökyüzünün en mavi olduğu yeri arardık. birbirimizi sever, ruhlarımızı birbirimize akıtırdık, birbirimiz için giderilmez bir susuzluk çeker ve hiç kurumayan aşk pınarından sürekli birlikte içerek bu susuzluğu dindirirdik!
Sayfa 433Kitabı okudu
#omerhayyam
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka! bir ışık daha var, bu ışıklardan başka. hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye: bir şey daha var bütün yaptıklarından başka niceleri geldi , neler istediler, sonunda dunyayi bırakip gittiler. sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi? o gidenler de hep senin gibiydiler.. geçmis günü beyhude yere yâd etme, bir
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.