“Bir hayat hikayeniz yoksa nasıl yaşıyorsunuz”
Özellikle hayat hikayeleri sadece sermaye ve başarı üzerine kurulu muhitlerde bazı marketlerin rafları boşaltıldı. İhtiyaçtan öte açlıktan ölme korkusu ile evin her yerine erzak istifledi bazıları. Ölümü ilk kez kendilerine bu kadar yakın hissetmeleri onları korkuttu.
Mithat Cemal Kuntay “Üç İstanbul” romanında
“Yığın; karnıyla düşünür.
“Zihnimiz, işgal altında. Çağdaş hurafeler çöplüğüne dönüşmüş durumda. Ümmîleşme'ye ihtiyacımız var.
*
Ümmîleşme, ‘zihinsel hicret'tir, kendi kavramlarımızla, anlam haritalarımızla Müslümanca bir dünya inşa etmektir.
Özetle: Çağı tanıyarak, çağı tanımadığını ilan etmektir.” 
Yusuf Kaplan
ZİHİNSEL AFORİZMALAR
》》İşgal edilmiş toprakları kurtarmadan önce işgal edilmiş zihinleri kurtarmak gerekir.
》》Zihinlere yapılan tecavüz, topraklara yapılan tecavüzden daha tehlikelidir.
Seyyid Kutub 
Ali Şeriati 
Aliya İzzetbegoviç 
Hasan el-Benna 
Ebu'l A'lâ el-Mevdudi 
Ebu’l Hasan Nedvi 
Muhammed Kutub 
Necip Fazıl Kısakürek 
Cahit Zarifoğlu 
Bediüzzaman Said Nursî 
Erdem Bayazıt 
Rasim Özdenören 
Salih Suruç 
Dücane Cündioğlu 
Sezai Karakoç 
Hafız-ı Şirazi https://1000kitap.com/yazar/i38013 
Fuzuli 
Mustafa Kutlu 
Seyyid Hüseyin Nasr 
Roger Garaudy 
İmam Gazali 
Zeynep Gazali 
İbn-i Haldun 
İbn Rüşd 
Nuri Pakdil 
Malik Bin Nebi 
Atasoy Müftüoğlu 
Şeyh Sadi Şirazi 
İskender Pala 
Halil Cibran 
Melayê Cizîrî 
Nazım Hikmet Ran 
Khaled Hosseini 
Franz Kafka 
Stefan Zweig 
Victor Hugo 
Lev Tolstoy 
Mevlana Celaleddin-i Rumi 
Yunus Emre 
Şeyh Galip 
Sema Maraşlı 
Ahmet Hamdi Tanpınar 
Oscar Wilde 
Karl Marx 
Nizamülmülk 
Fyodor Dostoyevski 
Mehmet Akif Ersoy 
Nurettin Topçu 
İmam Humeyni İmam Gazali 
Aristoteles 
Ehmedê Xanî Roger Garaudy 
Fazlur Rahman Salih Suruç 
Salih Mirzabeyoğlu 
Tahsin Özmen 
Montaigne Lev Tolstoy Tahsin Özmen Ahmet Hamdi Tanpınar 
Abdullah Galib Bergusi 
Muhammed Emin Yıldırım 
Muhammed Hamidullah 
Tarık Tufan 
İbrahim Tenekeci 
İsmet Özel İskender Pala 
Ebu Mansur El Matüridi 
Ömer Nesefi 
Mark Twain
Eğitim...
Bir lise öğrencisinin öğretmenine yaptığı saygısızca hareketleri ve arkadaşlarının kayda aldığı videoyu büyük bir teessür ile izledim. Bazıları diyor ki bu ailede verilmeyen ahlakın neticesi hayır bu tamamen Türkiye'nin 80 yıllık batıcı, laik/seküler, ahlaksız ve maneviyatsız, pozitivist eğitiminin tamamen gayesiz ve idealsiz ahlaktan ve maneviyattan yoksun bireyler yetiştirmesinin sonucu. Çünkü bu çocukların ebeveynleri de aynı tip eğitimi almışlardır birde yetmezmiş gibi 4+4+4 birde üniversite +4 gibi 16 yıllık sadece diploma avcılığı olan amaç sadece diploma almak olan bir eğitim modeli benimsedik bunu korkarak ve üzülerek söylüyorum ki bugün intihar konusunda her ne kadar Japonya ve Avrupa bölgesinden gerisinde isek de bu ruhsuz ahlaksız ve inançsız pozitivist eğitimle artan intihar olaylarında Ab ülkelerini ve Japonya'ya yetişeceğiz gibi duruyor. Maarif'i kökten değiştirmezsek görünen felaketler hiç uzak değildir. Ve fiili işgal olmayıp zihinsel sömürge olan Türkiye'de köklü bir eğitim reformu olmazsa kaçınılmaz son yakındır. Son 80 yıldır eğitimi sadece bina yapmaktan ibaret saymanın sancılarını çekiyoruz...
Satın Alıp Okumadığımız Kitapların Üzerimizdeki Etkisi
“Okuması mümkün olmadığında bile, edinilmiş kitapların varlığının, bir kişiye okuyabileceğinden çok fazla kitap aldıran bir keyif üretmesi, ruhun sonsuzluk arayışından başka bir şey değil. Kitapları okumasak bile el üstünde tutarız. Çünkü sadece varlıkları bile konfor verir, içlerindekine erişim kolaylığı bir tatmin yaşatır.’’
– A. Edward
L.N Tolstoy'un Savaş ve Barış isimli eserini neden okumalıyız?
Herkese merhaba, Rus Edebiyatı severleri buraya alalım lütfen 🙂bugün sizlerle Rus yazar L.N Tolstoy'un Savaş ve Barış isimli eserini neden okumamız gerektiği konusunda bir yazı paylasmak istiyorum. Yalnız baştan belirteyim yazı internetten alıntı, sonra vay efendim neden alıntı olduğunu belirtmedin diye beni topa tutmayın 😉
O bir roman değil. Bir
Türkiye'deki Yahudi lobisi ikiye ayrılır:
1- Sabatayistler. Bunlar direk yahudidir, önemli yerlerde bulunurlar.
2- Yahudi finansı ile beslenen müzik, futbol, sanat, film, fenomenlik, spor, eğitim, medya, yazar, moda gibi alanlar.
EN ÖNEMLİ KISMA ÇOK DİKKAT EDİN!
İkinci kısımdakilerle zihinleri hergün işgal edip gençlerin zihinsel ölümünü gerçekleştirirler.
Bu sayede yahudi olmayanlardan kendi amaç ve hedeflerine hizmet eden birçok adam devşirdiler.
Yani KANSIZ İŞGAL! En tehlikeli işgal çeşididir. En büyük yıkımı yaparlar. Gençleri kendi değerlerini hiçe sayan düşman ordusuna çevirirler.
Mustafa Güldağı
Ezra Pound: üzerine bir inceleme.
Amerikan edebiyatının en büyük isimlerinden biridir. Hemingway’ın toz konduramadığı şair, gerçekten çok kibar bir insandı der, pound için. Pound kendi şiirini; “benim dünya tarihim” ve “hayatın aşağı yukarı oransal bir sunumu” olarak tanımlıyordu. (…)kendi hayatını ise modern bir odysseia destanı ve epik bir şiire kaynak olabilecek bir konu olarak
"Zihinlerin işgal edilmesi, toprakların, şehirlerin, hanelerin işgal edilmesinden daha vahimdir. Çünkü fiziksel işgale maruz kalanların kalbinde düşmana öfke ve hürriyete özlem büyürken zihinsel işgale düçar olanların yüreğinde kendinden olana nefret, düşmanına teslimiyet kök salmaktadır." 🇵🇸
Yusuf Kaplan'ın muhtelif(?) konularda birçok konuşmasını dinledim bu aralar. Yorum yapmayacağım. Yine de bi' özet geçelim millet nasiplensin:
"Pranga, zihinsel işgal, mankurtlaştırma, mevlana pergeli, medeniyet tasavvuru, manyak bir şey söyleyeceğim dikkat edin, abuzittin mi konuşuyor burada, tanımlamazsak tanımlanırız, kendi kavramlarımız..."