Mevsim Yas adlı kitabında: “ev boşalmıştı. rutubet lekeleriyle kaplı duvarların içinde eğreti duruyordu varlığım. o boşlukta büyüyen kimsesizliğe benzeyecektim artık. bildiğim her şeyi bir anda unutmuştum. güvenlik duvarlarım yıkılmıştı. fakat, biliyordum bir şekilde hayatta kalacaktım. her zaman geride kalanlarla yaşar insan. hayat geride kalanlardan ibarettir. bununla yaşamayı öğrenecektim ben de.” birlikte iken güven veren o duvarlar, biri diğerini terkettiğinde zindana dönebiliyor. cennet olan yer cehennem olabiliyor, bahçe olan yer çöle dönüşebiliyor.
Geçen sene olduğu gibi bu sene de yine mart ayında kadın yazarlarımızın kitaplarını okumayı planlıyorum. Sizler de elinizde bulunan kadın yazarların kitaplarını okuyarak farkındalığı arttırabilirseniz sevinirim.
Elimde halihazırda bulunan;
“ev boşalmıştı. rutubet lekeleriyle kaplı duvarların içinde eğreti duruyordu varlığım. o boşlukta büyüyen kimsesizliğe benzeyecektim artık. bildiğim her şeyi bir anda unutmuştum. güvenlik duvarlarım yıkılmıştı. fakat, biliyordum bir şekilde hayatta kalacaktım. her zaman geride kalanlarla yaşar insan. hayat geride kalanlardan ibarettir. bununla yaşamayı öğrenecektim ben de.”
Mevsim Yas. Tutamadığımız hakkıyla yaşayamadığımız bir yas nasip oldu topraklarımıza. Bu kitap her ne kadar bağlam olarak farklı olsa da coğrafyanın acılarını hissettirmek için uygun..
İçimde yumruk gibi sıkışıp kalmış bir şey vardı,bir türlü dışarı atamıyordum. Hayatla kurduğum bağ gittikçe inceliyor ,karanlığa daha çok gömülüyordum...
#mevsimyas