Clara çocuklarla bahçede dolaşıyordu.
Gökyüzü yeşildi otların üzerinde,
köprülerin altında sular altın renginde,
maviydi, pembeydi, turuncuydu öbür öğeler,
bir polis gülümsüyor, bisikletler geçiyordu,
bir kız çimlere basıyordu bir kuşu yakalamak
için,
bütün dünya -Almanya, Çin- her şey
sessizdi Clara'nın çevresinde.
Çocuklar göğe bakıyorlardı: Bakmak yasak
değildi.
Ağız, burun ve gözler açıktı. Tehlike yoktu.
Gripti, sıcaktı, böceklerdi Clara'nın korktuğu.
On bir tramvayını kaçırmaktan korkuyordu
Clara, gelmekte geciken mektupları
Beklemekten, her zaman yeni bir giysi
giyememekten. Ama bahçede dolaşıyordu baban!
Bahçeler vardı o zamanlar, sabahlar vardı.