Kırdaki Zambak ve Gökteki Kuş
Etkinlik Tarihi: 20.11.2022
Etkinlik Saati: 14.00
Etkinlik Mekanı: Yeni Hayat Sahaf & Kitabevi
Bu toplantıda bize eşlik etmek isteyen arkadaşlar yorum veya dm yoluyla iletişime geçebilirler.
Sayı sınırı olduğundan dolayı kesin katılım sağlayacak arkadaşlar ismini yazdırırsa iyi olur. İsmini yazdırıp gelmeyenler, gelmek isteyip gelemeyenlere de engel olmamış olur.
Daha çok kişiye ulaşmak adına gönderiyi paylaşırsanız seviniriz.
Peki insan böyle coşkuyla dua etmiş olsa, o vakit ona ne olurdu? Şaşırtıcı bir şey olurdu; o , duaya gitgide gömüldükçe diyeceği şeyler de gitgide azalır, ve sonunda o tam bir sessizliğe bürünürdü. Evet,o sessizlik, ve üstüne üstlük, ona konuşmanın karşıtı olan sükuttan da, gerekirse daha fazlası olan şey olur: o bir dinleyici olurdu. O dua etmenin konuşmak olduğunu sanmıştı; dua etmenin sırf susmak olmayıp, kulak vermek de olduğunu öğrenmişti. Ve bu böyledi, dua etmek kendi söylediğine kulak vermek değil, susma raddesine gelmek, ve suskun kalmaktır, sabırla beklemektir, dua eden kişi Tanrı'ya kulak verene dek.
Düş Kesiği isimli eserini konuştuk.
Toplantımızın güzel yanı, kitabın yazarı Güray Bey’in de aramızda oluşuydu. Daha da güzel tarafı ise, “bir sabah uyandığında kendisini yazdığı romanın karakteri olarak
İnsan sadece başkaları için değil, kendisi için de bir gizem olmalıdır. Kendime bakıyorum, kendimi inceliyorum; bundan sıkılınca da vakit geçsin diye bir puro yakıp düşünüyorum:
Tanrı benimle ne kastetmiş olabilir?
Ben ne için varım burada? Bu dünyada sadece benim yapabileceğim, parmak izim gibi bana ait bir şey var, bir varoluş var. Onu iyi kılmanın, değerli kılmanın derdinde olmalıyım.”
''Kuş susar ve sabırla bekler; o her şeyin kendi vaktinde olacağını bilir, veya daha doğrusu, buna kesinlikle inanır, kuş bu yüzden sabırla bekler; ama gününü ve saatini bilmenin üstüne vazife olmadığını da bilir, onun için susar.''
Herkese merhaba arkadaşlar,
20.11.2022 tarihli 42. buluşmamızda Soren Kierkegaard’ın
Kırdaki Zambak ve Gökteki Kuş isimli eserini konuştuk.
Aslında salt bu kitabı konuştuk da diyemeyiz. Bu kitapla birlikte Kierkegaard’ın teolojik felsefesini, fideizmi, rasyonel olanın dışında/ötesinde kalan sıçrama alanlarını
kızılcık şerbeti dizisinin başarılı oyuncusu özge özacar'ın instagram hikayelerinde paylaştığı kitapları yayınevlerine ve hatta kitap kapaklarının aynı olmasına dikkat edecek kadar derlemeye çalıştım. umarım hepsini okuma imkanı bulurum. güzel olduğu kadar entelektüel derinliği de olan meşhurlarımızın artması temennisiyle, umarım faydalı olur. buyurunuz: