Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mütehayyil

Mütehayyil
@mutehayyiil
simple and the best
Lawyer
Master Degree
London
4 okur puanı
Eylül 2021 tarihinde katıldı
Kendisini hiçbir yere ait hissetmiyor, bilginin ve yazının dünyası hariç.
Reklam
Ben birini çok sevdim mi, adını kimseye söylemem. Bir parçasını başkasına vermek gibi gelir bana.
Farklı şeylerden bahsediyoruz. Çünkü ne diyeceğimi duymak için bile beklemediniz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
ilerleme fark edilemeyecek kadar yavaş, aksilikler ise görmezden gelinemeyecek kadar hızlı gerçekleşir
Reklam
“kendimizi bir binanın tepesinden hep beraber boşluğa bırakmayışımızın tek nedeni yarındı. lotonun çıkma ihtimalini, aşık olunacak insanla tanışma ihtimalini, sonsuz mutluluk ihtimalini içinde barındıran o sihirli sözcük: yarın.”
Dün, bugünün anısından ve yarın, bugünün düşünden başka bir şey değildir.
Bazı şeyleri ben size ögretebilirim. Bazilarını kitaplardan öğrenirsiniz. Ama bazi şeyler vardır ki, mutlaka görmeniz ve hissetmeniz gerekir.
Kendini iyi bir insan olarak yetiştirmek isteyen güzeli arar, güzeli över, ondan hoşlanır ve onunla beslenir.
Doktora neresinin ağrıdığını gösteremeyen, ancak canı acıyan bir hasta gibiydim.
Reklam
Düşmelerim genellikle düşmelerle son bulur..
Kendime saygı duydugum sürece başkalarının fikirleriyle ilgilenmeye ihtiyaç duymam.
Sıradan bir hayat en iyisi. Onunla savaş, bununla mücadele et derken, sonunda hayatından oluyorsun.
Ben, sürekli susmak zorunda olan ve başını hiç yerden kaldırmaması gereken insanlar sınıfına aittim.
Reklam
Bulutlar gibi değişen, kasırga gibi kararsız, dönüp dolaşan bir keyifsizlik nasil anlatılır ki?
“ …söz gelişi odandaki, o her zaman seni görebilen, güzelliğini seyredebilen mutlu bir ayna, bir dolap olsam ne iyi olurdu: Gün boyunca izlerdim seni, koltukta oturuşunu, mektup yazışını, kalem tutan o güzel elini, dalıp giden yüzünü, uykuya dalışını…”
"Vedalaşmıyorum, Milena. Ayrılmıyoruz ki. Pusu kurmuş yerçekimi beni büsbütün dibe çekerse o başka. Ama başaramayacak, sen varsın.."
“Seni seviyorum demedi ama şöyle bitirdi mektubunu; kanadından öpüyorum, kalbimin kuşu.”
"Sana hiçbir zaman gül bahçesi, huzur ya da mutluluk vadetmedim. sana ancak bütün bunlarla savaşma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı olabilirim. sana sunduğum tek gerçeklik savaşım. ben yalan şeyler vadetmem. "
Yeni nesil ebeveynlere, Uçurtma Avcısı kitabındaki şu satırlar ezberletilmeli; “Çocuklar boyama kitabı değildir, onları en sevdiğin renge boyayamazsın.”
Reklam
“Cennet muhallebiden duvarlar demek değildir sayın yetkili. Cennet insanların birbirini dinlemeleri demektir, birbirlerini anlamaları, birbirlerinin farkında olmaları demektir." diyor Oğuz Atay. Cennet; insanın, insanı dinlediği yerdir. Cennet insanın, insanı anladığı yerdir.
İntihar ettikten sonra "Şiir yazdığını bile bilmezdim. Bir kenarda pıtır pıtır bir şeyler yazardı" diyen, eşine bir şiirinde; "Yabancıların en yakınıydın Sen!" diye seslenmişti, Nilgün Marmara. Anlatamamak değil ölüm. Ölüm artık anlaşılmamak....
"Bir kadını sırf güzelliği için sevmek mümkün mü? Bu bir heykeli sevmek gibi bir şey olmaz mı?" diye sorar Tolstoy. Victor Hugo da onu şöyle destekler: "Sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık. Ölüm her şeyi yok edecek; ruhları sevmeyi deneyin."
“Eğer düşünmeseydim, çok daha mutlu olurdum.”
Reklam
İbn Hazm : “Kar uzun süre elde tutulursa ateş gibi etki eder. Aynı şekilde, sevinç ya da kederin aşırıya vardığında insanı öldürdüğüne; çok fazla gülmenin sonunda ağlamaya döndüğüne tanık oluruz.” der Yaşamın özü ve şifası dengede kalabilmektir
İçindeki bütün yıkıntılara, bütün kederlere rağmen başını yere eğmek istemiyordu. Matemini ortaya vurmadan tek başına yüklenecek ve yeni bir hayata doğru yürüyecekti.