1660 yılından beri sağlığı iyi olmayan ve son yıllarında gittikçe kötüleşen Molière sahneyi bırakmaya bir türlü razı olmaz. Yakınları özellikle son yıllarında onu çok yoran sahneyi bırakıp savaşını yazıyla vermesini defalarca rica etseler de Molière buna yanaşmaz. Hastalık Hastası’nı sahneleyeceği 17 Şubat 1673’te karısı ve yakın arkadaşı oynamaması için son bir kez daha yalvarırlar. “Nasıl istersiniz bunu benden?” diye cevap verir Molière. “Elli tane işci çalışıyor burada. Biz oynamazsak onlar ne yapar? Oynayacak durumdayken bir gün bile olsa onlara ekmek veremezsem kendimi hiç affetmem.” Aynı gece 51 yaşında Argan rolünü oynarken, son sahnede doktorluk yeminini ettiği sırada ağzından gelen kanı saklayarak oyununu bitirir. Molière doktorluk yemininin eğlence konusuna, hastalığın şiirsel bir çılgınlığa dönüştüğü son sahneyle, ölüm korkusuyla alay ederken hem oyunculuğa hem de tiyatrodan ayrıldıktan bir saat sonra evinde hayata veda eder.
Meseller " kitabında şöyle diyordu; "Sanırım dünyanın sonu, her şeyin bir şaka olduğunu sananların yükselen alkışları arasında gelecek."Savaşlar, açlıklar, salgınlar, ölümler, katledilen hayvanlar. Yanan bir dünya, kan kusan bir doğa. Ve bir tiyatro gibi sanki olup bitenden habersiz seyreden biz insanlar.
Hastalık Hastası " oyununu oynarken sahnede kan kusmaya başlar, yere yığılır. Herkes bunu oyunun bir parçası olarak zanneder ve ayakta alkışlamaya başlar.
Molière ölüme alkışlar içinde gider. Aynı gece saat 10'da veremden ölür.
Meseller " kitabında şöyle diyordu; "sanırım dünyanın sonu herşeyin bir şaka olduğunu sananların yükselen alkışları arasında gelecek." Savaşlar, açlıklar, salgınlar, ölümler, katledilen hayvanlar. Yanan bir dünya, kan kusan bir doğa. Ve bir tiyatro gibi sanki olup bitenden habersiz seyreden biz insanlar.